“Üretimimiz 5,6 milyon tonu bulurken, tüketimimiz 4,9 milyon tonda kalıyor, 55 bin tonluk ihracata karşın, 23,2 bin ton da ithalat yapıyoruz”
“Kilogramı 3 liraya yakın bir fiyatla tüketiciye satılan ithal karpuzun ardından Haziran ayında yerli üretim devreye girince fiyatlar hızla geriliyor”
“Üreticimiz, karpuzunu 15-18 kuruştan satıyor. Bu fiyatla maliyetini karşılaması mümkün değildir”
“Üreticilerimizin ürettiği ürünün hak ettiği değeri görebilmesi için hasat döneminde ithalatın durdurulması şarttır”
“Bu yıl karpuz üretiminin üçte birini karşılayan Adana ve Antalya’da aşırı sıcak ve şiddetli poyraz nedeniyle binlerce dönüm alanda hasadı gelmiş karpuz tarlada sarardı, üreticinin elinde kaldı”
“Çiftçimizin mağduriyet yaşamaması için, başta karpuz olmak üzere sebze ve meyvelerde aşırı sıcakların da tarım sigortası kapsamına alınması gerekir”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kavun karpuz üretiminde Çin’in ardından dünya ikincisi olan Türkiye’nin, üretiminin önemli bir bölümünü israf ettiğini bildirerek, “Her yıl 4 milyon ton dolaylarında karpuz, 1,7-1,8 milyon ton civarında kavun üretiyoruz ama karpuzda yarım milyon tona yakınını, kavunda 200 bin tondan fazlasını çöpe atıyoruz” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, ürün denge tablolarına göre, 2015-2016 üretim döneminde Türkiye’nin 3 milyon 919 bin tonu karpuz, 1 milyon 720 bin tonu kavun olmak üzere üretilen 5 milyon 639 bin ton kavun karpuz üretmesine rağmen, karpuzda 3 milyon 410 bin ton, kavunda 1,5 milyon ton olmak üzere 4 milyon 910 bin tonunu tüketebildiğini belirtti.
Üretilen karpuzun 105 bin 801 tonunun üretimde, 378 bin 790 tonunun ise kullanımda kaybedildiğini vurgulayan Bayraktar, kavunda üretimde kayıpların 46 bin 430 ton, kullanımda kayıpların ise 166 bin 619 ton olduğu bilgisini verdi.
Buna göre, üretim ve kullanımda 484 bin 591 ton karpuz, 213 bin 49 ton kavun israf edildiğini belirten Bayraktar, “üretilen karpuzun yüzde 12,37’sini, kavunun yüzde 12,39’unu üretim ve tüketimde kaybediyoruz. Bu büyük bir israftır” dedi.
Bayraktar, 2002 yılında karpuzda 4,2, kavunda 2,2 milyon ton düzeyinde olan üretim miktarının, son yıllarda çok fazla değişmediğini, karpuzda 3,7 milyon ton ile 4 milyon ton arasında, kavunda 1,6-1,75 milyon ton arasında seyrettiğini bildirdi. Buna karşın, nüfus artışı nedeniyle kişi başına tüketim miktarında bir azalma olduğuna dikkati çeken Bayraktar, kişi başına tüketim miktarının, 2002-2003 döneminden bu yana karpuzda 53,3 kilogramdan 43,3 kilograma, kavunda 27,5 kilogramdan 19 kilograma gerilediğini belirtti.
Adana hem karpuz hem kavun üretiminde ilk sırada-
İller arasında karpuz üretiminde ilk sırayı 797 bin tonla Adana’nın aldığını, bu ili 458 bin tonla Antalya, 202 bin tonla İzmir, 168 bin tonla Diyarbakır, 142 bin tonla Bursa, 140 bin tonla Mersin, 139 bin tonla Samsun, 137 bin tonla Şanlıurfa, 131 bin tonla Ankara, 107 bin tonla Manisa, 106 bin tonla Mardin, 103 bin tonla Muğla’nın izlediğini vurgulayan Bayraktar, kavunda da Adana’nın 199 bin ton üretimle ilk sırayı aldığını, bu ili 178 bin tonla Ankara’nın, 148 bin tonla Konya’nın, 108 bin tonla Manisa’nın, 101 bin tonla Antalya’nın takip ettiği bildirdi.
