Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yaptığı açıklamadan satır başları;

Koca: Salgına karşı verilen mücadele ortak iyiliğimiz için verilen mücadeledir. Emek verenleri sağlık camiamız adına kutluyorum, günün sonunda kazanacak olan iyiliktir.

Salgına karşı verilen mücadele ortak iyiliğimiz için verilen mücadeledir. Emek verenleri sağlık camiamız adına kutluyorum, günün sonunda kazanacak olan iyiliktir.

Bütün dünya için makul ve ortak çözüm yolu, günlük hayatı önlemlerle bir düzene kavuşturmaktır.

Türkiye 83 Milyon nüfusuyla süreç içinde tüm dünyada takdir toplamıştır, insan sağlığının hak ettiği kıymeti gördüğü bir ülke olduğunu ortaya koymuştur.

Riske karşı alınacak tedbirler, birazcık çaba ile uyulması çoğu kere kolay olan tedbirlerdir. Yapmamız gereken gündelik hayatımızda tedbire uygun seçenekleri aramaktır.

Kovid-19 salgınına karşı bilinçli davranan, kurallara uyum gösteren herkes bugünün şartlarında hayat kurtaran kahramanlardan biridir.

Maske, mesafe, temizlik hem sağlığımızın hem de hürriyetimizin koruyucusudur. Tedbirlere birlikte uyarsak hürriyet alanımızı genişletiriz.

Virüsün yayılma hızının azaldığı düşüncesi yanıltıcıdır. Virüsün hasta etme gücünün zayıfladığı yönündeki düşünce bilimsel dayanaktan yoksundur.

Bilim kurulumuzca doğrulanmadıkça bu tip haberlere itibar etmeyin, iyi ve doğru haberleri vermeye en istekli kişiler bilim insanlarıdır. Umutlarınızı kesinleşmemiş bilgilerle bırakmayın.

Sosyal hayat içinde maske kullanmak, ben karşımdaki insana ve bu hastalıkla mücadele eden topluma saygılıyım demektir. Mesafe kuralına uygun davranmak hastalığı geriletmek için sorumluluk alıyorum demektir.

Maskelerin kullanım süreleri sınırlıdır, günlük maskeler ertesi gün koruyuculuk özelliklerini kaybetmektedirler, tekrar kullanılmamalıdır.

İzole bireysel yaşam ruhsal gerilimi arttırmıştır.

Tatil için amacına uygun şekilde kalabalıktan uzak yerler seçilebilir.

Son bir ayda covid vakası çıkan hastaların yaş ortalamasında düşüş eğilimi göze çarpıyor.

En fazla vaka 25-45 yaş arasında görülüyor, hareketlilik arttıkça daha fazla gencimizin taşıyıcı olduğu anlaşılıyor.

Son 2 hafta içinde 5 ilimizin günlük vaka sayılarında dikkat çekici düzeyde artış olmuştur. Bu iller Ankara, Gaziantep, Bursa, Konya ve Diyarbakır.

Salgın boyunca nüfusa kıyasla toplam vaka sayılarının en düşük olduğu 5 il ise şunlardır, Gümüşhane, Tunceli, Kars, Burdur ve Bartın.

Vaka sayısında istikrarlı şekilde azalma gösteren, tedbirleri uygulama başarısı ile örnek olan 5 ilimiz ise Tekirdağ 2 hafta içinde günlük ortalama vaka sayısını %30 1.35 oranında azaltmıştır. Balıkesir günlük ortalama vaka sayısını 2 hafta içinde yüzde yirmi 1.72 oranda azaltmıştır Samsun günlük ortalama vaka sayısını 2 hafta içinde yüzde yirmi 42 oranında azalmıştır Kırşehir günlük ortalama vaka sayısı 2 hafta içinde yüzde yirmi 27 oranında azalmıştır Düzce günlük ortalama baka sayısını 2 hafta içinde yüzde 19.90 bir oranında azalmıştır Gümüşhane'de ise iki haftadır hiç vaka görülmemiştir.

Mecbur kalmadıkça toplu tören ve kutlamalar dan uzak kalmalıyız. Düğün törenleri hasta ziyaretleri asker uğurlamaları ancak tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyularak düzenlenebilir .

Sevincimizi, heyecanımızı anlık talep ve ihtiyacınıza yönelik kontrolsüz bir hareketimiz farkında olmadan üzüntüye kaynaklık edebilir.

