Kulak bakımınızı ihmal etmeyin
Dış kulak yolu enfeksiyonu, deniz ve havuz aktivitelerinin yoğunlukta olduğu yaz aylarında sıklıkla görülmektedir. Dış kulağın ıslak kalması, kirli havuz ve deniz suyu ile temas, yabancı cisimler ile manipülasyon, alerjik cilt hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıklar dış kulak yolu enfeksiyonu riskini artıran başlıca faktörlerdir. Bu nedenle daha önce dış kulak yolu enfeksiyonu geçiren hastalar dikkat etmediği zaman yeniden aynı hastalığı yaşamaktadır.Bu enfeksiyon sıklıkla bakteriler ve mantarlar nedeniyle oluşurken; nadiren virüsler ve parazitler de hastalıkta etken olabilmektedir. Sıklıkla akut enfeksiyonlar halinde ortaya çıkan dış kulak yolu enfeksiyonunun kronik hali “yüzücü kulağı” olarak adlandırılır ve tedavisi oldukça zordur.
Dış kulak yolu enfeksiyonundan korunma yolları
Dış kulak yolu enfeksiyonundan korunmanın temel prensibi risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır. Korunma yolları şöyle sıralanabilir:
- Kronik hastalıklar tedavi edilmeli ve kontrol altında tutulmalıdır.
- Duşta kulak içerisine su tutulmamalı ve kulak çubukları kullanılmamalıdır.
- Kirli ve klor oranı düşük havuzlara ve kirli bölgelerde denize girilmemelidir.
- Yüzerken dış kulak yolunda su kaçmasını engellemek için silikon tıpa kullanılmalıdır.
- Yüzme sonrası kulağa kaçan su baş hareketleriyle çıkarılmalıdır.
- Yüzme sonrası dış kulak yolunun ideal PH’ını sağlamak için birkaç damla sirke kullanılabilir.
Erken tanı çok önemli
Dış kulak yolu enfeksiyonu, hayatı tehdit eden ciddi enfeksiyonlara kadar olan klinik tablolar içermektedir. Bu nedenle şikayetlerin başladığı en erken dönemde tanı konularak hızlı bir şekilde tedaviye başlanmalıdır.
Kulağınızda kötü kokulu akıntı varsa
Dış kulak yolu; kulak kepçesinden kulak zarına kadar olan, bir ucu dışarıya açılan bir ucu ise kulak zarı ile kapalı kanal şeklindeki bir yapıdır. Tek ucu açık derin bir kanal olması, iyi havalanmaması ve nemli ortamı nedeniyle dış kulak yolu, enfeksiyonlara açık bir yapıdır. Dış kulak yolu enfeksiyonunun başlıca üç belirtisini ağrı, akıntı ve işitme kaybı olarak sıralamak mümkündür. Ağrı kulağa dokunmakla artan tarzda ve oldukça şiddetlidir. Akıntı sarı- yeşil renkte ve genellikle kötü kokuludur. İşitme kaybı ise enfeksiyona bağlı oluşan dış kulak yolu ödemine ve dış kulak yolundaki akıntı nedeniyle olmaktadır.
Akıntı dış kulaktan kaynaklanıyorsa
Hastalığın tanısı, yukarıdaki şikayetler ile gelen hastada basit bir kulak muayenesi ile kolaylıkla konulabilmektedir. Tanıda mevcut akıntının orta kulak değil de dış kulaktan kaynaklandığını ayırt etmek önemlidir, bu nedenle hastaya uzman muayenesi önerilmektedir. Muayene sonrasında uzman doktor en iyi tedavi yöntemini belirleyecektir. Tedavide öncelikle dış kulak yolu iyice temizlenmelidir. Lokal antibiyotikli damlalar, kortizonlu damlalar ve ağrı kesiciler kullanılır. Dış kulak yolu ileri derecede ödemli ve kapalı olan hastalarda damlalar kanal içine ulaşamayacağı için dış kulak yoluna birkaç günlüğüne fitil yerleştirilerek damlaların kanal içine ulaşması sağlanmalıdır.
Diyabetlilerde hastaneye yatmak gerekebilir
Diyabet gibi risk faktörü olan kişilerde görülen ilerlemiş dış kulak yolu enfeksiyonlarında sistemik antibiyotik kullanımı ve nadiren hastaneye yatış gerekebilir. Tedavi süresince kulaklar sudan korunmalı bu nedenle su sporlarına ara verilmelidir. İşitme cihazı, kulaklık ve tıpa gibi malzemeler tedaviyi zorlaştırdığı için bu dönemde kullanılmamalıdır.