Bangladeşli gazeteciler, Başbakan Şeyh Hasina'nın istifasının sansür ve korku dönemini sona erdirmesini umuyor.
Bangladeş güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen tutuklamalar, tacizler ve zorla kaybetmeler, Hasina'nın 15 yıllık iktidarının büyük bölümünde gazetecilerin üzerine çöktü ve hükümet için utanç verici olarak algılanabilecek herhangi bir şey yazma korkusuyla rutin habercilik yapmalarını engelledi.
Geçen yıl Hasina, ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi Prothom Alo'yu enflasyonla ilgili haber yaptığı için "halk düşmanı" olarak damgaladı.
Ancak bu hafta Bangladeşli gazeteciler arasında ihtiyatlı bir iyimserlik yayılmaya başladı.
İngilizce günlük gazete Dhaka Tribune'ün editörü Zafar Sobhan "Ben umutluyum. En azından baskıcı bir hükümetin geri çekildiğini gördük ki bu bile başlı başına büyük bir başarıdır," dedi.
Sobhan, gazetecilerinin sürekli olarak yetkililer ve güvenlik güçleri tarafından saldırıya uğrayacağından korktuğunu ve yargının koruma sağlayacağına inanmadığını söyledi. Muhabirlerinden biri 2018 seçimlerinde olası bir seçmen sahtekarlığı nedeniyle hapse atıldığında, serbest bırakılmaları için "yeri göğü inletmek zorunda kaldığını" söyledi.
Artık sosyal medya paylaşımlarını da kapsayan ülkenin en baskıcı yasalarının yürürlükten kaldırılarak ülkenin "işleri yoluna koymasını" umduğunu söyledi.
Dakka merkezli düşünce kuruluşu Yönetişim Çalışmaları Merkezi, 2018-2023 yılları arasında yasa kapsamında 7 bin dava açıldığını ve bunlardan 255'inin haberlerinden dolayı gazetecilere karşı açıldığını söyledi.
Bunlardan 155 gazeteci, üç yıl hapis cezası öngören "saldırgan, yanlış veya korkuya neden olan veri-bilgilerin yayınlanması, gönderilmesi "ni kapsayan 25. madde kapsamında suçlandı.
154 kişi de "hakaret içeren bilgileri yayınlamak, yayınlamak ve yaymak" suçundan beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Uluslararası eleştirilerin ardından Dijital Güvenlik Yasası geçen yıl, Uluslararası Af Örgütü'nün önceki yasayla neredeyse aynı olduğunu söylediği Siber Güvenlik Yasası ile değiştirildi.
Hibya Haber Ajansı