-Bu yıl karpuz üretimi artacak, kavun üretimi düşecek-
Bu yıl, karpuz üretimin yüzde 3,3 artışla 4 milyon 60 bin tona çıkmasının, bu karşın kavun üretimin yüzde 1,2 azalmayla 1 milyon 832 bin tona gerilemesinin beklendiği bilgisini veren Bayraktar, “aynı şekilde israfa devam edersek, bu, 2017 yılında da 502 bin ton karpuzu, 227 bin ton kavunu çöpe atacağız demektir. Bu kadar zengin bir ülke değiliz. Tarım alanlarımızın 920 bin dekar karpuz, 787 bin dekarını kavun üretmek için ayırıyoruz. Binbir emekle üretim yapıyoruz. Emeğimizi ziyan etmeyelim. İsrafı önleyip, ürünümüzü en iyi şekilde değerlendirelim” dedi.
Bu yılın Mart-Nisan-Mayıs aylarındaki ithalatın tamamı İran’dan-
Türkiye’nin 2015-2016 üretim sezonunda 47 bin 603 ton karpuz, 7 bin 446 ton kavun ihraç ettiğini, üretimde dünya ikincisi olmasına rağmen, yine de 22 bin 744 ton karpuz, 447 ton da kavun ithalatı yaptığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kavun karpuzda toplam ihracatımız 55 bin 49 tonu, ithalatımız ise 23 bin 191 tonu buluyor. İthalatımızın yüzde 90’a yakınını İran’dan yaparken, ihracatımızın yarıya yakını Avrupa Birliği ülkelerine yöneliktir.
Karpuzda özellikle Mart-Nisan-Mayıs aylarında tamamı İran’dan yapılan turfanda karpuz ithalatı, üreticilerimizin kazancının İranlı çiftçilerine vermek demektir. Bu yıl tamamı İran’dan olmak üzere, Mart ayında 2 bin 106 ton, Nisan ayında 7 bin 676 ton, Mayıs ayında 10 bin 22 ton karpuz ithal edilmiştir. Haziran ayında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 37 ton, İran’dan 796 ton karpuz alınmıştır. Üreticilerimizin ürettiği ürünün hak ettiği değeri görebilmesi için hasat döneminde ithalatın durdurulması şarttır. Sınır ticareti kapsamında ülkemize giren karpuz da sadece sınır illerimizde satılmamakta, zaman zaman yurdun diğer bölgelerinde de satışa sunulmakta, üreticimiz haksız rekabete uğramaktadır. Kontrol noktalarında, hallerde ve pazarlarda denetimler sıkılaştırılmalıdır.
Türkiye, üretim potansiyeliyle çok daha fazla ihracat yapabilecek bir ülkedir. İhracata önem verelim. İthalatı durduralım. Bütün pazarları ihracat için zorlayalım.”
Sorunlar-
Kavun karpuz üreticisinin başta pazarlama olmak üzere, maliyetlerin yüksekliği, fiyat istikrarsızlığı gibi çözüm bekleyen sorunları bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Arz talep dengesizliğinden canı en fazla yanan kesim, kavun karpuz üreticilerimizdir. İlkbaharda kilogramı 3 liraya yakın bir fiyatla tüketiciye satılan ithal karpuzun ardından Haziran ayında yerli üretim devreye girince fiyatlar hızla geriliyor. Üreticimiz, karpuzunu 15-18 kuruştan satıyor. Bu fiyatla maliyetini karşılaması mümkün değildir.
Bu yıl karpuz üretiminin üçte birini karşılayan Adana ve Antalya’da aşırı sıcak ve şiddetli poyraz nedeniyle binlerce dönüm alanda hasadı gelmiş karpuz tarlada sarardı, üreticinin elinde kaldı. Karpuzdaki güneş yanıkları kalite ve verimde kayıplara neden oldu.
Çiftçimizin mağduriyet yaşamaması için, başta karpuz olmak üzere sebze ve meyvelerde aşırı sıcakların da tarım sigortası kapsamına alınması gerekir.”
Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin borçlarının ertelenmesi-
Bu sezon yaşanan afetlerin önemli boyuta ulaştığını bildiren Bayraktar, çiftçinin taleplerini şöyle sıraladı:
“2016 yılında yapılan borç ertelemesi 2017 yılı için çıkarılmadı. 2017 yılında yaşanan afetlerden zarar gören çiftçilerimizin her türlü vergi ve SGK prim borcu da en az 1 yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmelidir.
Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kaydına bakılmadan tüm çiftçilerimizin kamu bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve uzun vadeye yayılmalıdır. Özel bankaların da bu kapsama alınması sağlanmalıdır.
Üreticilerimize faizsiz yeni uzun vadeli kredi imkanları sunulmalıdır.
Ayrıca acilen, üretimde kullanılan araç, gereç, tohum, fide gibi girdilerin temini için gerekli nakdi destek sağlanmalıdır.”
Bayraktar, doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin kamu bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi ve uzun vadeye yayılması için Tarım Bakanlığına başvurduklarını vurguladı.