Öğretmenliğin maddi geçim sağlamak için yapılan bir iş olmanın çok ötesinde anlamlar taşıdığını dile getiren Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, mesajında şunları belirtti:

Medeniyetler kuran, dünyayı değiştiren, fikirleriyle ve eylemleriyle hayata yön veren insanı yetiştiren öğretmenlerin hayatımızdaki yeri, şüphesiz anne baba ile eşittir. İlk eğitim öğretimini ebeveynlerinden alan çocuklarımız, okul hayatına başladıktan sonra anne babalarından çok; onlara hayatı tanıtan, gelecekte gerekli olacak bilgi ve tecrübelerle donatan öğretmenleri ile birliktedirler. Bu birliktelik, öğrencinin öğretmenine karşı duyacağı sevgi saygı kadar öğretmenin de öğrencisine karşı sorumluluğunu bilmeyi gerektiren, sorumluluğu ağır bir süreçtir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana eğitim öğretim hayatımızın merkezinde olan, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiler yetiştiren öğretmenlerimizin mesleklerine olan aşkının derecesi, şüphesiz Türkiye’nin her alanda gelişmişliğinin de ölçütüdür.

İlk emri “oku” olan bir dinin mensupları olan milletimiz,  Yüce Yaratıcının emri gereği eğitime önem vermiş ve bu uğurda çok büyük fedakârlıklar yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. İlme verdiği önem sayesinde “İlimin kapısı” olarak adlandırılan İslam Halifesi Hz. Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” vecizesinin toplumumuzda halen dile gelmesi, bu milletin öğrenmeye ve öğretmene verdiği değerin küçük bir örneğidir.

Toplumumuzda bu kadar kutsal ve ulvi bir değeri olan öğretmenlik, şüphesiz bir meslek veya geçim sağlamak için yapılan bir uğraş olmaktan ziyade anlamlar taşımaktadır. Öğretmen, ham bir cevher olan insanı işleyip ona değer katan, donattığı bilgilerle onu değerli kılıp, mücevhere dönüştüren sanatkârdır. Böyle bir sanatı icra eden öğretmenlerimizin emeklerinin karşılığı elbette madden ölçülemez.

Binlerce yıllık köklü bir medeniyet ve kültürün temsilcisi olan bir milletin başında öğretmen olmak ise apayrı bir gurur kaynağı olarak öğretmenlerimize yeter. Ülkemizin, bölgemizin ve tüm dünyanın son yıllarda yaşadığı zorlu badirelere rağmen 2023, 2053 ve 2071 vizyonunu çizen Türkiye Cumhuriyeti, bu hedeflerine değerli öğretmenlerimizin bugün yetiştirdiği nesillerle varacaktır.

Bu vesile ile; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimiz ile şehadet mertebesine ulaşan öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan öğretmenlerimize sağlıklı, huzurlu ömürler diliyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün, milletimizin öğretmenliğin kutsiyetini yeniden anlayacağı,  öğretmenlerimizin de bir medeniyeti inşa etme bilincini tazeleyerek yarınlara umutla bakacağı günler olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.