Şanlıurfalı 15 Temmuz şehitlerinin Bediüzzaman Aile Mezarlığındaki kabirlerinin ziyaretinin ardından öğlen namazına müteakiben Dergah Camiinde 15 Temmuz şehitleri için mevlit okutuldu. Vatandaşların büyük katılım gösterdiği mevlitte, 15 Temmuz şehitleri ve tüm şehitlerimiz için dualar edildi.
Akşam saatlerinde Arkeoloji Müzesi önünde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anısına resim ve fotoğraf sergisinin açılışının ardından, aynı yerde akşam namazı ve Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan anma etkinlikleri, sabah namazına kadar devam etti.
Etkinliklere Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Vali Yardımcıları Ufuk Akıl, Dr. Fatih Çelikkaya, Selami Işık ve Bahadır Güneş, Haliliye Kaymakamı Ali Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Albay Nuri Öztürk, İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli, AK Parti İl Başkanı Bahattin Yıldız, kamu kuruluşları idarecileri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, 15 Temmuz gazileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan anma etkinliklerinde, Haliliye Belediyesi Mehteran Takımının gösterileri, 15 Temmuz konulu belgesel gösterimi ve şiir seslendirmeleri, Grup Yürüyüş ve Harun Beyaz konserleri sunuldu. Saatler 00:13’ü gösterdiğinde tüm Türkiye’deki minarelerle birlikte Şanlıurfa’daki minarelerden de selalar yükseldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 15 Temmuz’un ikinci yıldönümünde İstanbul’da Şehitler Köprüsü’nde düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Buluşmasında yaptığı konuşma, alana kurulan dev ekranlarla canlı izlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının izlenmesinin ardından Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli ve AK Parti İl Başkanı Bahattin Yıldız birer konuşma yaptılar.
VALİ ERİN: EN BÜYÜK DERS,
DİRENİŞ RUHUNU DİRİLİŞ RUHUNA ÇEVİRMEKTİR
15 Temmuz ihanet ve darbe girişiminin üzerinden iki yıl geçtiğini belirten Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür. Bazı şeyleri çabuk unutabiliyoruz. Ama 15 Temmuz’u o gece bu millete yaşatılmak istenenleri bizler unutmayacağız. Evlatlarımıza ve gelecek nesillerimize bunu aktaracak ve sürekli canlı tutacağız. O gecenin şehitlerini ve gazilerimizi hiçbir zaman unutmayacak, onların emanetleri olan ailelerini hiçbir zaman unutmayacak bağrımıza basacağız. O gece Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin 81 vilayetinde ve ilçelerinde tanka, topa ve uçaklara karşı bedenini siper eden, cesurca, kahramanca bu millete yaraşır bir duruş sergileyen bu milletin aziz fertlerinin gösterdiği cesaret ve kahramanlığı unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
İki yıllık sürede yaşanan gelişmeler ve FETÖ terör örgütü mensuplarının faaliyetleri ortaya çıktıkça, o gecenin şiddeti karşısında ortaya konan direnişin daha ehemmiyet kazandığını kaydeden Vali Erin, “O gece başarılı olsalardı binlerce kişilerin infaz edileceği mezbahaneleri hazırlamışlardı. Memleketin dört bir tarafındaki spor salonlarını hapishaneye döndürmeyi planlamışlardı. Onlar, utanmadan demokrasi adına çıktıklarını söyleyecek, demokrasiyi katledeceklerdi. Birlik ve beraberliğimizin, büyümemizin önüne set çekeceklerdi” diye konuştu.
15 Temmuz’un her sene-i devriyesinde oturup düşünmek, 15 Temmuz’u muhasebe etmek, altında yatan sebepleri irdelemek, darbe girişiminin ilk dinamiklerini iyi anlamak zorundayız diyen Vali Erin, bu olayın sadece 15 Temmuz’da yaşanan ve iki üç saat sonra bir tarafa bırakılacak bir olay olmadığını söyledi.
