Şanlıurfa gündemi son günlerde oldukça yoğun ve çalkantılı. Halk arasında kimlerin hangi gazeteye ne kadar para aktardığı, kimlerin ne kadar fatura kestiği gibi konular konuşuluyor. Medya dünyasında yaşanan bu gelişmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ancak bu süreçte onurlu medya mensuplarının da zan altında bırakılması doğru değil. Medyanın tamamını zan altında bırakmak, halkın doğru bilgiye erişimini zorlaştırıyor  ve güven kaybına neden oluyor.

Şanlıurfa'da son dönemde yaşanan bu olaylar, medyada yaş ile kurunun birlikte yanmasına neden oldu. Bu durum, dürüst gazetecilik yapanların da mağdur olmasına yol açtı. Peki, bu olayların asıl müsebbibi kim?

Eski Başkan Zeynel Bey'in bu konularda kötü niyetli olduğunu söylemek haksızlık olur. Ancak, tüm bu şaibeli işlerin altında, "Profesyonel İstanbul çocuğu" olarak bilinen ve "gölge başkan" olarak anılan Uğur Böceği'nin kurduğu ekiple yapılan işler yatıyor. Zeynel Bey'in belediyedeki yetkilerini bu kişilere güvenerek devretmesi, bu yolosuzluk ve şaibeli durumların ortaya çıkmasına neden olmuş gibi görünüyor.

Bu tür iddialar elbette soru işaretleri doğuruyor. Zeynel Bey'in iyi niyetine rağmen, belediyede olup bitenleri yeterince kontrol edememesi, bu tür şaibeli işlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamış olabilir. Ancak, tüm bu olayların perde arkasında kimin olduğuna dair kesin bir bilgiye sahip değiliz.Ancak önceki dönemde yapılan işlerin kimlerin talimatıyla yapıldığını tahmin etmek de zor değil.

Aslında tüm bu şaibeli işleri, belediyedeki tüm pis işlerin, ihalelerin ve trafiğinin "Profesyonel İstanbul çocuğu" olarak anılan bu kişi tarafından yönetildiğini gördüm. Nasıl mı? Dün akşam gazeteci arkadaşlarla halı saha maçının ardından evde maçın verdiği yorgunlukla uyuya kalmıştım. Sabah kalktığımda ise öyle terlemiş, kan ter içinde kalmıştım ki hemen lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Sabaha karşı ezan okunurken, bu yukarıda anlattıklarım meğer bir rüyaymış.

Sonuç olarak, bu gördüklerim ve yazdıklarım yalnızca bir rüyadan ibaret olduğunu anladım. Ancak bu rüya, bana önemli bir ders verdi. "Allah kimseyi bu duruma düşürmesin," dedim kendi kendime. Ahir zamanda ömrünün sonunda yolsuzluk ve şaibe ile anılmaya değmez.

Bu rüya bana bir kez daha, şeffaflık ve dürüstlüğün ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Şanlıurfa halkının bu tür iddialara karşı dikkatli olması ve medyada çıkan her haberi sorgulaması gerekiyor. Çünkü gerçekte olanla rüyada görülen arasındaki fark, bazen çok ince bir çizgide olabilir.

Zaman zaman bu rüyalarımı siz Şanlıurfalılarla paylaşmaya karar verdim.Ve burada bundan sonrada göreceğim rüyaları sizinle paylaşmaya devam edeceğim.

Kalın sağlıcakla.