Coşkun yayımladığı mesajda,"Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesinde, 613 sivilin hayatını kaybettiği Hocalı katliamının üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen, acımız tazeliğini korumaktadır. Ermeniler, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 1991’in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havalimanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmek için harekete geçti. Aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992’de yoğunlaştıran Ermeniler, gece saatlerinde sivilleri toplu şekilde katletti, esirlere acımasızsa işkence yaparak 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı. Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı’da savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 76’sı çocuk 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150’sinden bugüne kadar haber alınamadı. Katledilenlerin adli tıp muayeneleri ve şahit ifadeleri, Hocalı sakinlerinin kadın, yaşlı ve çocuk ayrımı yapılmaksızın akılalmaz işkencelere maruz kaldığını kanıtlamaktadır. Hocalı katliamı, insanlıktan nasibini almamış bağnazlığın amacına ulaşmak için ne kadar ilkesiz, ahlaksız, aşağılık ve zalim olabileceğini göstermiştir. Hocalı katliamı, hangi sebeple olursa olsun hiçbir haklı gerekçesi olmayan ve asla affedilemez olan insanlık suçudur. Hocalı katliamı, insanlığın utancı, tarihin kara bir sayfasıdır. Hocalı katliamı, insanlık vicdanının samimi bir muhasebeyle ibret alıp dersler çıkarması gereken bir olaydır. İki yıl içinde tam 11 yerleşim yerini işgal eden Ermeni birlikleri ve milisleri sadece insan katliamıyla yetinmeyip tarihî eserleri de yok ederek büyük bir kültürel soykırım yapmıştır. BM, AB, Avrupa Konseyi, İİT gibi kuruluşlar Ermenistan’ı işgalci olarak tanıyıp tanımlamalarına rağmen hakkın ve hukukun yerini bulması için ciddi bir yaptırım kararı almamıştır. Öte yandan, şahitlerinin çoğu yaşamakta, hazin ve sarsıcı etkileri hâlâ yaşanmakta olan bu açık soykırımı çifte standartla 28 yıldır görmezden gelen kimi devletler, tarih boyunca ürettikleri yalanlarına gerçeklik boyutu kazandırmak istemekte, hatta bunun üzerinden siyasi rant devşirmek gibi ucuz politikalar peşinde koşmaktadır. Katliamı perdelemeyi amaçlayan bu tarz çabalar, ucuz politika yapanların ikiyüzlülüğünü ortaya koymaktadır. Hocalı katliamı, insanlıktan nasibini almış, evrensel değerleri kanıksamış herkesin gözünde apaçık bir katliamdır. Zulmü, işgal ve katliamı unutturma çabaları, tarihî gerçekleri de günümüz realitesini de değiştirmeyecektir. Katliamın arkasındaki kirli emeller aydınlatılmalı, emri verenden uygulayana kadar çoğu hayatta olan bu katliamın failleri yargılanmalı, gerekli cezaya çarptırılmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, bütün katliamları lanetliyoruz. Tekrarlanmaması için, Hocalı başta olmak üzere, katliamları hafızalarda canlı tutmaya devam edeceğiz. Azeri kardeşlerimizin acısını yüreğimizde duyuyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz."İfadelerine yer verdi.