Emperyalistlerin 40 yılı aşkın süredir içeride besledikleri işbirlikçileri ile bu milletin boynuna kement atmaya çalıştıklarını ve hesaplarında başarısızlık olmadığını kaydeden Vali Erin, şunları söyledi: Ancak bu milletin tarih boyunca gösterdiği cesareti, kahramanlığı ve hepsinden önemlisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu dirayeti, bundan da önemlisi Cenab-ı Allah’ın yardımını hesaba katmamıştı. Amaçladıkları şey, son yirmi yıldır tekrar özüne dönen, milli şuuru canlanan, küçücük filizin tekrar yeşermeye başladığı, tüm mazlumlara umut olan Cumhurbaşkanımız liderliğindeki ülkemizi durdurmaktı. Hedeflerinde; Cumhurbaşkanımızı etkisiz hale getirmek, Marmaris’e gönderdikleri suikastçılarla şehit etmek vardı. Devleti işlemek hale sokmak, etnik yapılar ve mezhep farklılıkları üzerinden iç kargaşa ve savaş çıkarmak vardı. Büyüyen, güçlenen, kendine gelen, savunma sanayini geliştiren, dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmeye aday olan ve daha büyüğünü vadeden bu ülkenin daha çok gelişmesinin ve kendilerine göre tehdit oluşunun önüne geçmek vardı hesaplarında. Yaptıkları planların hepsi başlarına geçirildi. Her şerden bir hayır doğar diye bir sözümüz var, işte o geceki çok büyük bir şerden çok büyük bir hayır doğdu. Emperyalistlerin savaşa ve yıkıma dönüştürmek istedikleri anda bu millet ve Cenab-ı Allah buraya kadar dedi.
15 Temmuz gecesinden çıkarılacak büyük dersler olduğunu kaydeden Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, “En büyük dersin milletin 15 Temmuz’da ortaya koyduğu direniş ruhunu, diriliş ruhuna çevirmektir. Bu diriliş ruhunun devamı, bu milletin istikbali, tüm islam milletinin ve mazlum milletlerin istikbali için son derece kritik bir öneme sahiptir” diye konuştu.
15 Temmuz ihanet ve darbe girişiminin aktörünün PKK ve İŞİD gibi bir terör örgütü olan FETÖ olduğunu ama bunun ne FETÖ ile başladığını ne de FETÖ ile bittiğini dile getiren Vali Erin, “FETÖ bir maşadır. Sadece bir hizmetçidir. Bunun perde gerisindeki güçleri iyi bilmemiz, bu milleti ve devleti onların sahip oldukları araçlara, gereçlere ve imkanlara göre geleceğe hazırlamamız lazım. Çıkaracağımız en büyük derslerden bir tanesi de budur. Karşımızda sadece aklı ve zihni esir edilmiş FETÖ çetesinin üyeleri yok, onların başarılı olması halinde sınır boylarında ve batı bloğunun çoğu ülkesinde dört gözle bekleyen, belki 200 yıllık hesaplaşmanın son raundunu oynamak isteyen güçler var” dedi.
