Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Şimdi önümüzde yeni bir dönem vardır. Bu dönemin bugünden nasıl tam manasıyla şekilleneceğini öngörmeye çalışıyoruz. Bunların tespitlerini yapıyoruz ama yıllar içerisinde önümüzdeki dönem, çok değişken birtakım yapıları ortaya çıkaracaktır.
Dönemin bugünden söyleyebileceğimiz en temel özelliği, artık çok kutupluluğun hakim olduğu bir dünyanın inşa edilmekte olduğudur. Aslında bu çok kutupluluğu, çok merkezlilik şeklinde de anlamamız mümkündür.
Dünyanın birçok yerinde yeni güç merkezleri, yeni güç dengeleri hatta yeni karmaşık güç denklemleri ortaya çıkacaktır. Bu yapı, önümüzdeki dönemde oluşmakta olan dünya sistemine ilişkin gelişmeler, bazı ülkeleri de avantajlı bir şekilde öne çıkarmaktadır.
Hiç abartısız bir şekilde söylüyorum ki dünyada herhalde yeni dönemde en büyük avantaja sahip 4-5 ülkesinden birisi de Türkiye’dir.
Bizi her alanda bu yeni dönemde Türkiye’nin gücünü artıracak, dünya sisteminin önümüze sunacağı fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek, çok kutupluluğun içerisinde çok önemli bir merkez olarak yeniden ayağa kalkmamız ve dünya dengelerini değiştirecek adımları atmamız şarttır.
Dolayısıyla Türkiye diplomasinin belki de bu kadar yüzyıllık serüveni içerisinde en zor ama en çok belirleme özelliğine sahip olduğumuz dönemlerden birisine giriyoruz.
Türkiye’nin önümüzde dönemde vizyonu ve küresel ölçekteki yükselişi için her birinizin üzerine düşen çok büyük sorumluluklar olduğunun zaten farkındasınız.
Bu çok kutuplu, çok merkezli oluşmakta olan yeni dünya sistemi içerisinde hep birlikte Türkiye’nin önlenemez yükselişine şahit olacağız. Bunun için rasyonel bir şekilde elimizdeki bütün imkanları en iyi kullanarak, bölgesinde bu kadar türbülansa rağmen bir barış ve istikrar adası olmayı başarmış bir Türkiye olarak ileriye çok daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.
Bugün Türkiye, bu örnek demokrasisiyle bölgemizdeki yaşananlara örneklik teşkil edecek, model olabilecek bir tecrübeye sahiptir. Ama buna rağmen Türkiye demokrasisinin daha fazla geliştirilmesi, Türkiye demokrasisinin daha fazla kurumlaşması için de hem siyaset, hem devlet yönetimi olarak hep birlikte mücadelemize, çabalarımıza devam edeceğiz.
Bu coğrafyada Türkiye’nin aktif tarafsızlık adı altında, etliye sütlüye karışmayan bir politikayla ayakta durması mümkün değildir. Onun için Türkiye, hem bölgesinde hem dünyanın her yerinde olan gelişmeleri yakından takip ederek, mümkünse önceden tedbirlerini alarak proaktif bir şekilde yönlendirerek yoluna devam etmek mecburiyetindedir.”
Hibya Haber Ajansı