Kilo verenlerde kurtulma şansı iki kat artıyor
Meme kanseri tanısıyla tedavi edilen kadınlar sağlıklı beslenerek, fazla yağlarından kurtulduğunda ve düzenli egzersiz yaptığında meme kanserinden kurtulma şansını iki kat artırmış oluyor. Sebze ve meyveden zengin bir diyetle beslenen ve haftada 6 gün ortalama 30 dakika yürüyüş veya ona eşdeğer fiziksel aktivite yapan kadınlarda meme kanserine bağlı ölüm oranlarında düşüş görülüyor. Meme kanserine yakalanıp da tedavisini tamamlamış olan hastalarda da bu tür yaşam tarzı sağkalım oranını yükseltiyor.
Ameliyat ile tümör vücuttan uzaklaştırılıyor
Meme kanseri tedavisinin en önemli bölümünü cerrahi tedavi oluşturur. Ameliyatın amacı tümörün tamamının vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Cerrahi dışındaki tedavi yöntemleri tümörün tümörün tekrarlamasını (nüks) veya başka organlara yayılmasını önlemeye yöneliktir.
Temel olarak 4 ameliyat şekli bulunuyor
- Meme koruyucu ameliyat (lumpektomi, kadrantektomi)
- Total mastektomi
- Cilt koruyucu mastektomi
- Risk azaltıcı mastektomi: (Profilaktik mastektomi)
1-Meme koruyucu ameliyat (MKC): Sadece tümörün, etrafındaki bir miktar normal meme dokusu ile birlikte çıkarıldığı ameliyattır. Amaç, memenin yerinde bırakılarak, yeterli estetik sonuçla hastanın bedensel ve ruhsal açıdan psikolojik olarak minimum etkilenmesidir.
2-Total Mastektomi: Tümörle birlikte memenin tamamının alınmasıdır.
Aynı seansta veya bir-iki yıl sonra silikon protez veya hastanın kendi dokularıyla yeni meme yapılabilir.
3-Cilt koruyucu mastektomi: Meme dokusunun tamamının çıkarılmasının gerektiği ancak meme derisinin korunabileceği durumlarda tercih edilir. Çıkarılan dokunun yerine derinin içine silikon protez yerleştirilerek tatmin edici kozmetik görünüm sağlanır.
4-Risk azaltıcı mastektomi: Genetik testi (BRCA1-2) pozitif çıkan veya memesinde kanser açısından riskli bulgular taşıyan kadınlarda henüz kanser oluşmadan her iki memenin sadece iç dokusunun boşaltılarak yerine protez konması işlemidir.
KUTU… KUTU… KUTU… KUTU…
Meme Kanserinde Riski Artıran Etkenler
- Kadın olmak
- 50-70 yaş arasında ve menopoz sonrası dönemde olmak
- Ailesinde (anne veya baba tarafında) meme kanserine yakalanmış akrabaları olmak
- Daha önce meme kanserine yakalanmış olmak
- Meme biyopsilerinde riskli lezyon saptanmış olan kadınlar
- Adet başlama yaşının erken, menopoz yaşının geç olması
- Hiç doğum yapmamış olmak
- İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmak
- Bebeğini emzirmemek
- Uzun süreli hormon tedavisi almak
- Yüksek sosyo-ekonomik düzeyde yaşam sürdürmek
- Şişmanlık: Menopoz sonrası fazla kilo almak ve doymuş yağlardan zengin beslenmek.
