Polise sınırsız yetki tanıyan "İç Güvenlik Paketi"nin yasalaşması durumunda faili meçhullerin artacağı, keyfi gözaltı ve tutuklamaların yaşanacağı tartışmaları sürerken, söz konusu Kürt gençleri ve demokratik tepkiler olunca polis ve yargı pakete de ihtiyaç duymadan gençlere cezalar yağdırmaktan geri durmuyor. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılsa da TMK olduğu gibi varlığını koruduğu için davaların devredildiği Ağır Ceza Mahkemeleri toplantı ve gösteri hakkı gibi en temel hakkını kullananlar hakkında en ağır cezaları vermeye devam ediyor.
Bitlis'in Tatvan ilçesinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş yıldönümü olan 15 Şubat'ı protesto eylemine katıldıkları için gözaltına alınan 7 genç de yargının mağdurlarından oldu. Polis müdahalesinin de yaşandığı protesto gösterisinin ardından eyleme katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 7 gence "polise taş attıkları" iddiasıyla "polise mukavemet" "toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahlı katılma" "örgüt üyeliği" suçlamalarıyla toplam 100 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Taş silah sayıldı 7 gence 100 yıl ceza çıktı
Toplam 100 yıl 6 ay hapis cezası alan gençlerden Yalçın Aysal, Sinan Kılıçkıran, Bedir Alican, Şirin Coşkun, Ferhat Aydemir, Eğit Akbay, Mazlum Akgün, katıldıkları protesto gösterisinin ardından yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. Gözaltına alınmalarının ardından haklarında dava açılan gençlerin polis müdahalesi sırasında polise taş atarak direndikleri iddia edildi. Hem "görevi yaptırmamak için direnmek" hem de "toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahlı katılma" suçunu işledikleri de iddia edilen gençler hakkında yapılan suçlamadaki "silaha" delil ise taş oldu.
Karara temyiz ettiklerini ifade eden avukat Mimar Önal, Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nin kaldırılan Özel Yetkili Ceza Mahkemeleri'nden bile daha ağır cezalar verdiğini, müvekkillerine istinat olunan tek eylemin "taş atmak" olduğu halde, taşın "silah" sayılarak "görevi yaptırmamak için direnme", "2911 sayılı yasaya muhalefet", "toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahlı katılma" "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" suçlarından ayrı ayrı 13 yıldan fazla olmak üzere ceza verildiğini söyledi. Yargıtay tarafından kararın bozulacağını umduklarını dile getiren Önal, aksi durumda dosyayı AYM'ye ve sonrasında da AİHM'e taşıyacaklarını söyledi.diha
