Ağızdan nefes almak doğru değil

Burun tıkanıklığı sıklıkla görülen ve hayat kalitesini ciddi oranda etkileyen bir durumdur. Vücut normal şartlar altında burundan nefes almaya göre planlanmıştır. Burun herhangi bir nedenle tıkandığı zaman vücut bu durumu ağız solunumu ile dengelemeye çalışır. Ağız solunumu alt solunum yolları için çok istenen bir solunum şekli değildir. Burun tıkanıklığı burun yapılarında görülen anatomik problemlere veya burun içindeki dokularda şişliğe yol açacak iltihaplara bağlı oluşabilmektedir.

 

Burun tıkanıklığının 5 nedenine dikkat!

  • Burun orta bölmesi yani nazal septum burnu ortadan ikiye ayırmaktadır ve ön kısmı kıkırdak arka kısmı ise kemikten oluşmaktadır. Burun orta bölmesinde eğrilik oranı çok yüksek oranda gözlenmektedir, ancak bu eğrilik her insanda burun tıkanıklığına neden olmayabilir.
  • Burun içinde bu bölmenin her iki tarafında aldığımız havayı ısıtan ve nemlendiren ve burun içi konka olarak adlandırılan yapılar bulunmaktadır. Bu yapılar burun eğriliğine bağlı olarak büyüyebileceği gibi burun orta bölmesinde eğrilik olmadan alerji, hava değişimi gibi nedenlerle büyümeye neden olabilir.
  • Kronik sinüzit zemininde gelişmiş polipler de burun tıkanıklığına neden olabilir.
  • Burun arka kısmında bulunan ve ergenlik sonrası dönemde sıklıkla etkisini kaybeden geniz eti çok büyüdüğü durumlarda burun tıkanıklığına neden olabilir.
  • Nadiren burun ve sinüs kaynaklı iyi veya kötü huylu tümörler de burun tıkanıklığına neden olabilir.

Burun tıkanıklığını önlemek için almanız gereken önlemler

  • Alerjenlerden uzak durun
  • Tuzlu sularla burun ve sinüslerinizi yıkayın
  • Bulunduğunuz ortamı nemlendirin
  • Burnunuzu uyku öncesi temizleyin
  • Bol miktarda su için
  • Sigaradan uzak durun
  • Mevcut duruma göre doktor kontrolünde bazı ilaç ve spreyler kullanılabilir

Geçmeyen burun tıkanıklığı modern yöntemlerle tedavi edilebiliyor

Cerrahi tedaviler;

  • Septoplasti: Eğer burun orta bölmesindeki eğrilik, burun tıkanıklığına neden oluyorsa bu yöntem önerilmektedir. Bu işlem sıklıkla burun içinden yapılmaktadır ancak eğrilik çok önde veya çok üstteyse açık teknik müdahaleler gerekebilir. Normal şartlarda burun orta bölmesi için yapılan müdahalelerde burun şeklinde bir değişiklik olmamaktadır. Bazen septoplasti ile beraber rinoplasti müdahaleri de yapılmaktadır. Bu müdahaleler genellikle estetik kaygılar için yapılsa da, bazen kıkırdaktaki eğriliği düzeltmek için kemikteki eğrilikleri düzeltmek gerektiğinden bu amaçla da bu iki müdahale beraber yapılabilmektedir. Ameliyat sonrası doktorun tercihine göre tampon konulabilir veya konulmayabilir. Tamponlar da teknoloji ile birlikte gelişmiş durumdadır, etraf dokulara yapışarak çıkartma işlemi sırasında hastalarda ciddi rahatsızlıklara neden olabilen tamponlar günümüzde artık kullanılmamaktadır.
  • Konka müdahaleleri: Burun içinde konkalar, aldığımız havayı ısıtıp nemlendirdikleri için normal sağlıklı nefes almanın bir parçasıdır. Bu yüzden bu yapılar çok büyüdüğünde bunların çıkarılması yerine küçültülmesi işlemleri uygulanmaktadır. Bu işlem için çok fazla çeşit uygulama mevcuttur. Bunlar arasında; radyofrekans ile küçültme, ultrasonik aspirasyon, mikrobrider ile küçültme gibi yöntemler sıklıkla uygulanmaktadır. Bu işlemlerdeki temel amaç, normal fonksiyonlarını yapan ancak en küçük boyutta olacak şekilde kalan konka yaratmaktadır. Bu müdahalelerin temel riski konka yapısında tekrar büyümelerin oluşabilmesidir. Bu müdahalelerin sonrasında genellikle tampon kullanılmamaktadır.
     
  • Endoskopik sinüs cerrahisi: Özellikle kronik sinüzit vakalarında kullanılmakta ve hayat kalitesini ciddi oranda artırmaktadır.
     
  • Adenoidektomi: Büyümüş geniz etlerinin alınması işlemidir. Bu durum sıklıkla çocuklarda gözlenmekle beraber bazen erişkinlerde de ortaya çıkabilmektedir. Geniz etinin alınması ağızdan damak yukarı kaldırılarak yapılmaktadır. Klasik kazıma yönteminin yanında plazma yöntemi de son zamanlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Erişkinlerde gözlenen geniz eti bazen nazofarenks kanseri ile ilişkili olabileceğinden bu hastalarda mutlaka histopatolojik inceleme yapılmalıdır.