Yoğun nüfusunun büyük bir kısmını göçmenlerin ve sığınmacıların oluşturduğu Esenyurt’ta “Göç, Göç Yönetimi ve Belediyeler Paneli” düzenlendi. Panelde göçün ilçede yarattığı etkiler ve bu etkilerin doğru bir şekilde nasıl yönetileceği konuşuldu.
Programda yaptığı konuşmada Türkiye’de göç politikasının olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyleyen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, “Esenyurt, göç bağlamında Türkiye'nin en önemli merkezlerinden biri. Asıl büyük dramatik göç dalgaları 90'dan sonraki üçüncü dönemdedir. Burada iki önemli nokta söz konusu: Birisi, uygulanan yanlış politikalar kentlerin varoşlarını adeta fitili ateşlenmemiş bombalar haline getirdi. Bu bölgeler açlık, yoksulluğun hüküm sürdüğü alanlara dönüştü. İkinci husus ise kırdaki insan devletin uhdesinde iken bir gece yatağını alıp şehre geldi ve bir günde belediyenin uhdesine girmiş oldu.”
Esenyurt’un son 10 yılda aldığı yoğun göç ile nüfusun 1 milyonu aştığını belirten Başkan Özer, “Yaşadığımız dramın baş aktörlerinden biri Esenyurt. Devlet, göçle gelen insanlarla ilgili aş, iş, beslenme, barınma gibi temel insan hakkı olan unsurları yerine getirmiyor. Bir kente gelen vatandaşın o kent üzerinde hakları var. Bu hakları onlara verdiğiniz takdirde onlardan görevlerini yerine getirmelerini beklersiniz. Ama hakkını ihya edebilecek ortamı ne devlet sağlayabilmiş, ne de yerel yönetimler sağlayabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Panelistler ile “Göç Yönetimi ve Stratejileri, Devlet Politikalarının Yerel Yönetime Yansımaları”, “Yerel Yönetimler İçin Göç Yönetiminin Hukuki Bağlamları”, “Göçmenlerin Entegrasyonu ve Sosyal Uyumu Hakkında Çalışmalar”, Göç Yönetiminde İş Birliği ve Göçmen Karşıtlığı Üzerine Yerel ve Global Politika” konuları masaya yatırıldı.
Hibya Haber Ajansı