Heritage İstanbul 2024 Konferansı sırasında yaptığı konuşmada Gavrilakis, “Etik hususlar, konservatörlere müdahale yoğunluğu ile tarihi özgünlük arasında ‘hassas’ bir denge kurmaları için rehberlik etmede çok önemlidir” dedi,
Heritage İstanbul'da ana konuşmacı olarak yer alan Gavrilakis, “Kültürel Mirasın Korunması için Tarihi Sanat Eserlerinin Konservasyonu ve Restorasyonunda Etik” başlıklı konuşma metnini slaytlar eşliğinde sunarak tarihi sanat eserlerinin konservasyonu ve restorasyonu hakkında bilgi verdi.
“Tarihi sanat eserlerinin korunması ve restorasyonunda, simgesel sanat eserlerinin korunmasında, sanat konservatörleri ve restoratörleri, bu tarihi eserlerin maneviyatını ve fizikselliğini koruyan Sanat Doktorları olarak hizmet vermektedir” diyen Gavrilakis, bu uzmanların adanmışlığı sayesinde, tarihi, kültürel miras hazinelerinin ilham vermeye, eğitmeye ve insanlık tarihinin ve maneviyatının “zengin dokusunu” somutlaştırmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
Gavrilakis, “Etik karar alma süreci, tarihi bütünlüğü ve kültürel değeri koruyarak müdahalelerimize rehberlik ediyor. Tarihsel araştırma ve malzeme analizi de dahil olmak üzere kapsamlı dokümantasyon, koruma için sağlam bir temel oluşturarak bu kutsal eserlerin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor” dedi ve ekledi:
“Uzmanlar, profesyonel tarihi eser konservasyonunda bu eserlerin fiziksel formunu ve ruhunu koruyor. Tarihi eserler titiz inceleme, analiz ve restorasyon sayesinde ilham vermeye, eğitmeye ve yankı uyandırmaya devam ediyor. Geçmiş ve gelecek arasında köprüler olarak tarih, sanat ve kültürel mirasın zamansız bir anlatısını örüyorlar. Kültürel mirasın kalıcı gücüne ışık tutuyor. Özel uzmanlık, tarihi kültürel mirasımızın gelecek nesillere rehberlik ederek ışıldamasını sağlıyor.”
“Tarihi Sanat Eserlerinin tarihsel gelişimi, antik mağara resimlerinden Rönesans dönemine ve ötesine kadar önemlerini şekillendiren dinamik kültürlerarası alışverişleri yansıtmaktadır. Her fırça darbesindeki sembolizm, anlam katmanları ekleyerek izleyicileri insan deneyimi, kültürel kimlik ve sanatsal ifadenin zengin anlatılarını araştırmaya davet ediyor” diyen Gavrilakis, şöyle devam etti:
“Konservasyon, teknik uzmanlık ve kültürel bağlamlara karşı derin bir duyarlılık gerektirir. Profesyonel uzmanlar, sanat konservatörleri ve sanat restoratörleri, sanat ve tarih doktorları olarak, empati, duyarlılık becerileri ve etik düşüncelerle donanmış olarak, özgünlüğün kalıcı olmasını sağlamada çok önemli bir rol oynarlar. Titiz inceleme yöntemleri kompozisyon, durum ve tarihsel bağlam hakkında içgörü sağlayarak gizli detayları ortaya çıkarır ve sanatçıların niyetlerini deşifre eder.”
