Türkiye’de 12 kadından biri meme kanserine yakalanıyor
Meme kanseri dünyadaki kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türüdür ve kansere bağlı kadın ölümlerinin de bir numaralı nedenidir. Son 50 yılda dünyada meme kanseri görülme sıklığı iki mislinden fazla artmıştır. Meme kanseri, sosyo ekonomik açıdan gelişmiş Batı ülkelerinde 50 yıl önce her 20 kadından birinde görülürken günümüzde her 8 kadından biri bu hastalığa yakalanıyor. Ülkemizde de bu oran son yıllarda gittikçe yükseliyor. Türkiye’de her 12 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. 
Meme kanserine yakalanma yaşı düşüyor
Amerika ve Avrupa ülkelerinde çok sık rastlanan meme kanseri olgularının ancak yüzde 7-8’i 40 yaş altındayken, ülkemizde 40 yaş altı meme kanseri olguları tüm meme kanseri olgularının yaklaşık yüzde 20’sini yani beşte birini oluşturuyor. Buna ek olarak ülkemizde meme kanseri hastalarının yarısı 50 yaş altındadır. 
Meme kanseri neden 50 yaş altında da görülmeye başladı?
•    Endüstriyel gıdaların daha çok tüketiyor olması
•    Gereksiz ve kontrolsüz hormon, ilaç ve benzer ürünlerin kullanılması
•    Genç kadınların stresli iş yaşamları 
•    Doğum yapmama; geç yaşta doğum yapma, emzirmeme

40 yaşından sonra her yıl mamografi
Hiçbir şikayeti olmayan sağlıklı kadınlarda meme kanseri amacıyla mamografi ile taramaya başlama yaşı Dünya Sağlık Örgütü’nce 40 yaştan sonrası olarak belirlenmiştir. Ancak, özellikle ailesinde meme kanseri olguları olan genç kadınların ergenlikten itibaren üç yılda bir meme muayenesi ve gerekirse meme ultrasonu ile kontrol edilmesi gerekir. 
Meme Kanserine Yakalanma Riskini Arttıran Etkenler 
-    Kadın olmak
-    50-70 yaş arasında ve menopoz sonrası dönemde olmak
-    Ailesinde (anne veya baba tarafında) meme kanserine yakalanmış akrabaları olmak 
(Akrabalık derecesi ne kadar yakın ve meme kanserli akraba sayısı ne kadar fazlaysa risk o kadar yükselir)
-    Daha önce meme kanserine yakalanmış olmak
-    Adet başlama yaşının erken, menopoz yaşının geç olması
-    Hiç doğum yapmamış olmak 
-    İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmak
-    Doğum yapmış olmak fakat bebeğini emzirmemek 
-    Uzun süreli hormon tedavisi almak 
-    Modern şehir yaşamının stresli ortamında yaşamak
-    Şişmanlık: Özellikle menopoz sonrası fazla kilo almak ve doymuş yağlardan zengin gıdaları fazla miktarda tüketmek 
-    Fiziksel aktivite azlığı