Bakan Yerlikaya'nın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Şu an, İstiklal şairimiz Mehmet Akif’in: ‘’Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda’’dediği topraklardayız.  Burada nice yiğitlerin ayak izleri, Nice ana kuzularının son nefesleri var… Burada rüzgarlar bir başka eser, çiçekler bir  başka açar, Yürekler bir başka yanar.

Düşmanı denize döken, Anadolu’nun tapusuna; ebediyen “Türk yurdu” mührünü vuran ecdadın torunları burada!
 Burası ki; İşgalcilerin yazmaya çalıştığı tarihin, ‘’tarih’’ olduğu; şanla ve şerefle kazanılan zaferimizin, arşa uzandığı topraklardır.
 
Kıymetli Kardeşlerim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bundan tam 102 yıl önce şanlı ordusuyla birlikte
Şu an bulunduğumuz Zafertepe Çalköy’egelmişti. Büyük Taarruz’un en kritik dakikaları yaşanıyordu.

Ey, sırtına yavrusunu sarıp cepheye koşan Türk kadını! Ey, eline kınası yakılıp cepheye gönderilen Türk evladı!
Ey, ‘’Hakkıdır hakka tapan’’ Türk milleti! Bu şeref senindir, Bu zafer senindir! Bu zafer hepimizindir! Kutlu olsun!
 
Kıymetli misafirler, 30 Ağustos’a, o büyük zafere, kolay gelinmedi elbette. Milli Mücadele’nin o ateşten günlerinde, Ne büyük acılar çekilmiş, nice gözyaşları dökülmüştü. Etrafımız adeta ateş çemberiyle kuşatılmış,
Milletimizin istiklaline ve istikbaline, Esaret prangası vurulmaya çalışılmıştı.
 
Bir millet düşününüz; canından aziz bildiği kutsal vatan toprağı işgal edilmiş… Orduları dağıtılmış, tersaneleri kapatılmış, bütün kaleleri zapt edilmiş, umut diye sarıldığı her dal kırılmış olsun. Ama dilinden duayı, Yüreğinden vatan aşkını söküp atamadığı milletimiz, Umudunu bir an olsun yitirmemişti.

Kıymetli kardeşlerim Bugün büyük bir coşku ve gururla kutladığımız 30 Ağustos Zaferi, milletimizin varoluş mücadelesindeki bir dönüm noktasıdır. Bağımsızlık ve özgürlük uğruna, Bir milletin dişiyle, tırnağıyla Bütün ruhuyla verdiği mücadelenin ardından gelen Şanlı zaferin adıdır.

30 Ağustos; emperyalizme karşı, sömürüye karşı, zulme karşı verilen mücadelenin, boyun eğmeyen Türk milletinin destanıdır."

Hibya Haber Ajansı