Türk milletinin ortaya koyduğu direnişi de iyi anlamak ve dersler çıkarmak gerektiğini belirten Vali Erin, o gece milletin her renginin, her bir ferdinin meydanlarda olduğunu, vatan, iman, Allah ve peygamberi ekseninde birleşen, güçlerini birleştiren tüm ayrılıkları bir tarafa bırakan birliktelik ruhu ortaya çıktığını ve bu birliktelik ruhunun geliştirilerek sürdürülmesi gerektiğini ifade ettiği konuşmasında, FETÖ terör örgütü liderini kastederek, “Nasıl olur da bu milletin on binlerce belki yüz binlerce evladı, bir tane kaçkın, akli melekelerinin yerinde olmadığını düşündüğümüz bir meczuba bütün bedenini ve ruhunu teslim eder? Bunun da muhasebesini ve analizini iyi yapmamız lazım. Okumuş, en iyi üniversitelerde eğitim görmüş, dünyadaki tüm gelişmeleri takip edebilen, teknolojiyi en iyi şekilde kullanabilen bu memleketin evlatlarının nasıl olur da aklını zihnini, beynini, kalbini şartsız ve koşulsuz bir şekilde bir meczuba emanet eder, bunun da muhasebesini yapmamız lazım. Bu muhasebeyi sadece sözle değil, eğitim sistemimizi, idari yapımızı, kamu yönetimi anlayışımızı, sosyal ilişkilerimizi, toplumsal anlayışımızı ve yaklaşımlarımızı gözden geçirmek, dini istismar aracı olarak bu tür meczupların elinden kurtarmamız gerekiyor” dedi.
Osmanlı’nın son dönemlerinde de bu ülkeyi emperyalistlere peşkeş çekmek için yerli işbirlikçiler türediğini ve bu milletin 1908 yılında emperyalist komitacılara teslim edildiğini hatırlatan Vali Erin, o dönem emperyalizmin başında bulunan İngilizler’in 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğunu bitirmek için iki plan ortaya koyduğunu belirterek, “Bunun biri, tarih yapıcı aktör olan İslam’ı tarihten uzaklaştırma projesiydi. Çok iyi analiz etmişlerdi, eğer İslam’ı tarihten uzaklaştırıp aktör olmaktan uzaklaştırırlarsa, beynini kaybeden İslam ümmetin istedikleri yere sürebileceklerdi. Osmanlı’yı durdurarak ve Müslüman Hindistan’ı da paramparça etmek suretiyle bu hedeflerini büyük ölçüde başardılar. Diğer projeleri ise, Müslüman toplumları İslam’dan uzaklaştırma projesiydi. Bu projeyi de, aradan geçen hızlı sürece hızlı bakış attığınızda büyük oranda gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Bu ikinci hedefi gerçekleştirmek için iki şey yaptılar, biri İslamı özünden uzaklaştırmak için icat edilen Vehhabilik. Peygamberden sonraki hiçbir akımı ve düşünceyi kabul etmeyen, terörü meşru kılan bir mezhebi Arap ülkelerine yerleştirdiler. Öbür taraftan da Hindistan’da, üzerinde çok düşünülmesi gereken, Türkiye’nin FETÖ ile birlikte yaşadığı sıkıntılı günleri hatırlatan Kadıyaniliği geliştirdiler. Kadıyaniliğin geçmişine bakın, FETÖ’nün başındaki meczubun hikayesidir. Zaman zaman İslam’ı protestanlaştırmak, laytlaştırmak, bu milletin bağrından koparmak uzaklaştırmak için Türkiye’de ve değişik islam ülkelerinde bunları uygulayageldiler. Peki onlar bunları yapıyorlar, bizler, dünyaya nizam veren millet ve ümmet olarak ne yapıyoruz? Birbirimizi yemekten, birbirimizle didişmekten, kavga etmekten, kardeş bildiklerimizin canına, malına, namusuna göz dikmekten artık vazgeçmeliyiz. Emperyalistlerin oyuncağı olmaktan artık bir an önce kurtulmalıyız. Bu ümmetin ve mazlum dünyanın tekrar ayağa kalkışı, bu milletin 15 Temmuz’da ortaya koyduğu direniş ve diriliş ruhuyla mümkün olacak. Kaderimizde bu var ve bu kaderden kaçamayız. Bu sorumluluğu bir tarafa bırakıp gündelik işlerin meşgalesine kendimizi kaptıramayız. Sırtımızda bütün ümmetin, bütün mazlum ve mağdurların yükü var. Bu yükün gerektirdiği saygınlıkta ve beceride olmamız gerekiyor. Ailemizi ve sosyal çevremizi buna göre yeniden dizayn etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Şanlıurfa’nın, direniş ve diriliş ruhunun canlı tutulması ve geleceğe aktarılması hususunda örnek teşkil edecek bir il olduğunu belirten Vali Erin, gecenin düzenlenmesinde emeği geçen başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, ilçe belediyelerine ve emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Tüm şehitlerimizi, 15 Temmuz şehitlerimizi, terörle mücadele şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, gazilerimize sağlıklı, huzurlu ve uzun bir ömürler diliyor, geceye katılan tüm Şanlıurfalılara teşekkür ediyorum” dedi.
