90'lı yıllarda bölgede JİTEM ve Hizbullah tarafından işlenen faili meçhul cinayetlerin merkezlerinden biri olan Şırnak'ın İdil ilçesinde dün yeni bir provokasyonun sahnelenmek istenmesi olarak değerlendirilen Kozluca (Xanike) köyündeki olayla ilgili bilgiler gün yüzüne çıkmaya başladı.

 

Provokasyon anı ve öncesinde yaşananları anlatan saldırıya uğrayan Teber ailesi, saldırıdan günler öncesinde silahlı grupların köylerindeki seçmenlere baskı yaparak Hür Dava Partisi'nin desteklediği bağımsız adayın dışında kimseye oy vermemeleri yönünde kendilerini tehdit ettiğini söyledi.

Saldırılara maruz kalan aile, saldırıdan önce köye Cizre ve Nusaybin'den silahlı kişilerin geldiğini ve provokasyon için beklediğini de anlattı. Teber ailesinin anlatımları, provokasyon hazırlıklarının uzun süredir yapıldığını gözler önüne seriyor.

 

Seçime bir hafta kala köylerdeki seçmelerini ziyaret etmek amacıyla konvoy eşliğinde tura çıkan HDP'liler, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Kozluca (Xanike) köyünü ziyaret etmek istedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş'a 375 oy çıkarken Recep Tayip Erdoğan'a ise 116 oyun çıktığı köydeki seçmenler tarafından köy girişinde karşılanan HDP konvoyunun sevgi gösterileri eşliğinde köy merkezine girdiği sırada Hür Dava Partisi üyesi iki kişi, HDP'lilerden köyü terk etmelerini istedi. HDP'lilere sözlü saldırıda bulunulması üzerine konvoydaki partililer provokasyona yol açmamak için köyden ayrılma kararı aldı. Ancak köyde bulunan diğer Hür Dava Partililer konvoydaki araçlara ve köyde bulunan HDP'li seçmenlere taş ve silahlarla saldırmaya başlayınca köydeki HDP'liler ve saldırganlar arasında kavga çıktı.

Yaşanan kavgada iki Hür Dava Partisi üyesi yaşamını yitirirken iki HDP'li yurttaş da çeşitli yerlerinden yaralandı.

 

'Günler öncesinden silahlı gruplar tehdit etti'

 

Olay anı ve öncesinde yaşananları anlatan köyden Teber ailesi, saldırıdan günler öncesinde silahlı grupların köylerindeki seçmenlere baskı yaparak Hür Dava Partisi'nin desteklediği bağımsız adayın dışında kimseye oy vermemeleri yönünde kendilerini tehdit ettiğini söyledi. Olayda yaralanan ve daha sonra oğlu Sedat Teber'le birlikte gözaltına alınan Nezir Teber'in kızı Cihan Yakar (27), saldırıdan önce köye Cizre ve Nusaybin'den silahlı kişilerin geldiğini ve provokasyon için beklemeye konulduğunu ifade etti. Yakar, kendisinin de saldırı anında başına aldığı darbe sonucu uzun süre yerde baygın kaldığı bilgisini paylaşarak, olayı şöyle anlattı: "HDP'liler köye geldikten sonra müzik eşliğinde halay çekiyorduk. Ortada hiçbir şey yokken gelip bizi tehdit etmeye başladılar. İlk kargaşa anında babam tartışanları ayırmak için uğraşıyordu. HDP'liler köyden ayrıldıktan sonra önceden saldırı için hazırladıkları satırlarla, bıçaklarla, demir çubuklarla ve silahlarla bize saldırmaya başladırlar. Aralarında Mardin'den ve Cizre'den gelenler de vardı."

 

'Neden HDP'ye oy veriyorsunuz dediler'

 

Olaydan 20 gün önce kendilerini Hizbullah olarak tanıtan silahlı 4-5 kişinin gece kapılarına dayandığını ileri süren Yakar, HDP'li oldukları için tehdit edildiklerini belirterek "Bu köyde bir tek siz HDP'lisiniz, sizi barındırmayız dediler. Yaşanan olaydan önce de bütün hazırlıklarını yapıp gelmişler. Olay sırasında çocuğum kucağımda iken babama niye vuruyorsunuz demeye kalmadan benim sırtıma da sert bir cisimle vurdular. Sonrasını hatırlamıyorum, kendime geldiğimde ise silah sesleri geliyordu ve rasgele tarama yapıyorlardı. Bahçe duvarı üzerinden gelip fotoğraflarımızı çekip hiç birinizi sağ bırakmayacağız diyorlardı" sözleriyle saldırı anını anlattı.

 

'Cizre'den silahlı kişiler geliyordu'

 

Olaylar başlamadan önce silahlı kişilerin araçlarla köye geldiği bilgisini veren Nezir Teber'in eşi Seve Teber de (64), olay sırasında Hür Dava Partisi üyelerinin "Cizre'deki kardeşlerimizi ve Yasin'i unutmadık" diyerek saldırıya geçtiğini ifade etti. Oğlunun ailesini korumak için saldırıya karşılık vermek zorunda kaldığını dile getiren Teber, "Eğer oğlum ve eşim kendilerini savunmasaydı tüm ailemizi katledeceklerdi. Mehmet Şerif Şimşek, Cizre'den otomobille silahlı kişiler getirip bizi tehdit ediyordu. Sürekli köy sakinleri ile aramızda huzursuzluk çıkarıyordu. Olaydan önce birkaç araçla bir evin önünde gelip beklemişler haberimiz yoktu. Kargaşa sırasında ısrarla "Cizre'de öldürdüklerinizin ve Yasin'in kanı daha kurumadı siz burada şenlik yapıyorsunuz" dediler. İlkin onlar saldırdı satırla ve demir çubuklarla Sedat'ın başına ve sırtına vurdular" diye anlattı.

 

'Kozluca köyü papaz Tok'un kaçırılmasıyla duyulmuştu'

 

90'lı yıllarda Hizbullah'ın karargahı ve işkence merkezlerinden biri olduğu belirtilen Kozluca köyü 1994 yılında Hizbullah tarafından kaçırılan Papaz Melke Tok'un 3 kez diri diri mezara gömüldüğü köy olarak ülke gündemine gelmişti. İdil'e bağlı Öğündük (Midih) köyünde papazlık yapan Melke Tok 1994 yılında Midyat-İdil Karayolunda seyahat ettiği sırada silahlı Hizbullah üyeleri tarafından içinde bulunduğu minibüsten indirilerek, onlarca kişinin gözleri önünde kaçırıldıktan sonra köyde dayanılmaz işkencelere maruz kalmış ve daha sonra bir fırsatını bularak köyden kaçmayı başarmıştı.

 

'Köyde Hizbullah operasyonu düzenlenmişti'

 

2003 yılında yurt genelinde gerçekleştirilen Hizbullah operasyonlarında birçok kişinin örgüt içinde aktif faaliyet yürüttüğü gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtilen köyde, Hizbullah'ın kanlı iç infazlarından birinin de gerçekleştirildiği iddia edildi. Bir dönem örgüt içinde çalışan ve daha sonra ayrılma kararı alan Mele Ahmet Öz ve oğlu Baki Öz, Hizbullah üyeleri olduğu ileri sürülen kişiler tarafından kaçırıldıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamamıştı.kaynak:diha