Şanlıurfa, sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliklerle turizm açısından büyük bir potansiyele sahip bir şehir. Ancak, bu potansiyelin yeterince değerlendirilememesi, vizyon eksikliği ve doğru yönetim kadrolarının olmamasıyla yakından ilgili. Şehirde turizmi geliştirmekle sorumlu olanlar, ne yazık ki bu önemli görevin hakkını veremiyorlar.


Şehrin turizm il müdürü asli görevini bırakıp, diziler ve dizi setleri peşinde koşarsa, bu şehrin turizmde gelişim göstermesi mümkün olmaz. Turizm müdürünün yanı sıra, Turizm Daire Başkanlığı'na atanan ve yerinde bile otur(a)mayan, bir koltuğa üç karpuz sığdırmaya çalışan bir başkandan da büyük projeler beklemek doğru olmaz.


Turizm İl Müdürü’nün asli görevlerini bir kenara bırakıp, dizi setleriyle ilgilenmesi, Şanlıurfa'nın turizmde bir arpa boyu yol alamamasının sebeplerinden biri. Elbette, bu sadece turizm müdürünün hatası değil.

Turizm Daire Başkanlığı’na atanan ve oturduğu koltuğun gerekliliklerini yerine getiremeyen kişilerden de büyük projeler beklemek yanlış olur. Sayın Gülpınar’ın, turizmi geliştirmek için işin ehli insanlarla çalışmak istemesi olumlu bir adım olsa da, atanan kişilerin sorumluluk almaktan kaçınmaları ve proje üretmemeleri durumu daha da vahim hale getiriyor.

Bu yıl Şanlıurfa esnafı, turizmden beklediği verimi alamadı. Bunun sorumluları, bu şehirde turizmin başında olanlar ve bu kadim şehrin tarihî ve kültürel zenginliklerini tanıtamayanlardır. Vizyon olmadan, bu şehri en iyi şekilde tanıtacak vizyonerler bulunmadan, turizmin gelişmesi mümkün değil.

Şanlıurfalı ses sanatçısı Mahmut Tuncer'in bir türküsü vardır, herkesin dilinde: "Bakkal amca, bakkal amca... Ne duruyorsun? Helva yapsana!" Bu türkünün sözleri, Şanlıurfa'nın sorunları karşısında yetkililerin yetersiz kaldığı her seferinde aklıma gelir. Sorunların çözümü için ilettiğimiz taleplerin havada kalması, bu türküyle özdeşleşen bir çaresizlik duygusunu beraberinde getiriyor.

Şanlıurfa'daki turizmdeki durum tam da bu türkünün sözlerinde gizli. Tüm malzemeler var; ama bir türlü helva yapılamıyor.

Yağ var, un var, şeker var. Her şey var ama bir türlü “helva” yapılamıyor.


-İşte Mahmut Tuncer'in o meşhur türküsü:

Bakkal amca, bakkal amca (Ne var)

Yağın var mı (Var var)

Unun var mı (Var var)

Şekerin var mı (Var var)

Ne duruyorsun? (Ne yapayım)

Helva yapsana, helva yapsana

Helva yapsana vay vay helva yapsana

Türkücü Mahmut Tuncer tarafından söylenen bu türküyü 7’den 70’e herkes bilir.

Ne zaman Urfa'nın sorunları ile ilgili bir sorun karşımıza çıksa işte bu türkünün sözleri aklıma gelir ve söylenmeye başlarım.

Yıllardır yaşadığımız bu şehirde sorunlarla ilgili çözüm getirilmesini yetkililere iletmeye çalıştıysak onlardan duyduğumuz sözlerin havada kalmasıyla yine bu türkünün sözleri aklıma gelir ve söylenmeye başlarım.

İşte Urfa'nın turizmi tamda bu türkünün sözlerinde gizli....