Yükselen binalar arasında 150 yıllık geçmişe dayalı atölyesinde demir döven Halil Kandemir, adeta zamana karşı direniyor. Atölyesinde 100 yılı aşkın malzemelerle hünerini birleştiren demirci Kandemir, iş yoğunluğunun az olduğu günlerde antika değerinde malzemeler yapıyor. 
 
 'ÇİFTÇİLİK BİTTİ MESLEĞİMİZE İLGİ AZALDI’ 
 
Babasından devraldığı mesleği sürdüren Kalender, tarımsal araç gereçler makineleştikçe işlerin azaldığını dile getirdi. Köylerde üretimin eskisi gibi olmadığını ve bu durumun zamanla işini de bitirdiğini ifade eden Kalender, “Baba mesleği olduğu için 40 yıldır bu işi sürdürüyorum. Bir zamanlar en büyük hedef kitlemiz çiftçilerdi. Onlar üretim yapamadıkları için bize de uğramaz oldular. Eskiden işten başımızı kaldırmıyorduk ama şimdi işsizlikten sabahtan akşama kadar oturuyoruz. Para olmayınca demiri eritemiyoruz, haliyle elimizde kalan eski malzemeleri, kafe sahipleri, antikacılar gelip alıyor. Şimdilik bunula ayakta duruyoruz. Seri üretimin hayatımıza girmesiyle artık eski ortamı bulamıyoruz. Makine günde 100 beşik üretiyor. Biz en fazla 10 tane üretebiliyoruz. Demire gelen yüksek zamlardan üretim yapamaz olduk. Günde kazandığım 30- 40 lirayla evi geçindirmeye çalışıyorum” dedi. 
 
'TEKNOLOJİ BİZİ BİTİRDİ'
 
İş olmamasına rağmen severek mesleğini sürdürdüğünü vurgulayan Kalender, “Her şeye rağmen mesleğimizi devam ettiriyoruz. Benden sonra bu atölye kapanacak. Çünkü çocuklar bu mesleği sevmiyor hatta dükkâna dahi girmek istemiyorlar. Ben daha küçük yaşta bir yandan okula giderken bir yandan da atölyeye gelerek babama yardım ediyordum. Babamın yanında demiri ve demirin nasıl işlendiğini gördüm ve bu mesleği sevdim. O gün başladığım mesleğimi bugüne kadar devam ettiriyorum. Hazır malzeme, hazır işçilik, seri üretim ile beraber her ne kadar iş yapmasak da, kaybolmasın diye bu mesleği sürdürmeye devam edeceğim” diye belirtti. 
 

'ANTİKA MALZEMELER SATIYORUM’

 Ekonomik kaygıyla hiçbir mesleğin yapılamayacağını sözlerine ekleyen Kalender, şöyle devam etti: “Eskiden samimiyet vardı, para ikinci plandaydı. Şimdi birinci planda para var. Her şey menfaat üzerine kuruldu. Bu meslek bir gün içerisinden çıkılmaz bir hal alırsa dükkâna kilit vurup evime gideceğim. Orak, tırpan, kapı mangalı, beşik, sikke ve birçok tarihi malzemeyi satarak geçimimizi sağlıyoruz. Bunların yanı sıra babamdan kalan antika eşyalar var. Onları da ara ara satıyor ve geçimimi sağlıyorum. Eski ve yıkılan binalardan topladığım malzemeleri kafelere satıyorum. Topladığım eski malzemeler bazen bir duvarda bazen de bir rafta bir ömür yaşıyor. Bu durum beni de mutlu ediyor" 

 

Kaynak:MA