Barış için genel af şart

Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 bin kişi olduğunu, ancak 350 bin kişinin cezaevlerinde bulunduğunu belirterek, bu sayının her geçen gün arttığını söyledi. Alpay konuya ilişkin açıklamasında, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği her dört ihlal kararından üçünün “adil yargılanma hakkı ihlali” nedeniyle verildiğini hatırlatarak, yurttaşların adalete olan güven duygusunun gün geçtikçe azaldığını öne sürdü.

“Adalete olan güven azaldı, siyasi suçlar dahil olmak üzere barış için genel af”

Türkiye'deki adalet sisteminin düzgün işlemediğini savunan Genel Başkan Alpay, çıkması olası af yasası ile sadece genel af değil, mükerrer suçlar, 4/4’ler, denetimli serbestlik, koşullu tahliye, disiplin affı ve 31 Temmuz COVID infaz yasası mağduriyetlerini de gidermesi gerektiğini ifade ederek, “Tüm bunlarla birlikte ehliyet affı ve çekte hapis cezasının da kaldırılması şarttır. Ağırlaşan ekonomik koşullarda şoför esnafına can suyu olacak ehliyet affı ile borcunu ödeyemediği için hapse konulan esnaflarımız için acil tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Siyasi suçlar dahil olmak üzere, toplumsal barış için genel af derhal ilan edilmelidir.” dedi.

Alpay açıklamasında cezaevinde 0-6 yaş arasında 500’ün üzerindeki çocuğa da dikkat çekerek, bu çocukların anneleriyle birlikte ivedilikle evlerine gönderilmesi gerektiğini, ev hapsi ile bu sorunun çözüme kavuşacağının altını çizdi.

“Hükümet verdiği hiçbir sözü tutmuyor”

Esnafa verilen prim eşitliği sözünün de 1,5 yıldır yerine getirilmediğini söyleyen Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, prim eşitliğiyle tüm Bağkurluların rahat nefes alacağını söyledi. Yüksek Bağkur primleri nedeniyle güç durumda olan esnafa destek verilmesi gerektiğini kaydeden Alpay, “Bağkur primleri düşürülerek esnafa sıfır faizli kredi verilmelidir. Türkiye'de kapanan işyerleriyle yaşı 50’nin üzerindeki esnaflarımız işsiz kalmaktadır. Tescil ve ihya taleplerine de kulak tıkayan hükumet, bu toplumsal yarayı izlemekle kalıyor, tedbir almaktan kaçınıyor.” görüşünü savundu.