Şanlıurfa'da temel geçim kaynaklarından olan fıstık hasadı sürüyor. Fiyatı serbest piyasadaki tüccarlar tarafından belirlenen fıstık, biçilen düşük fiyat nedeniyle üreticisini memnun etmiyor. Geçen yıl 120 TL'den işlem gören su altı fıstığın kilogramı, bu yıl 102 TL; geçen yıl 350 TL olan kavlak fıstık ise 295 TL'den alıcı buluyor. Fiyat düşüşlerine rağmen fıstık piyasasındaki durgunluk, fıstık-alım satımının yapıldığı Şireciler ve Fıstıkçılar Sitesi'ne de sakinlikle de kendini gösteriyor. Geçmiş hasat dönemlerinde Şireciler ve Fıstıkçılar Sitesi'nde hakim olan hareketlilik, bu yıl yerini sükûnete bıraktı.
Urfa Şıracılar ve Kuruyemişçiler Odası Başkanı Ahmet Aslan, fıstık piyasasının durgun olduğunu belirtti. Bir ay önce serbest piyasada 520 TL olan kavlak fıstığının fiyatının 295 TL'ye inmesinin, fıstıkta taban fiyat belirlenmesi talebini öne çıkardığını belirten Aslan, "Fiyatlar nedeniyle üretici ve esnaf arkadaşlarımız mağdur oldu. Fıstık için bir taban fiyat belirlenmemesi üreticiyi mağdur ettiği kadar esnafı da mağdur etmekte. Yoğun olarak Urfa'da yetişen fıstığın bir sahibi yok. Talebimiz, Karadeniz'de yetişen fındık ve çaya nasıl taban fiyat belirleniyor ve destekleme veriliyorsa, fıstığa da verilmesi. Bugün bir fıstık ağacının yetişmesi ve meyve vermesi 8-10 yıl arası zaman almakta. Destekleme olursa mağduriyet azalır. Taban fiyat belirlenirse hem üretici hem de esnaflar önünü görür" ifadelerini kullandı.
Urfa Şıracılar ve Kuruyemişçiler Odası Başkanı Ahmet Aslan
'İŞ YERLERİ YETERSİZ'
Şanlıurfa'nın 45 milyon fıstık ağacıyla Türkiye'deki üretimin yüzde 45'ini karşıladığını belirten Aslan, "Beklentimiz fıstığa sahip çıkılmasıdır. Fıstık fiyatları arttığında bu baklava fiyatına da etki ediyor. Bundan 2 ay önce tatlıcılar fıstık fiyatının yükselmesinden kaynaklı yüzde 30'a varan zamlar yapıldı. Fıstık fiyatı yüzde 50'ye yakın geriledi, ancak tatlıcılar fiyatı değiştirmedi. Yurttaşların daha uygun fiyata tatlı yemesi için ücretlerin yeniden düzenlenmesi gerek" diye konuştu.
Fıstık ticaretinin can damarı sayılan Şireciler ve Fıstıkçılar Sitesi'nin alt yapısının yetersiz olduğunu söyleyen Aslan, "130 tane iş yerimiz var ancak 300'e yakın odaya kayıtlı üyemiz var. Belediyeye, sitenin yetersiz kaldığını izah ettik. Esnafların iş yerlerinin metrekaresi az. Bu mağduriyetin giderilmesi adına daha büyük ve daha fazla iş yerinin yer aldığı bir siteye ihtiyaç vardır. Türkiye’de fıstığın yüzde 50'si Urfa'da üretilmesine karşın sahiplenen kimse yok. Bizim talebimiz herkesin esnafa ve üreticiye sahip çıkması. 130 iş yeri yerine neden 300-400 iş yeri olmasın" şeklinde konuştu.
'URFA FISTIĞINA SAHİP ÇIKMALI'
Desteklenmesi durumunda Urfa fıstığının markalaşarak daha fazla istihdam sağlayacağını ifade eden Aslan, şöyle devam etti: "Urfa'da üretiliyor ancak Antep'te paketleniyor ve fiyatı Antep'ten belirleniyor. Neden Urfa'da fıstık fabrikaları kurulmasın, paketlenip yurtdışına gönderilmesin? Bunu her yerde dile getiriyoruz. Seçim döneminde birçok siyasetçi bizi ziyaret etti ve bu konuları kendilerine izah ettik. O dönem 'tamam' dediler ancak aradan 4 ay geçti ses seda yok. Kimse sahiplenmedi. Mülki amirler gelsin esnafın sorunlarını yerinde görsün. Hasat başladı, ancak bir hareketlilik söz konusu değil. İş yerleri küçüktür. Milletvekilleri, bütün seçilmişler Urfa fıstığına sahip çıkmalı. Fıstık Urfa için bir değer. Bu değeri hak ettiği yere taşımamız lazım. Bunu başarırsak sadece üretici ve esnaf değil, bütün Urfa kazanacak. Urfa fıstığı, Antep fıstığı olarak biliniyor. Ancak burada üretiliyor. Zamanından patenti alınmadığı için Antep olarak anılıyor. Hala geç değil, sahip çıkılırsa Urfa fıstığı hak ettiği değere kavuşur. Bu noktada mücadelemiz sürecek. Desteklenirse istihdam yaratacak ve işsizlik büyük ölçüde azalacaktır. Kente ekonomik olarak katkısı büyük olacak. Herkesin gücü ölçüsünden bir yerinden tutup fıstığa sahip çıkması gerekir."
MA / Emrullah Acar