Naylon çadırlarda yaşayan, kuyulardan su içen, günde 14-15 saat çalışmalarına karşılık ancak 30-40 TL alabilen mevsimlik tarım işçileri, bahar ayının gelmesiyle yeniden “umut yolculuğu”na çıkmaya başladı.
Şanlıurfa’dan çalışmak için çevre illere giden mevsimlik tarım işçileri için yola düşme vakti geldi.Aralarında, 2 aylık bebekten 80 yaşındaki kadınlar gibi tüm yaşlardan insanın yer aldığı mevsimlik işçilerin, hınca hınç dolu bir kamyon kasasında başlayan yolculuğunun durağı da Çukurova, Sakarya,Eskişehir,Bursa ya da Karadeniz’in herhangi bir ili oluyor.
İnsanlık dışı bir durum niteliğinde
Mevsimlik tarım işçileri, zorlu bir yolculuğun arından ulaştıkları yerlerde ise karşılaştıkları sıkıntılar daha da katlanıyor. Naylon çadırlarda yaşayan, günde 14-15 saat çalışmalarına karşılık ancak 30-40 TL alabilen mevsimlik tarım işçilerinin kuyulardan temin ettiği suyun saçtığı hastalık ise başlı başına insanlık dışı bir durum niteliğinde.
Göç yollarında yaşamını yitiriyorlar
Mevsimlik işçilerin göç sırasında karşılaştıkları kölelik koşulları, daha göç yolculuğunda başlıyor. Göç ettikleri yerlere bölge illerinden tren, kamyon ve minibüslerle ulaşan işçiler kimi zaman 12-14 kişilik minibüslere 16-20 kişi, 6 kişilik vagonlara ise yine en az 9-10 kişi yolculuk etmek zorunda kalıyor.
RHA