Yıllık enflasyon 12 aylık dönemsel veriler çerçevesinde azalıyor. Enflasyon hızının yıllık düşüşüne eşdeğer enflasyon kaynaklı kayıplar da düşmelidir.

Temmuz ayı itibariyle kamu görevlisi ve emeklisinin maaş/ücretlerine %19,31 artış yapılırken; doğalgaz, elektrik, ulaşım, kira ve diğer zorunlu giderlere çok daha fazla artış yapılması, sabit gelirlilerin geçimlerini zorlamaya devam ediyor.

Her dönem ifade ettiğimiz “gelir artışı, gider artışlarına yeniliyor.” gerçeğinden ve “gelir artışı altı ayda bir defa, gider artışları her ay yapılıyor.” yanlışından kurtulmalıyız. 

Emeğin değerinden, emekçinin gelirinden ve toplu sözleşme hükümlerinden kısmayı ve tartışmaya açmayı hedefleyen düzenlemelerden kesinlikle kaçınılması gerekiyor. Sabit gelirliyi ötekileştirecek, gelir sıkıntısını büyütecek ve kazanılmış hakların yok sayılmasına müsaade edecek her türlü bireysel tutumdan uzak durulmalıdır. 

Bunun yerine; bölgesel tehditlere karşı ekonomimizi, beşeri sermayemizi, birliğimizi ve beraberliğimizi olağan ve beklenen süreden daha hızlı bir şekilde güçlendirmeliyiz.

 Enflasyon, gelir dağılımı adaletsizliği ve vergi dağılımı eşitsizliği gibi kalıplaşmış sorunlardan acilen kurtulmamız gerekiyor. 85 milyon; alın terinin karşılığının eksiksiz alındığı, gelir dağılımı adaletinin sağlandığı, ekonomik kaygıların son bulduğu Güçlü ve Büyük Türkiye hedefinin mümkün olduğu gerçeğinde buluşmalıdır.

Bu hedefin gerçekleşmesi durumunda; enflasyonun ürettiği kayıpların telafisi de vergi adaletsizliğinin bitirilmesi de gelir dağılımı adaletinin sağlanması da  adil ve makul maaş/ücret artışlarının belirlenmesi de mümkün olacaktır.

İbrahim Coşkun 
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Bşk.