Soma, Ermenek, Siirt… Şimdi de Şırnak; emeğin maliyet hanesine konulduğu, emekçinin en kötü şartlar altında çalıştırıldığı sistemde, bir süre sonra istatistiklere konu olacak bir “kaza” daha. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, işin vahametinin daha büyük olduğu anlaşılıyor. Bakanlık, “kazanın” olduğu madenin ruhsatsız ve kaçak olduğunu belirtirken, bizim 2012’den bu yanan 6 kere değişen İş Sağlı ve Güvenliği kanunu hakkında yaptığımız uyarıların bir yenisini eklemenin de anlamsızlığı ortaya çıkıyor. Çünkü ortada bir zihniyet problemi yaşanmaktadır. İnsan ömrünün hiçe sayıldığı bir kaçak pazar ortasında, çaresizce bekleşen ailelerin resmi, bütün açıklamaları, kelimeleri kavramları kifayetsiz bırakıyor.
Bu bir iş kazası değildir. Bu, SGK sisteminin kayıtlarına giremeyecek derecede faili belli olmasına rağmen meçhul bir ölüm hadisesidir. Konunun asıl veçhesi, zaman zaman karşımıza çıkan kaçak maden ocakları meselesidir.
Anayasamız 168. Maddesi ve Maden Kanunu’nda yer alan hükümler çerçevesinde, kaçak maden ocaklarıyla daha etkin mücadeleye ihtiyaç olduğu kesin. Bu olay başta olmak üzere emek tarafı olarak sorunun üzerine daha etkili bir şekilde eğilinmesi ve faili belli olan meçhullerin önüne geçilmesi en büyük isteğimiz.
Şanlıurfa Memur-Sen ailesi olarak, bu olayın takipçisi olacağımızı belirtir, ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diler, kayıp madencimizin bir an önce bulunmasını temenni ederiz.
İbrahim Coşkun
Memur-sen İl Başkanı