İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etti.

Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri'nin etkinliklerine başlatılan soruşturmalara dair görüşleri sorulan Dervişoğlu, "Soruşturulacak bir şey varsa soruşturulmalı, yargılanacak bir şey varsa yargılanmalı ama bunlar vatandaş gözüyle bakıldığında siyasetin malzemesi gibi görünecek şekilde düşünülmemeli. Eğer böyle düşünülüyorsa, bunu düşündüren amillerin ortadan kalması gerekir. Tehlikeye hep işaret ettim. Neticede başımıza geldi. Siyaseti kişiselleştirirseniz, böyle bir sistemin başında bulunan zat; süreci tanzim etmek için çeşitli adımları atacak. Kişiselleşmiş siyasetin içinde de yargısal müdahaleler olacak endişesi doğal hale gelecek. Türkiye böyle bir ülke olarak anılmamalı" dedi.

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Dervişoğlu, kendisine yöneltilen; “1 Ekim’den itibaren MHP Lider Bahçeli’nin başlatmış olduğu bir süreç var. Çözüm süreci başlayacak mı başlamayacak mı buna soru bu soruya yanıt aranırken; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Öcalan çağrısı için net bir cümle kullanmadı. Bugün de bahçeli ile Erdoğan bir araya gelecek ve Bahçeli’nin yalnızlık videosundan sonra bu görüşme gerçekleştiriliyor. Tüm bu süreci nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna, şu ifadelerle cevap verdi:

“Herhangi bir değerlendirmem yok. Siyasi partilerin ve onların muhterem genel başkanlarının görüş ve kanaatlerini, yapımcıların yaptığı videolar üzerinden değerlendirmek geleneklerime uygun bir şey değil öncelikle onu söyleyeyim. Bana sorarsanız hiç merakımı mucip olmadı yani hiç merak etmedim. Onun içinde ne tür gizemler gizlidir diye de hiç bakma ihtiyacı hissetmedim. Ben objelerden işaretlerden siyaset yapılmasını çok yerinde bulmuyorum. Siyasetçinin söyleyecek bir şeyi varsa kullanacağı bir dili var. Ancak söyleyecek şeylerini kaybedenlerin eliyle ve diliyle işaret etme ihtiyacı hissederler. Ben o gelenekten ve alışkanlıktan gelmiyorum. Sorunuzu da ancak bu şekilde cevaplandırabilirim”

Babacan, “Bu ülkeyi iktidar ve ana muhalefet arasına sıkıştıracak siyasi tabloyu görmek istemiyoruz. Vatandaşların arzusu da budur. İnsanlar ‘İki tercihten birine bizi zorlamayın’ diyor; ‘Arayış içerisindeyiz’ diyor” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK’ya ve Öcalan’a yönelik silah bırakma çağırısıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Babacan, iktidar ortaklarının senkronize hareket edemediğini ve sürecin net olarak anlaşılmadığını kaydetti.

Babacan, “1 Ekim’den bu yana devam eden süreci hâlâ net olarak anlamış değiliz. Toplumun da anladığını düşünmüyoruz. İki iktidar ortağı arasında bu konuyla alakalı mutabakat ve ayrılık var mıdır? Bu konuda açıklama yapması gereken kendileridir. Türkiye’nin bir terör sorunu var; bu sorunun çözümüne dönük kuşkusuz atılacak adımlar var. Bu sorunun çözümü kapsamlı bir yaklaşımla mümkün olur; diplomasiyi iyi çalıştırarak, bölgemizdeki ülkelerle, uzaktan gelip müdahil olmaya çalışan ülkelerle olur. Hem diplomasi hem güvenlik bir bütünlük içerisinde, senkronize olmuş şekilde hareket edilirse çözüm mümkün olabilir. Ama bu senkronizasyon önce siyasette başlamalıdır. İktidarın bir çözüm niyeti varsa, iki ortak arasında senkronize bir adım görmemiz gerekiyor ve şu anda böyle bir şey yok" dedi.

Hibya Haber Ajansı