Baydilli konuşmasında "1960 darbesini dedelerimiz, 1980 darbesini babalarımız gördü. 15 Temmuz'da da darbeyi bize yaşatmak istediler ama artık milletimiz darbeler dönemine dur dedi ve büyük bir kahramanlık örneği göstererek darbenin önünde durdu. Bundan sonra hiçbir güç bu ülkede darbe yapmaya cüret edemez çünkü milletimizin 15 Temmuz'da olduğu gibi o gün de karşılarında durarak onların planlarını bozacağını biliyorlar. Allah onlara bu dersi veren milletimizden razı olsun.O kara gecede Şanlıurfalı 4 kardeşimiz de şehit oldu. Allah tüm şehitlerimizin mekanını cennet kılsın, bizlere şefaat etsin. Herkesin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum" dedi.
BAŞKAN ÇİFTÇİ: DERS ÇIKARMAZSAK BİZİMLE UĞRAŞACAKLAR
15 Temmuz gecesini, öncesini ve sonrasını çok iyi anlamak gerektiğini belirten Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, “Türkiye’nin imkanlarını kullanan, Türkiye’nin insanlarının merhametini, yüreğini, cesaretini kullanan insanlar vardı aramızda. Bu insanlara, bu topraklar imkanlar sunmuştu. Fakat tarih boyunca her zaman bu coğrafya ile oynayan, bu hainleri bulan ve aziz Türk milletine karşı kullanan unsurlar vardı. Türk milleti büyük ve cesaretli bir millet. Bu anlamda çok uyanık olmamız lazım. Kendi gençliğimizi, eğitim sistemimizi, diyanet sistemimizi milletin hakimiyetinde, kamu kurum kuruluşlarını hukukun üstünlüğü ilkesiyle geleceğe doğru yürütmemiz lazım. Bu topraklar çok kıymetli, Türkiyemiz çok değerli. Eğer biz buradan ders çıkarmazsak, muhakkak bizimle uğraşacaklardır” dedi.
“15 Temmuz darbe girişimine karşı canını veren 251 şehidimizi, 1600’ün üzerinde gazimizi şükranla anıyoruz. Eğer burada konuşuyorsak, tabi ki onların sayesindedir” diyen Başkan Çiftçi, konuşmasına şöyle devam etti: Allah’ın izniyle birlik beraberliğimizi muhafaza edeceğiz. Tarihimizi çok iyi okuyacak ve okutacağız. 15 Temmuz gecesini çok iyi anlamamız lazım. Bundan sonra da şunu bilmeleri gerekiyor, o gece 251 şehit verildi, bugün de olsa, yarın da olsa bu aziz millet tekrar aynı şehitleri verecek ve bu tür düşünenlerin karşısında cesaretle, çoluk çocuğuyla, ailesiyle bir ve beraber olarak duracaktır.
Şehitlerimiz rahat uyusunlar. Gazilerimize sağlık ve huzur diliyoruz. Hiçbir zaman onları unutmayacak, unutturmayacağız. Her geçen gün daha çok çalışarak, geleceğe daha güvenle bakarak, Türkiyemizi severek, hepimizin kardeşliğine önem vererek, birliğimize kastedenlerin karşısında durarak geleceğe başarılı bir şekilde yürüyeceğimizin sözünü veriyoruz. Bu gece, birlik ve beraberliklerini sergileyen tüm Şanlıurfalı kardeşlerime teşekkür ediyorum.
