TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, toprağın sürdürülebilir bir geleceğin güvencesi olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de her yıl 642 milyon ton toprağın erozyona uğradığını belirtti. Ataç, “Toprağın kaybı, sadece tarımsal verimliliği değil, su kaynaklarının kirlenmesini, biyolojik çeşitliliğin azalmasını ve gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Erozyon, toprağın verimliliğini azaltarak yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen bir sorun olarak önümüzde duruyor,” dedi.
"Şanlıurfa’da Tarım Toprakları Erozyonla Tehdit Altında"
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde toprak kayıplarının kritik seviyelerde olduğunu belirten Şanlıurfa TEMA İl Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Şanlıurfa’nın Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip illerinden biri olduğunu, ancak bu verimli toprakların her yıl erozyon nedeniyle kayba uğradığını ifade etti. Prof. Dr. Öztürkmen, “GAP projesiyle suya kavuşan topraklarımızın sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla korunması gerekiyor. Bu doğrultuda eğime uygun sürüm teknikleri, nadas uygulamalarının azaltılması ve çok yıllık bitkilerin yaygınlaştırılması gibi yöntemlerle erozyonla mücadelede başarı sağlanabilir,” dedi. Bölge halkını toprağı koruma bilinciyle hareket etmeye davet eden Öztürkmen, “Toprağı kaybetmek, sadece tarımsal verimliliği değil, bu topraklardan beslenen kültürümüzü de kaybetmek anlamına gelir” dedi.
Toprağı Korumak Ortak Sorumluluğumuz
Erozyonla mücadelede, sürdürülebilir tarım uygulamaları, ağaçlandırma çalışmaları ve kontur sürüm gibi doğru tekniklerin kullanımı büyük önem taşıyor. Yapılan araştırmalara göre, doğru toprak koruma yöntemleriyle erozyonun %60’a kadar azaltılabileceği belirtiliyor. TEMA Vakfı, bu kapsamda şimdiye kadar 12 milyondan fazla fidanı toprakla buluşturdu ve 3.000 hektardan fazla alanda erozyon önleyici projeler hayata geçirdi.
Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında toprağın korunması için tüm vatandaşları sorumluluk almaya çağıran TEMA Vakfı, toprağın sağlıklı kalmasının, toplumun sağlıklı bir geleceğe sahip olmasının temeli olduğuna vurgu yaptı.
