Bu yılki Dünya Gıda Günü'nün teması olan "Daha İyi Bir Yaşam ve Daha İyi Bir Gelecek İçin Gıda Hakkı"na vurgu yapan temsilcilik, gıda hakkının 1948 tarihli Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nden bu yana en temel insan haklarından biri olduğunu, ancak günümüzde en çok ihlal edilen haklardan biri haline geldiğini belirtti.

Pandemi ve Krizlerin Tarımsal Stratejik Önemi Ortaya Koyduğu Vurgulandı

Açıklamada, Covid-19 pandemisinin tarım ve gıdanın stratejik önemini bir kez daha gözler önüne serdiği belirtilerek, dünyada pandemi, savaş, deprem, iklim değişikliği ve ekonomik krizler gibi olağanüstü dönemlerde ülkelerin gıdada kendine yeterliliği sağlamaya yönelik tarım politikalarını yeniden gündeme getirdiği ifade edildi. Türkiye’de ise tarım ve gıda politikalarının yanlış yönlendirildiği, bu durumun sorunları daha da derinleştirdiği kaydedildi.

Açlık ve Yetersiz Beslenme Oranları Korkutucu Boyutlara Ulaştı

FAO’nun 2023 yılı Dünya Gıda Güvenliği raporuna atıfta bulunan temsilcilik, dünya genelinde 733 milyon insanın açlık çektiğini ve 2030 yılına kadar “sıfır açlık” hedefine ulaşmanın uzak olduğunu belirtti. Türkiye'de ise %22’lik bir kesimin yeterli gıdaya ulaşamadığı, %8,5’inin ise açlık sınırında yaşadığına dikkat çekildi.

Çözüm Önerileri ve Tarım Politikalarına Eleştiriler

Açıklamada, Türkiye’de tarımsal üretimde yaşanan sorunlar ve çiftçilerin karşılaştığı zorluklar ayrıntılı olarak ele alınırken, tarımsal desteklerin yetersizliği, yüksek maliyetler ve çiftçi eylemlerinin çözüm getirmesi umuduyla gündeme geldiği belirtildi. Pazarlama ve tedarik zincirindeki sorunlar da tartışılırken, zincir marketlerin tekelci yapısı ve Hal Yasası ile ilgili sorunların çözülmesi gerektiği ifade edildi.

Denetim Yetersizliği ve Gıda Güvenliği

Gıda güvenliği konusuna da dikkat çeken temsilcilik, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerin yetersiz olduğunu ve gıda işletmelerine yönelik denetimlerin artırılması gerektiğini vurguladı. Özellikle işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yaşanan eksiklikler ve alınması gereken önlemler üzerinde duruldu.

Kamucu Tarım Politikalarının Gerekliliği

Son olarak, rant ve beton ekonomisi yerine üretim ekonomisinin, kamusal ve toplumsal çıkarları öncelikleyen tarım politikalarının yaşama geçirilmesinin önemine işaret eden temsilcilik, TMMOB’nin bilimin ve tekniğin gücünü halktan yana kullanmaya devam edeceğini belirtti.