Bu tabloda vefat eden vatandaşlarımızın yaş ortalamasının 74 olduğunu görüyoruz. Son 1 ay entübe olan vatandaşlarımızın yaş ortalaması 67.4, yoğun bakımda yatan hastalarımızın yaş ortalaması 64.9, hastanede yatan vatandaşlarımızın yaş ortalaması 47,5, evde takip edilen vatandaşlarımızın yaş ortalaması 37.4, iyileşen hastalarımızın ise yaş ortalaması 36.

(Okulların açılması) Okulların açılmasına zamanımız var. Bunu salgının seyri belirler. Önümüzdeki haftalar salgının seyrine göre, okulların açılmasına yakın dönemde, bilim kurulunda bu tartışılır ve bu anlamda alınması gereken öneri anlamında bir yaklaşım olursa, zaten bunu da paylaşmış oluruz, ama şu dönemde okulların açılmasına yönelik herhangi bir yaklaşım olmadı.

Önümüzdeki dönemde her ihtimale karşı yeni dijital ortamda eğitim yapmak noktasında bir hazırlık içinde zaten olduklarını biliyoruz.

Büyüklerimizle ilgili özellikle bu kısıtlamanın devam etmesi gerektiğini bilim kurulu öneri olarak söylüyor. Çünkü özellikle vefat edenlerin, yoğun bakım ve entübe olan hasta sayımızın yaş ortalamasının giderek arttığını görüyoruz.

Düğünler, kurallara bağlandı, bu kurallara uyularak yapılmalıdır.

Avrupa'nın yapmaya çalıştığı ile bizim vatandaşımıza uyguladığımız yaklaşımın daha öte daha ileri bir noktada olduğunu söylemek istiyorum

Avrupa, sadece hastanelerinde, sağlık kuruluşlarında, solunum sıkıntısı veya semptomu olan hasta grubuna taramayı yapıyor. Avrupa bizde olduğu gibi havaalanlarında, sınır kapılarında, yeri geldiğinde askerimizin celp dönemleri dahil olmak üzere, yeri geldiğinde OSB'ler dahil olmak üzere birçok alanda taramaları yapıyoruz, onların benzer taramaları yapmadığını görüyoruz.

Avrupa'nın yaptığı ortalama test sayılarını da altında olmadığımızı artı ölüm oranı ile de Avrupa ülkelerinin hepsinin altında olduğumuzu biliyoruz.

Günlük verilerimizi açıklamaya çalışıyoruz ve bu anlamda şeffaf olmaya gayret gösteriyoruz, bütün vatandaşımızın tedavilerini ücretsiz yapma çabası içindeyiz. Avrupa'da olduğu gibi hastaneye yükümüzün olmadığını da çok rahat söyleyebiliriz.

(Kongrelerin yapılması) Bu dönemde özellikle sayıların istediğimiz düzeye inmemiş olmasıyla kongrelerin biraz daha öte elenmesini, buna göre gerektiğinde kongrelerin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili bir çalışma yapılmasına karar verildi.

Domuz gribi H1 N1 dediğimiz soyundan olan, H1 N1 olarak adlandırılan, insana bulaştığı ortaya konan, ama insandan insana bulaştığı daha bilinmeyen, ama insandan insana bulaşma potansiyeli olan, mutasyonla bunun olabileceği düşünülen bir virüsten bahsediyoruz. Bununla ilgili gelişmeleri yakın takip ediyoruz.

Özellikle büyüklerimizin dışarıda mutlak maskeli olması gerektiğini, mesafeyi koruyamayacak alanlara özellikle girme noktasında dikkatli olmaları gerektiğini söyleyebiliriz.

(Cizre'deki vakalar) Diğer illerde olduğu gibi ama istismar edilmeye müsait bir durum. Hakkari dahil olmak üzere biraz daha ortalamanın üzerinde bir artış olduğunu, sağlık kuruluşlarımızın da bu anlamda eksikliklerini tamamlama noktasında bir gayret içinde olduğumuzu ve şu an için sağlık kuruluşlarımızda bu ihtiyacı karşılamayacak durumda olmadığını, bunun için yapılması gereken, alınması gereken bütün tedbirleri aldığımızı ve yakın takipte olduğumuzu, bahsedilen şekliyle bir sorun olmadığını söyleyebilirim.

 

 

(Hibya Haber Ajansı)