Tarım ürünlerindeki kimyasal kalıntıların, hem iç pazarda hem de ihracatta büyük problemlere yol açtığını vurgulayan Akalın, bu sorunun sadece ekonomik değil, çevresel ve sağlık açısından da büyük tehditler oluşturduğunu belirtti.

Akalın, 2024 yılının ilk yarısında 205 parti gıda ürününün, pestisit ve mikotoksin kalıntıları nedeniyle uluslararası gümrüklerde sorun yaşadığını ifade etti. Bu ürünlerden 132’sinin ise sınırda reddedildiğini belirten Akalın, söz konusu durumun Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki itibarını ve rekabet gücünü zayıflattığını söyledi.

Kimyasal kalıntıların yalnızca ihraç edilen ürünlerde değil, iç pazarda tüketilen gıdalarda, toprakta ve yer altı sularında da tehlikeli birikimlere yol açtığına dikkat çeken Milletvekili Akalın, bilinçsizce kullanılan pestisitlerin toprağın doğal yapısını bozduğunu ve biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilediğini ifade etti. Bu kimyasalların yer altı sularına karışarak içme suyu kaynaklarını kirlettiğini ve halk sağlığı açısından büyük riskler oluşturduğunu vurgulayan Akalın, pestisit kullanımı nedeniyle her yıl daha fazla çiftçinin hayatını kaybettiğini belirterek, sadece çiftçilerin değil, çocukların da kimyasal gıda maddeleri nedeniyle sağlık tehditleriyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Zamanında müdahale edilmemesi halinde kısa vadeli ekonomik kayıpların uzun vadede çevresel felaketlere ve halk sağlığı krizlerine dönüşebileceği konusunda uyaran Milletvekili Akalın, "Bu sorunun çözülmesi için sürdürülebilir tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve çevre dostu üretim tekniklerinin teşvik edilmesi gerekiyor. Pestisit kullanımını denetlemek ve çiftçileri bilinçlendirmek için etkin denetim mekanizmalar kurulmalı" dedi.