Türkiye’nin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Pekin Büyükelçisi Emin Önen, Kur’an-ı Kerim hakkında olumsuz açıklamalarda bulunan Fransızlara tepki gösterdi. Büyükelçi Önen, Tarihin, Anti-Semitizm’in çıkış yerinin Avrupa olarak söylediğini belirterek, Fransa’nın bir düzeltmeye ihtiyaç duyuyorsa kendi kaynaklarını sorgulaması gerektiğini söyledi.
Avrupa’nın yeni nefret tohumları ekme gayretidir
Geçtiğimiz günlerde Fransız siyasetçilerin kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim hakkında yaptıkları yanlış açıklamalara da tepki gösteren ÇHC Pekil Büyükelçimiz Abdülkadir Emin Önen, “Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim, Fransız siyasetçilerinin hadsizliğine muhatap değildir. Bu talep, Avrupa’nın yeni nefret tohumları ekme gayretidir. Bu açıklamayla Anti-Semitizm’i başlatanlar, Müslümanları da hedef almıştır. Fransız yazar ve siyasetçiler, ‘Şiddet ve Yahudi düşmanlığını yaydığı’ iddiasıyla Kuranı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını istemişler. Tarih, Anti-Semitizm’in çıkış yerini Avrupa olarak söylüyor. Fransa bir düzeltmeye ihtiyaç duyuyorsa kendi kaynaklarını sorgulamalıdır” diyerek Kur’an-ı Kerim’de ‘Şüphesiz o Kur’an’ı biz indirdik! Onun koruyucusu da elbette biziz’ Hicr Suresi 9. Ayetini hatırlatarak, “Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim, Rabbimiz tarafından kulu ve Peygamberi Hz. Muhammed sallahu aleyhi vesellem efendimize indirilmiş, tek kelime dahi eklenmeden veya çıkarılmadan muhafaza edilerek bu zamana gelmiştir” açıklamasını hatırlattı.
Batılı dostlarımıza her zaman ibadet ve inanç hürriyetini göstereceğiz
Büyükelçi Önen, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da, “Fransa’daki 3 - 5 kendini bilmezin yaptığı son açıklamalarını biz sadece cehaletlerinin yansımaları olarak görüyoruz” diyerek, “Bu güruh, ne mukaddes kitabımızı, ne kendi tarihlerini, ne de inandıklarını iddia ettikleri İncil ve Tevrat’ı biliyor. Biz muvazenelerini yitirmiş, akademik, siyasi ve fikri olarak küflenmiş bu güruhun hezeyanlarını dikkate almıyoruz, almayacağız. Din, dil, inanç bütün farkı gözetmeden mazlumlara sahip çıkmış bir medeniyetin mensupları olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hakkı, adaleti, bir arada barış içinde yaşama idealini savunmayı sürdüreceğiz. İslam düşmanı çevrelerin propagandalarına boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullanarak tepki gösterdiğini hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi; Camilerimizle beraber diğer din mensuplarının ibadethanelerini de namusumuz bilecek, onları sonuna kadar korumaya çalışacağız. Bugün minareden korkan, camilere izin vermek yerine Müslümanları küçük mescitlere mahkûm eden Batılı dostlarımıza da ibadet ve inanç hürriyetinin nasıl olması gerektiğini her an uygulamalarımızla gösteriyoruz ve göstereceğiz” diye konuştu.
