Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“AK Parti Teşkilatımızın kıymetli mensupları, değerli dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla teşkilatımızın tüm mensuplarına selamlarımı gönderiyorum.

Kurban Bayramınızı canı gönülden tebrik ediyor, rabbimden hepinize sağlık, huzur, afiyet, esenlik dolu bir bayram temenni ediyorum. Bu mübarek günlerde kestiğimiz kurbanların, eda ettiğimiz ibadetlerin, yaptığımız hayır ve hasenatın Allah katında kabul olmasını niyaz ediyorum.

 Bizleri sevdiklerimizle beraber sağlık ve afiyet içerisinde bir bayrama daha kavuşturan rabbimize hamdüsenalar olsun. Kurban Bayramımızı, işgali altındaki Filistin topraklarında insanlık adına utanç verici katliamların yaşandığı bir dönemde idrak ediyoruz. Tam 76 yıldır işgal, zulüm ve sistematik katliama maruz kalan Filistin halkı bir bayramı daha yine buruk geçiriyor.

Barışa hasret bir şekilde geçiriyor. Soykırımcı İsrail yönetimi tarafından alçakça şehit edilen 38 bin kardeşimizin acısı millet ve ümmet olarak hepimizin yüreğini dağlıyor.

Sadece Müslümanlığımızın değil aynı  zamanda insanlığımızın da sınandığı imtihan günlerinden geçmekteyiz. Gazze’deki katliama tepki göstermek, kardeşlik görevimiz olmasının yanı sıra insanlık vazifemizdir.

Dünya, İsrail’in kana susamışlığına karşı tedbir almak, her gün bir yenisine şahit olduğumuz katliamların önüne derhal set çekmek zorundadır. Siyasi ömrünü uzatmak için kendi vatandaşları dahil tüm bölgeyi ateşe atan Netanyahu yönetiminin durdurulmasının şart olduğunu her fırsatta söylüyoruz.

Bu tavrımızı geçen hafta İspanya’da ve G7 Liderler Zirvesi vesilesiyle ziyaret ettiğimiz İtalya’da muhataplarımıza bir kez daha açıkça ifade ettik.

 Türkiye olarak bölgemizde kalıcı barışın tesisi ve soykırımın sorumlularının hesap vermesi için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız.

 Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına bu anlayışla müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail yönetimini, kalıcı ateşkese zorlamak amacıyla bu ülkeyle olan dış ticaret işlemlerimizi tamamen durdurduk.

İnsani yardımlarımızı, kesintisiz sürdürüyoruz. Gazze’ye en fazla yardım malzemesi ulaştıran ülkeyiz. Filistin hükümeti ve Hamas ile diyaloğumuz güçlü bir şekilde devam ediyor. İslam dünyasının, yekvücut olarak hareket etmesi için yoğun çaba içindeyiz.

Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelerin sayısının daha da artması için çalışıyoruz. Topraklarını savunan, hak ve hürriyetleri uğrunda ağır bedeller ödeyen Filistinli kardeşlerimizin direnişlerinin zafere ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz.

 Gazze ile birlikte İslam coğrafyasının diğer köşelerindeki dramlara da sessiz kalmıyoruz. Sudan’da bir yıldan fazladır devam eden kardeş kavgasının sona erdirilmesi için temaslarımız sürüyor. Libya’dan Somali’ye, Afganistan’dan Yemen’e nerede bir sıkıntı, istikrarsızlık, trajedi varsa hiçbir ayrım yapmadan mazlumların imdadına koşuyoruz.

Büyük bir devlet ve milletin mensupları olarak inşallah bundan sonra da dimdik durmaya, mazlumun eli, dili, sesi, çığlığı olmaya devam edeceğiz.

Bayram dayanışmadır. Barışmadır, kucaklaşmadır. Bayram, kimsesizlerin kimsesi olmak, yetimin, öksüzün elinden tutmaktır. Bayram, muhabbetimizi güçlendirmek, kardeşliğimizi yeniden hatırlatmaktır. Bu mübarek günde 85 milyonun dayanışmayı yüceltmesini, kırgınlıklarını gidermesini, insanlarımız arasında dostluğun, muhabbetin, kardeşliğin çok sağlam bir şekilde tesis edilmesini canı gönülden arzu ediyoruz.

