Suriye’de terör tehdidinin azalmasıyla birlikte artık bu manevi değerin asıl mekânına geri taşınmasının zamanı geldi.

Tarihi ve hukuki açıdan Türkiye'nin sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olan Süleyman Şah Türbesi, 1921 Ankara Anlaşması ile Türkiye'nin egemenliğine bırakılmıştı. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin dedesi olan Süleyman Şah’ın bu türbesi, Türkiye için sadece bir türbe değil; milli kimlik, tarih ve vatan toprağına sahip çıkma iradesinin simgesidir.

2015: Geçici Nakil ve Şah Fırat Operasyonu

Hatırlayalım: 23 Şubat 2015 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'nin Halep iline bağlı Karakozak Köyü’nde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nu, terör tehdidi nedeniyle güvenli bir bölgeye taşımıştı. Dokuz saat süren bu başarılı operasyon ile türbedeki naaşlar ve emanetler, Şanlıurfa’nın Birecik ilçesine getirildi. Geçici olarak 3. Hudut Alayı 7. Hudut Bölük Komutanlığı'na yerleştirilen naaşlar, burada "Süleyman Şah Türbesi" tabelası altında muhafaza edildi.

O dönemde devletimizin attığı bu stratejik adım, tarihi emanetlerimizi koruma adına zorunlu ve yerinde bir karar olarak değerlendirilmişti. Ancak bugün geldiğimiz noktada, Suriye’deki güvenlik koşullarının büyük oranda iyileştiği açık. Bu durumda, Süleyman Şah Türbesi’nin yeniden eski yerine taşınması gerektiği kanısı güçleniyor.