DAİŞ çetecileri, işgal ettikleri tüm yerlerde "silahlı, silahsız" ayrımı yapmadan, herkesi hedef alıyor ve yakaladıklarını vahşice yöntemlerle katlediyor. Bu katliamlarını ise, hiçbir tereddüt göstermeden "İslam" adına kendi sitelerinden ve sosyal medya üzerinden yayınlıyor. Kobanê'ye yönelik DAİŞ saldırıları 95'inci gününe girerken, YPG/YPJ savaşçıları karşısında gerileyen ve ağır kayıplar veren DAİŞ çetecileri, hemen hemen her gün sivillerin yaşadıkları bölgeleri havan topları ve ağır silahlarla hedef alıyor.
'DAİŞ zalimleri ocağımı söndürdü'
Önceki gün DAİŞ çetecilerinin attığı bir havan sonucu biri çocuk olmak üzere 3 sivilin yaşamını yitirmesine neden olurken, 2 sivil ise yaralandı. DAİŞ saldırısında 12 yaşındaki çocuğu Mıstefa Ebûd ile Arap olan eşi 50 yaşındaki Ehmed Ebûd'u yitiren ve 16 yaşındaki çocuğu Emîra Ebûd yaralanan Fatma Mislim, DAİŞ çetelerinin gelip kendilerini köylerinden çıkardıklarını belirterek, yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı: "Biz de eşim ve çocuklarımla birlikte ailemin yaşadığı Tewşo köyündeki yakınlarımızın yanına sığındık. Hayvanlarımızın telef olmaması için üç ay dayandık ama çeteler oraya da saldırınca sınır hattına sığındık. Eşim havanlarımızı Türkiye'ye geçirdi ama orada çoğunu bizden çaldılar, geriye kalanları da yarı fiyatına sattı eşim. Sınırdayken Türk askeri bize gaz atıyordu. Dayanamadığımız için şehre geldik. Saldırı anında ben komşulardaydım. Eve geldiğimde evime top düştüğünü öğrendim. Bize musallat olan bu DAİŞ zalimleri, ocağımı söndürdüler. Oğlum henüz 12 yaşındaydı. Ciğerim yandı, hayatım bitti."
Gözyaşları içerisinde ve yaralı çocuğunun başında "İnsan olan bu vahşeti yapar mı?" diye soran Fatma Mislim, "Bunlar insan değil. Müslümanız diyorlar. Müslüman insanların kafasını keser mi? Vahşet yapar mı? Böyle Müslümanlık olmaz. Top düştüğünde arka odada olan kızım elinden yaralandı ama babası ve abisini kanlar içinde gördüğü için şokta. Bir türlü kendisine gelemiyor ve uyuyamıyor" dedi.
'Kendi topraklarımızda onurumuzla öleceğiz'
Ebûd ailesinin yakınlarından Bılal Tırki ise, DAİŞ yüzenden neyleri varsa terk ettiklerini belirterek, şunları söyledi: "Bu insanlık mıdır? Bu Müslümanlığın ve insanlığın işi değil, vahşilerin işidir. Üstümüze havan yağdırıyorlar. Çok zor durumdayız ama ne olursa olsun onlar amacına ulaşamayacak. Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz. Ve kendi topraklarımızda, onurumuzla öleceğiz. Üstümüze top yağsa, evlerimiz yıkılsa, çocuklarımız da ölse toprağımızı terk etmeyeceğiz. Türkiye'ye gidip rezil olacağımıza, hepimiz kendi toprağımızda öleceğiz."
'Dünyanın değişik yerlerinden zalimleri toplayan DAİŞ...'
DAİŞ çetecilerinin 12 Kasım'da düzenledikleri havan saldırısında yaşamını yitiren 8 yaşındaki Azize Kino'nun babası Kerho Kino ise, DAİŞ'in yaptığının zulüm olduğunu ve bunu tüm dünyanın bildiğini belirterek, şunları söyledi: "Dünyanın değişik yerlerinden zalimleri toplayan DAİŞ'in, burada ne işi var? Ne istiyorlar bizden? Kentte binlerce sivil var ve çeteler her gün sivillerin yaşadığı yerlere havan atıyor. Attıkları havanlar yüzünden 8 yaşındaki kızım şehit oldu. Ne araba bıraktılar, ne ev bıraktılar daha ne istiyorlar bizden? Kobanê'ye 'Kudüs' diyorlarmış. Kudüs burası değil İsrail'dir, oraya gitsinler çok İslamcılarsa. Müslüman Müslümanı keser mi? İnsan toprağı için ölür. Biz de Kobanê için ölürüz ama terk etmeyiz yurdumuzu. Bu kadar gencimizin kanı döküldü bu toprağa, nasıl terk ederiz? Bunların kökünün kazılması gerek. Çünkü bunların insanlıkla bir alakası yok."diha