HABER MERKEZİ GAPHABERLERİ.CON/SÜLEYMAN TURAN

HDP’lileri Dalocak Köyü sakinleri dışında, çevre köylerden gelen muhtarlar da karşıladı. Burada toplanan kitleye hitap eden Baydemir, “Neredeyse 70 yıllık bir barış arayışıdır halkımızın ortaya koymuş olduğu talep. Barışın gerçekleşebilmesi için her şeyden önce reddedilen dilimizin, reddedilen kimliğimizin, ihmal edilen imkanlarımızın bu halka geri verilmesi lazım” dedi.

‘Oyalama taktiği uygulanıyor’

Barış ve müzakere sürecinde “kimi provokasyonlar olmakla birlikte silahlı çatışmaların yaşanmadığına” dikkat çeken Baydemir, şunları söyledi;

“Bir tahkim edilmiş ateşkes var. Silahlı çatışmanın yaşanmamasının yaratmış olduğu o büyük olanağı o büyük fırsatı maalesef hükümet kullanmadı, bunun kıymetini bilmedi, bilmiyor. Neredeyse iki buçuk yıllık zaman dilimi içerisinde sürekli bir oyalama zamana bırakma taktiği uygulanıyor. 6 ay boyunca adaya hangi milletvekili gidecek onun tartışması ile geçti. Eğer sulh olacaksa HDP’nin heyetinde hangi milletvekilinin olacağını bırak HDP karar versin.”

‘Sözlerini tutmadılar’

7 Haziran’da HDP’ye verilecek her oyun bir hayat kurtaracağını vurgulayan Baydemir,  “Çatışmanın, kavganın bir daha bu coğrafyada yaşanmamasına bir nevi oylarınızla hayat vermiş olacaksınız” diye belirtti.

“Her seçim size kanalizasyon yapacağız sözü vermiyorlar mı? Su sorununu çözeceğiz demiyorlar mı? Elektrik sorununu çözeceğiz demiyorlar mı? Çözdüler mi?” diye soran Baydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü;

 

“Çözmediler. Ne bir defa, ne iki defa, ne üç defa. Urfa Hollanda büyüklüğünde bir şehirdir. Ki Hollanda bütün Avrupa coğrafyasını tarımda hayvancılıkta besliyor. Hollanda’da da doğru düzgün güneş yok. Bizde maşallah güneş, su, toprak var. Varlık içinde yokluğu yaşıyoruz. 80 yıldır bize yokluğu, kavgayı ve yoksulluğu reva görüyorlar. Hükümet diyor ki HDP barajın altında kalmalı ki ben iktidarımı sürdürebileyim. Gücüme güç, saltanatıma saltanat ekleyeyim. HDP de diyor ki bu ülkenin selameti için, bir kez daha kardeş kavgası olmaması için bizim parlamentoda olmamız lazım.”