Kurum adına açıklama yapan Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, “Kurulduğumuz günden beri, barışçıl protestolar, çevre suçlarıyla mücadelemizin merkezinde yer aldı. Türkiye’de de Greenpeace aktivistleri, 20 yıldır sayısız barışçıl protesto gerçekleştirdi. Barışçıl gösteri hakkı ve sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı anayasal olarak güvence altına alındığı gibi, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde de bu haklar dokunulmaz haklar olarak düzenlenmiştir. Greenpeace aktivistleri de barışçıl eylemlerini bu haklara dayanarak yapar. Ancak üzülerek görüyoruz ki, Türkiye’de son yıllarda çeşitli düzenlemeler ve uygulamalarla, bu haklar görmezden geliniyor. Yeni yasa tasarısı ise, Anayasal temel hakların tamamen uygulanamaz hale gelmesine neden olacak nitelikte” dedi.
Anayasal hakları bilmeden karar alabilecekler
Bayram sözlerine şöyle devam etti, “Yeni yasa tasarısı, polisin savcı yetkilerini kullanabilmesine, valinin doğrudan gözaltı kararı alabilmesine olanak vererek, bağımsız yargının yetki alanını daraltıyor. Bu da demek oluyor ki, protestolara müdahale ve protestonun sonlandırılması, sağlığa zararlı biber gazının kullanımı ve gözaltı gibi kararlar, anayasal haklar konusunda yeterince bilgi sahibi olmayan kişiler ve bağımsız olmayan kurum ve kişilerce alınabilecek. Kısacası, ifade özgürlüğü ve protesto hakkıyla ilgili var olan anayasal düzenlemeler uygulanamaz hale gelecek.
İnsan haklarına aykırı
“Ayrıca, protestolara katılan kişilerin, konum bilgileri ve biyolojik verilerinin kaydedilmesi temel insan haklarına aykırıdır. Türkiye’de barışçıl protesto hakkının kullanılması çeşitli uygulamalarla halihazırda sınırlandırılıyor. Hükümet’in, ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayacak yasalar çıkarmak yerine, insanların barışçıl protesto hakkını güvence altına alan önlemler alması gerekiyor” dedi.
Detaylı bilgi için: Deniz Bayram, Greenpeace Avukatı, deniz.bayram@greenpeace.org
0 530 108 01 66
Gülçin Şahin, Greenpeace İletişim Sorumlusu, gulcin.sahin@greenpeace.org 0 530 963 10 91