Göbeklitepe bu tarihi değeri ile Mısır Piramitlerinden 7.500 yıl ve Stonehenge anıtlarından ise 7.000 yıl daha öncesine dayanıyor. Göbeklitepe kazılarında 20 adet tapınak olduğu belirlenmiş fakat şu an için 6 tanesi ortaya çıkartıldı. Göbeklitepe sahip olduğu bu yapı ile 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine alındı.

Dünyanın en eski arkeolojik alanı durumuna gelen Göbeklitepe ülkemiz için de önemli bir yere sahip oldu. Tüm dünya ülkelerinden Göbeklitepe’ye ziyaretçi akını başladı.

Göbeklitepe’ye Nasıl Gidilir?

Türkiye içinden Göbeklitepe’ye gitmek isteyenler havayolu ile Ankara, İstanbul ve İzmir havalimanlarından aktarma olmadan doğrudan Şanlıurfa’ya uçakla gelebilir. Şanlıurfa merkezine neredeyse tüm illerden otobüsle ulaşma imkanı bulunuyor.

Özel araçlarla da Şanlıurfa’ya gitmek mümkün. Göbeklitepe Şanlıurfa merkezine 15 km olan Örencik Köyü sınırlarında yer alıyor. Göbeklitepe 750 metre rakıma sahip ve 1. Derece arkeolojik sit alanı. Şanlıurfa merkezinden Göbeklitepe’ye özel araç veya taksi ile ulaşım sağlanıyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi her gün 10:00 ve 18:00 saatlerinde Göbeklitepe’ye otobüs kaldırıyor.

Göbeklitepe’nin Özellikleri

Göbeklitepe’de yapılan kazı çalışmaları sonucunda birçok özelliğe sahip olduğu anlaşılmıştır.

Göbeklitepe’nin sahip olduğu özelliklerden bazıları;

Dünya üzerindeki en eski tarihe sahip olması

En eski ibadet merkezi olması

Tarihin ilk buğday tarımı yapılan yer olması

İnanç ve insanlık tarihini değiştirmesi

Göbeklitepe 12.000 yıllık bir tarihe sahip olduğu kanıtlanmıştır. Kazılarda ortaya çıkan 6 tonluk dikili taşlar üzerinde boğa, aslan, yılan, yaban ördeği, tilki ve balık gibi figürlerinin olması dikkati çeken özellikler arasındadır. Göbeklitepe’nin tarihlendiği dönemlerde insanların avcı ve toplayıcı olduğu düşünülürken 6 tonluk kayaların taşınması, işlenmesi ve yontulmasında toplu yaşamın olduğu görüşü ortaya çıkmıştır.

Göbeklitepe Tarihi

Dünya üzerinde bulunan en eski kalıntılar 7.500 yıl öncesine ait olduğu bilinirken Göbeklitepe 12.000 yıllık tarihi ile bütün insanlık tarihini yeniden şekillendirmiştir. Göbeklitepe 200 bin metrekare alan üzerine kurulan kült ve inanç merkezi haline gelen 20 tane tapınaktan oluştuğu belirlenmiştir.

Göbeklitepe dünya üzerinde ilk kez buğday yetiştirilen yer olma özelliğine de sahiptir. Arkeolojik araştırmalarda dünya üzerindeki en eski yapı olarak tarihe geçmiştir. Göbeklitepe’nin günümüze kadar bozulmadan gelmesi tamamen toprak altında kalmış olmasına bağlanmaktadır. Gebeklitepe’nin kapladığı 200.000 metrekarelik alanın tamamen gün yüzüne çıkartılması için yaklaşık 50 sene gerekmektedir.

Göbeklitepe’nin Keşfi

Göbeklitepe 1963’te yapılan araştırmalarda ortaya çıkan mezarlarla gündeme gelmiştir. Araştırmacılar bu mezarların Roma Dönemi yapılar olduğunu öne sürmüştür. Bu araştırmanın üzerinden 20 yıl sonrasında yani 1983’te tarlasını süren bir çiftçi tarafından bulunan oymalı taş gözlerin yine Göbeklitepe’ye çevrilmesini sağlamıştır.

Şanlıurfa Müzesi kontrolünde Alman arkeolog Klaus Schmidt rehberliğinde 1995 yılı itibariyle kazı çalışmalarına yeniden başlanmıştır. Kazılarda ortaya çıkan heykel ve dikili taşların daha önce öne sürüldüğü gibi Roma Dönemi değil Neolitik Çağ gibi çok daha eski dönemlere ait olduğu kanıtlanmıştır. 2007’de kazı çalışmalarında rehberlik eden Klaus Schmidt kazılardan sorumlu başkan olarak görevlendirilmiştir.