2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliği ve özellikle gözle görülemeyen parçacık maddelerin başta akciğer ve mesane kanseri olmak üzere pek çok kanser çeşidine sebep olduğunu açıkladı[1]. Havadaki kirliliğin sebepleri arasında sağlık için en tehlikeli olanı, PM 2,5 adlı, saç telinden bile küçük olan ince parçacık maddeler. Her gün tonlarca kömürün yakıldığı kömürlü termik santraller de, kansere yol açan bu sessiz katillerin en önemli sebepleri arasında.
Gözle görülmediği ve akciğerlere yapışıp kana karıştığı için bu maddelerin çok tehlikeli olduğunu vurgulayan Greenpeace Kampanya Sorumlusu Buket Atlı, ‘Türkiye’de zaten var olan santraller ve mevcut hava kirliliği nedeniyle şu anda pek çok kent zehir soluyor. Buna rağmen 80 yeni kömürlü termik santral planı var ve bu planlarla dünyanın en büyük 4. kömür tehdidi konumundayız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 64 ilde trafik, endüstri, yüksek hava kirliliği potansiyeli bulunuyor. Ayrıca bir de bu santraller yapılırsa bacalarından çıkacak olan sessiz katillerin kanser yapacağı resmen ispatlanmış iken, Sağlık Bakanlığı bu santrallere izin verilirken nerede diye soruyoruz? Bu santrallerin yapılacağı yerlere izin verilirken o bölgede kaç tane kanser hastası olduğu ve santraller yapılırsa bu sayının ne kadar artacağının araştırılması gerekiyor. İnsanların temiz hava hakkı ellerinden alındıktan sonra, erken tanı, teşhis ve tedavi ile kanserle savaşıyoruz demek gerçekçi ve yeterli değil. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı’nı, hava kirliliğine neden olan kömürlü termik santrallerle ilgili acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Sağlık Bakanlığı halkın sağlığını korumak için izin süreçlerinde aktif rol almazsa, planlanan santralleri gösteren ‘Kara Atlas’ın Türkiye’nin yeni kanser haritası olması kaçınılmaz’ dedi.
Greenpeace’in Stuttgart Üniversitesi ile birlikte hazırladığı Sessiz Katil Raporu’nun sonuçlarına göre 2010 yılında Türkiye'de 7900 kişi çalışan kömürlü termik santraller yüzünden hayatını kaybetti. Ayrıca Afşin- Elbistan ve Soma Termik Santralleri 2010 yılında Avrupa’nın en çok can alan santralleri oldular.[2] Ayrıca, Avrupa Çevre Ajansı’nın verilerine göre 2012 yılında Türkiye’de şehirde yaşayanların %97,2'si yıl içinde sağlık sınırlarının üzerinde parçacık madde kirliliği olan hava soludu[3].
Türkiye’de kanserle ilgili çarpıcı veriler
-
Ülkemizde kanser istatistiklerine ulaşılabilen en yakın tarih maalesef hala 6 yıl öncesi olan 2009 yılıdır.
-
2009 yılı verilerine göre her yıl yaklaşık 98 bin erkek ve 63 bin kadın kansere yakalanmaktadır.
-
Erkeklerde en fazla görülen kanser %66 ile akciğer kanseri iken kadınlarda %40,6 ile göğüs kanseridir.
-
İncelenen kanserler içinde, sağ kalım süresi en kötü olan akciğer kanseridir.
-
Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostat iken, tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemini korumaya devam etmektedir.
-
Kadınlarda en sık görülen meme kanseri, her 4 kadın kanserinden birisi olmaya devam etmektedir.
-
Çocukluk çağı kanserlerinde ise lösemi en sık görülen kanser türüdür.
(Buket Atlı, Greenpeace Araştırmacıs)