BAŞKAN EKİNCİ: RABBİM, BİN YILLIK KUTLU YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DEVAM ETTİRSİN
Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci de 1071 Malazgirt zaferinden bu yana Türk milletinin medeniyetler inşa ettiğini ve devletler kurduğunu hatırlatarak, “Hepimiz biliyoruz ki 1071 Malazgirt zaferi ile bu topraklar, bu millet için vatan kılındı. O günden bugüne, milletimiz bu topraklar üzerinde birçok medeniyetler yaşattı. Bu medeniyetlerin içerisinde kardeşlik, dostluk, yardımseverlik ve paylaşma vardır. Bu millet Anadolu Selçuklu Devletini, Osmanlı İmparatorluğunu ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurdu. Bu kutlu yolculukta zaman zaman tökezlemeler oldu. Ama bu tökezlemelere karşı da bu millet her zaman dik duruşunu gösterdi” dedi.
Türk milletinin kutlu yürüyüşünün tarihinde fetihler, zaferler ve kumpaslar olduğunu kaydeden Başkan Ekinci, “Bu milletin tarihine baktığımız zaman, çağ açıp çağ kapatan İstanbul’un fethi vardır, Çanakkale vardır, Kurtuluş Savaşı vardır. Bu kutlu yolculukta, bu milleti alıkoymak adına çok kumpaslar kuruldu. Osmanlı İmparatorluğu üzerine oynanan oyunlar hepimizin hafızasındadır. Üzerinde 36 ülkenin kurulduğu Osmanlı İmparatorluğu toprakları, Türkiye’den çok daha büyüktü. Geldiğimiz nokta itibariyle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gönül coğrafyamız fiziki sınırlarımızı çoktan aşmıştır” diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ayak sesleri olduğunu söyleyen Başkan Ekinci, “Bu milletin şahlanışı tekrar başlamıştı. AK Parti hükümetlerinin kurulmasıyla birlikte bu millet kendi içinden liderler çıkarmaya başlamış, bu liderler milletin menfaatini merkeze almaya başlamıştı. Milletin şahlanışını gören karanlık güçler, oyunlarına tekrar tekrar başladılar. En son, bu millete 15 Temmuz darbe girişimi gibi karanlık bir gelecek planladılar. Ama bu millet, tüm mensubiyetlerini, siyasi düşüncelerini bir kenara bıraktı, kenetlendi ve bir araya gelerek, cehennem olsa söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz dedi. Millet yürüyünce tanklar durdu, millet yürüyünce uçaklar yere indi. Millet yürüyünce ümmetin duası başladı. Ümmetin duasıyla beraber bizim için planlanan karanlık gelecek, aydınlık bir sabaha dönüştü. Dolaysıyla da şu ortaya çıkıyor, biz bir olduğumuz zaman, beraber olduğumuz zaman tabi ki bizi kimse yıkamaz. Söz konusu olan vatansa, bayraksa, üzerinde yaşadığımız topraklarsa tabi ki gerisi teferruattır. 15 Temmuz sonrası da rahat durmadılar. Bu sefer, ekonomik anlamda darbeler yapmaya çalışıyorlar halen de devam ediyor. Bunları gördüğümüzde zaman zaman insanlarımız ne olacak diyor. Buna da şairin bir cevabı vardır. Şair diyor ki, ‘Tasanlanma yiğidin zaman bizden yanadır, külümüzden yükselen duman bizden yanadır, son durak son ilahi ferman bizden yanadır, dünya düşman olsa da iman bizden yanadır, kapıları açacak coşkun bir niyaz kaldı, ufka bir bak yiğidim inkılaba az kaldı’. Evet, ufka bakıyoruz. Yeni inkılaplarla bu millet inşallah geleceği için yol yürümeye devam edecektir” dedi.