 Bayram, nasıl hepimize ortak bir sevinci yaşatıyorsa, yılın diğer günlerinde de bizim bu ortaklığımızı yaşatmamız, yüceltmemiz, güçlendirmemiz gerekiyor. AK Parti olarak, hakkın ve halkın rızasını kazanmak, bunun için yürüttüğümüz siyasi mücadelemizde bugüne kadar hep bu anlayışla hareket ettik.

Yıkıcı değil, yapıcı olmaya, ortak noktalarımızı çoğalmaya itina gösterdik. Yaptığımız işte, attığımız her adımda milletimizin hayır duasına mazhar olmaya gayret ettik. Mübarek bayram gününde şunu çok net ifade etmek isterim: Biz gerilim, kavga, münakaşa peşinde hiçbir zaman olmadık, bugün de değiliz. Biz kırmanın, dökmenin, ayrıştırmanın tarafında olmadık, bugün de değiliz.

Bizim yolumuz millete hizmet yoludur. Sevdamız, millete hizmet sevdasıdır. Bütün Türkiye’yi kardeş olarak görüyor ve her insanımızı bağrımıza basıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrını her açıdan yeni bir şahlanışın başlangıç noktası yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki seçimsiz dört yılı, büyük hizmetlerle Türkiye Yüzyılı’na yaraşır eserlerle, her alandaki dev projelerle ve reformlarla dolu dolu geçirerek bir tek günün bile heba olmasına fırsat vermeyeceğiz.

Son bir yıldır kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımız, hedeflerimiz ve öngörülerimiz doğrultusunda olumlu mecrada ilerliyor. Üretim, ihracat ve istihdam alanlarında hamd olsun çok iyi bir yerdeyiz. Yılın ikinci yarısında itibaren enflasyonda daha motive edici haberler almaya başlayacağız.

Terörle mücadelede elde ettiğimiz kazanımlara her gün yenilerini ekliyoruz. Türkiye’yi ayağına vurulan terör prangasından kurtarıncaya dek bize durmak, dinlenmek yok.

Savunma sanayi sektöründe çığır açıcı hamlelerimiz artarak devam ediyor. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizi her ay, 10-15 bin konut tamamlayarak peyderpey yeni yuvalarına kavuşturuyoruz. Yıl sonuna kadar hedefimiz 200 bin konutun inşasını bitirip, hak sahiplerine teslim etmektir.

Ülkemizin etrafı, ateş çemberiyle sarılmışken, sınırımızın ötesinde teröristler yuvalanmışken, Avrupa’sından Amerika’sına dünya büyük bir belirsizlikten geçerken lüzumsuz tartışmalarla harcayacak tek bir anımız dahi bulunmuyor. Türkiye’nin seçimler sebebiyle oluşan gerilimli atmosferi süratle geride bırakıp, tüm kapasiteyle geleceğe odaklanması gerektiğine inanıyoruz.

 Ülkeye ve millete hizmet yarışı olan siyasetin, farklı partiler arasında süregiden bir yıpratma savaşı olarak algılanmasının mutlaka önüne geçmeliyiz. Bunun için muhalefetin haksız ithamlarla, iftiralarla, siyasi nezakete sığmayan suçlayıcı ifadelerle siyaset yapma alışkanlığını süratle terk etmesi şarttır.

Muhalefet cenahında yıkıcı ve provokatif bir dil yerine artık farklı bir üslubun, yapıcı, olumlu, birleştiren bir tutumun hakim olmasının vakti çoktan gelmiştir. Kurban Bayramı’nın böyle bir iklimin güçlenmesine vesile olmasını diliyoruz. Sizlerden de siyasi faaliyetlerini bu anlayışla yürütmenizi bekliyorum.

AK Parti, üye sayısı ve yelpazesi itibarıyla Türkiye’nin en geniş ailesidir. Cumhur İttifakı, 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır. İttifakımız, ne kadar güçlü olursa Türkiye de o derece güvende olacaktır. Bunun için fitne kazanı kaynatanların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz.

Partimizin ve ittifakımızın surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz. Mücadelemizi saflarımızı daha da sıklaştırarak, dayanışmamızı güçlendirerek, birbirimize daha sıkı bir şekilde kenetlenerek yürüteceğiz.

Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Kurban Bayramı’nın hepimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."

Hibya Haber Ajansı