İstanbul seçimlerinin ardından 25 Haziran’da çaya yüzde 15, şekere ise yüzde 17 zam geldi. Yapılan bu zamlar en çok çay ocaklarını vurdu. Diyarbakır Kahveciler ve Çaycılar Odası verilerine göre sayısı 600 olan ancak gerçek sayılarının daha fazla olduğu tahmin edilen işletmelerde işler bugünlerde kesat. Kentin  vazgeçilmezleri arasında yer alan çay ocaklarına olan rağbet düşmesinin nedeni ise yapılan bu son zamlar.

 Zamlar sonucu bir bardak çayın fiyatının 1 TL’den 1,5 TL’ye yükselmesi nedeniyle müşteri bulamamaktan şikayet eden çay ocağı işletmecileri, ekonomik krizden önce bir kilo çayı bir günde tüketirken, şimdilerde 3-4 günde ancak tüketebildiklerini dile getirdi. Bu nedenle birçok çay ocağı işletmecisi, kepenk indirmeyle karşı karşıya. Kira, elektrik, su, vergi ödemeleriyle birlikte neredeyse zararına iş yaptıklarını belirten esnaf, böyle devam ederse kapıya kilit vurmanın yakın olduğunu belirtti. Çaya verecek para bulamayanlar ise çareyi parklara gidip, oturmakta buluyor.

 ‘BUNUN SONU NEREYE VARACAK’

 Yenişehir ilçesi Kooperatifler Mahallesi’nde 20 yıldır çay ocağı işleten Murat Akar, eskiye oranla kazançlarının oldukça düştüğünü ifade etti. Giderlerinin gelirlerinden çok olduğunu, çaya ve şekere gelen son zamlarla ekonomik krizi daha çok hissettiklerini dile getiren Akar, “Seçimler ve ekonomik krizden önce daha iyi kazanıyorduk. Ama şu anda kazanamıyoruz. Elektriğe zam, suya zam, her şeye zam geliyor. Bunun sonu nereye varacak?” diye sordu.

 ‘YENİDEN VERİSİYE DÖNEMİ’

 Müşteri bulamadıkları gibi gelen müşterinin de işsizlik nedeniyle içtikleri çayın parasını ödeyecek durumda olmadıklarını söyloeyen Akar, bu yüzden veresiye defteri tutmaktan başka çareleri kalmadığını kaydetti. Akar, “Veresiye usulü çay vermeye yeniden başladım. Ama borcu olanların çoğu da utancından gelmiyor” diye belirtti.

 Eskiden halkın her kesiminden müşterisi olduğunu, şimdilerde ise sadece memur kesiminin geldiğini aktaran Akar, bu durumun başlıca nedeninin işsizlik sorunu olduğunu söyledi. Akar, “Kirayı dahi ödeyemez hale geldim. Çayın fiyatını kriz döneminde 1 TL’den 1,5 TL’ye yükseltmemle birlikte ciddi anlamda müşteriler azaldı” diye belirtti.

 ‘YARI YARIYA DÜŞTÜ’

 Bir diğer işletmeci Fethi Doğan da, krizden öncesinde çayın kilosunu 30 TL’ye aldıklarını, şimdi ise 60 TL’ye aldıklarına dikkat çekti. İşlerin yarı yarıya düştüğüne ifade eden Doğan, daha önce günde bin 300 bardak çay sattıklarını, bugünlerde ise 300–400 bardağa düştüğünü kaydetti. Doğan, zamların bir şekilde son bulması gerektiğini, aksi halde artık müşterilerin oturamaz hale geleceğine söyledi.

 

‘KAPATMAKTAN BAŞKA ŞANSIM KALMIYOR’

 4 paket şeker tükettikleri günlerden, 2 pakette düştüklerini dile getiren Doğan, şöyle devam etti: “Bir kilo çayı artık dört gün boyunca zar zor bitirebiliyorum. Sadece ben değil bütün esnaf bu halde. Masraflara yetişemiyorum artık. Böyle giderse kapatmaktan başka bir şansım kalmıyor” diye konuştu.

 ‘ZAMLAR ARTIKÇA ARTIYOR’

 Çay ocağı müşterilerden Aziz Oğuz ise, krizden önce 3-4 bardak çay içtiğini, şimdi ise bir ya da iki bardak çay içtikten sonra parka gidip oturduğunu söyledi. Oğuz, şunları ifade etti: “Çayın fiyatı 1 TL’den 1,5 TL’ye yükseldi. Çay tek olsa iyiydi, her şeye zam geldi. Artık peş peşe gelen zamları umursayamaz olduk. Zamlar arttıkça artıyor.”

 ‘YA KEPENK İNDİRECEĞİZ YA DA ZARARINA DEVAM’

 Bağlar’ın 5 Nisan Mahallesi’nde çay ocağı işleten N.Y.'de, 20 yıldır esnaflık yaptığı mahallede kendi işletmesi dışında yalnızca bir çay ocağının kaldığına dikkat çekerek, müşterilerin artık 1,5 TL’lik çay parasını ödeyemeyecek duruma geldiğini aktardı. Ya kepenkleri kapatacaklarını ya da zararına da olsa işletmeye devam edeceklerini ifade eden N.Y., “Büyük bir kriz söz konusu ve bu yaşıma kadar ekonomik sorunun bir kez dahi olsun iyiye gittiğini görmedim” dedi.

 

Kaynak:MA