Başkan Ekinci konuşmasını, “Başta Şanlıurfalı şehitlerimiz olmak üzere, 15 Temmuz gecesi şehadete kavuşanlara ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, ailelerine sabırlar diliyorum. Gazilerimize sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum. Rabbim, bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın, birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. Rabbim, bin yıl önce başlayan kutlu yolculuğumuzu devam ettirsin diyorum” diyerek noktaladı.
BAŞKAN DEMİRKOL: KAİNATA NİZAM VEREN ÜLKE TÜRKİYE OLACAKTIR
15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Milli Birlik Günü etkinliklerinde bir konuşma yapan Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol da, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin 81 ilinde tanklara, toplara karşı gövdesini siper eden şanlı milletin, hain tuzağı o gece bitirdiğini ifade ederek, “Türkiye’nin 81 ilinde ve bilhassa da Ankara ve İstanbul’da yaşanan kanlı vahşete Şehit Nusret Bey’in, Şahin Bey’in, Kara Yılan’ın, Sütçü İmam’ın torunları ‘dur’ dediler. Kanlarını döktüler. Nene Hatun’un, Şerife Bacı’nın, Tayyar Rahmiye’nin, Kara Fatma’nın torunları, ecdadın torunları olduğunu, ecdadın temsil ettiği vizyonu unutmadıklarını Türkiye’nin 81 vilayetinden düşmana haykırdılar. Sonunda 251 şehidimiz oldu. Çanakkale’deki ecdadımızın torunlarından 251 şehit, kanlarıyla bu toprakları sulayarak bir kez daha bu toprakları bize vatan eylediler. Allah o şehitlerimize merhametiyle, şefkatiyle muamele eylesin. Bizim o şehitlerimize karşı namus borcumuz vardır. Onların emaneti bizim emanetimizdir, babaları bizim babamızdır, anaları bizim anamızdır ama en mühimi onların şehadetinin sebebini gelecek nesillere aktarmak bizim namus borcumuzdur. O geceki 251 şehidimiz, Çanakkale’deki şehitlerimiz, tarih boyunca şehit olan tüm şehitlerimiz Allah için, Kur’an-ı Kerim için, ezan için, vatan için, millet için, bayrak için kanlarını döktüler. Allah şehadetlerini kabul eylesin. İnşallah gelecekte kainata nizam veren lider ülke Türkiye olacaktır” diye konuştu.
BAŞKAN BAYDİLLİ: RABBİM, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ BOZMASIN
Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma programında yaptığı konuşmada, milletin 15 Temmuz günü gösterdiği kahramanlığın ardından artık kimsenin bu ülkede darbe yapmaya cüret edemeyeceğini söyledi.
Başkan Baydilli, şunları söyledi: “1960 darbesini dedelerimiz, 1980 darbesini babalarımız gördü. 15 Temmuz'da da darbeyi bize yaşatmak istediler ama artık milletimiz darbeler dönemine dur dedi ve büyük bir kahramanlık örneği göstererek darbenin önünde durdu. Bundan sonra hiçbir güç bu ülkede darbe yapmaya cüret edemez çünkü milletimizin 15 Temmuz'da olduğu gibi o gün de karşılarında durarak onların planlarını bozacağını biliyorlar. Allah onlara bu dersi veren milletimizden razı olsun.O kara gecede Şanlıurfalı 4 kardeşimiz de şehit oldu. Allah tüm şehitlerimizin mekanını cennet kılsın, bizlere şefaat etsin. Herkesin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum.”
DEMOKRASİ NÖBETİ, SABAH NAMAZI İLE SONA ERDİ
Konuşmaların ardından sabah namazına kadar devam eden demokrasi nöbeti tutan il protokolü ve vatandaşlara, çorba ve su ikramı yapıldı. Güvenlik, temizlik ve sağlık konusunda tüm tedbirlerin alındığı anma programı, sabah namazının kılınmasının ardından sona erdi.