Haberleşme ve iletişim araçları, yapay zekâ ve “ınternet of things” gibi kavramlarla anlamlandırılan değişimler sonucu insan yaşamının değişmez ve vazgeçilemez bir parçası haline gelmeye başladı. Telgraftan yapay zekâ uygulamalarına uzanan bu yolculukta, değişim dinamiklerini yakalayan firmalar geliştirdikleri teknolojik hamlelerle beraber sektörlerine ışık tutup yön vermeye devam ediyor.
Teknoloji ve bilim dünyasının, içinde bulunduğumuz dönem itibarıyla paralel olarak gelişim göstermesi, kurumların ve sektörlerin teknolojik hamlelerini de doğrudan etkilemiş olarak görünüyor. 65 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle medya takip sektörüne birçok yenilik kazandıran Ajans Press, bu kez de sektöre yapay zekayı entegre eden firma olarak karşımıza çıkıyor. Alt yapısı tamamen Türkçe dil bilgisi kurallarına göre dizayn edilen ve temel algoritması kurulurken Türk dil bilimcilerle çalışılmış, toplamda 1 milyar sözcükten daha fazla kelime öğretilen yapay zekâ motoru TVR+, sesi yüksek başarı oranıyla yazıya dönüştürerek dikkatleri üzerine çekiyor.
Yüksek Başarı Oranı ve Tamamen Türk Mühendisliğinin Bir Ürünü
Televizyon ve radyo takibinde yapay zeka kullanımını devreye alan Ajans Press, “Triphone Based Recognition” (Trifon Temelli Tanıma) algoritmalarını baz alıyor. Derin öğrenme ve sinir ağlarına dayalı bu “ses tanıma” yazılımı, dijital video ve ses dosyalarından Youtube url’lerine kadar tüm televizyon ve radyo kayıtlarının deşifrelerini artık saniyeler içerisinde yüzde 100’e yakın başarı oranıyla tüm kullanıcılarına sunuyor. Sektör içerisinde bu segmentte çeşitli yazılımlar bulunuyor ancak TVR+’ı bu yazılımlardan ayıran en büyük özellik yüksek başarı oranı ve Türkçe dil bilgisi kurallarına göre dizayn edilmesi. Başarı oranının bu denli yüksek olması, tek bir yapay zekâ metodolojisi yerine, birden fazla algoritmayı bir arada kullanmasından kaynaklanıyor.
Yapay zekâ motoru TVR+’ın sözcük havuzu tüm müşterilere açık hale getirildi. Tanıtılması ve öğretilmesi istenen kelimeler bu şeffaf havuz sayesinde müşteriler tarafından bireysel olarak yapılabilmekle beraber talep doğrultusunda da gerekli işlemler sağlanmaktadır. Genetik algoritması sayesinde “İETT, TBMM, İBB” gibi kısaltmaları ya da “L’Oreal, Donald Trump, Vladimir Putin” gibi yabancı kökenli kelimelerin sisteme öğretilebilmesi ve diğer tüm kelime öğretimlerine açık olması ise yazılımın en dikkat çekici özellikleri arasında yer alıyor. Ayrıca sistem öğrenme temelli olduğu için daha önceki deşifrelerde karşılaşılan minimal hatalar, sisteme öğretildiği takdirde bir daha aynı hatanın tekrarı yaşanmıyor.