HDP ŞANLIURFA MİLLETVEKİLİ AYŞE SÜRÜCÜ, MECLİSE KANUN TEKLİFİ SUNDU.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, meclise verdiği kanun teklifinde bölgenin kanayan yarası haline gelen DEDAŞ’ın kamulaştırılması gerektiğini söyledi.

İşte HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan o kanun teklifi:

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 18 Mart 2010 tarihinde yayınlanan ihale ilanı ile başlayan Dicle EDAŞ‘ın özelleştirme süreci, 09 Ağustos 2010 tarihinde yapılan ihaleyle sona ermiş ve Diyarbakır,  Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerini kapsayan DİCLE Elektrik Dağıtım A.Ş. satılmıştı.

Özelleştirmeye giden süreçte kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) eliyle, uluslararası yapıların istekleri doğrultusunda enerji sektörü sermayeye açılmış, kamunun yatırımları kısıtlanmıştır. Personel alımları durdurulmuş, emekliye ayrılan personellerin yerleri doldurulmamış, abone sayısı artmasına rağmen personel sayısı azaltılmış, taşeronlaştırma geliştirilmiştir. Yetersiz yatırım ve personel politikaları sonrası hizmet almakta sıkıntı yaşayan abonelere, özelleşme bir yenilik ve değişim olarak sunulmuş ve toplumda, özelleşmeyle beraber bir düzelmenin yaşanacağı umudu yaratılmıştır.

Özelleştirmenin ve piyasalaştırmanın en temel iddiası olan, kaliteli, kesintisiz, ucuz ve güvenilir elektrik sağlanacağı iddiaları ülkemizde elektrik alanında yaşanan özelleştirmelerle yalanlanmış bulunmaktadır. Bugüne dek özelleştirilen dağıtım şirketlerinin özelleştirme sonrası durumu değerlendirildiğinde; dağıtım bölgelerinden gelen şikayetlerin yoğunlaştığı, sokak aydınlatmaları, elektrik enerjisi kesinti süresi ve sıklığı ile yeni yerleşim bölgelerindeki konutlara elektrik enerjisi ulaştırılamaması gibi sorunların ortaya çıktığı görülmektedir. Ne yazık ki kaliteli ve kesintisiz elektrik sunumu söz konusu değildir.

2006 yılında özel şirketlerin, fiyatların arttırılması talebiyle sisteme elektrik vermeyi reddetmeleri nedeniyle yaşanan geniş çaplı elektrik kesintisi örneği, halihazırda dağıtım özelleştirmelerinin ardından köylerimizin, hanelerimizin, tarlalarımızın elektriksiz bırakılmasıyla devam etmektedir.

Dicle Elektrik Dağıtım Şirketinin (DEDAŞ), elektrik dağıtımı yaptığı illerde tarafımıza ve basına yansıyan, yanı sıra bizzat şahit olduğumuz ciddi usulsüzlükler söz konusudur. Mağduriyet yaratacak düzeye erişen ve gittikçe keyfi bir hal alan söz konusu usulsüz pratikler bölge sakinlerini, özellikle de çiftçileri ekonomik anlamda derin bir krize sokmuş durumdadır.

DEDAŞ’ın elektrik fiyatlandırmalarında sayaçların  okunmadan rastgele yazıldığı,  faturalama yapılırken hangi birim fiyatlar üzerinden yapıldığı tam bir muammaya dönüşmüş durumdadır. Mevcut duruma ilişkin vatandaşların konuya ilişkin itirazları DEDAŞ çalışanlarının kötü muamelesi ile ciddi bir gerilime dönüştürülmektedir. Faturalama işlemlerinin neredeyse keyfiyete dayalı ve resmi niteliği olmayan kağıt parçalarından oluşması sorunu daha da katmerli hale getirmektedir. Çiftçilerin alelade kağıt parçalarıyla şişirilmiş faturalandırma işlemleri altından kalkamayacakları büyük borç yüküyle yüz yüze bırakmaktadır. Söz konusu borç miktarları çiftçilerin ürünün mahsülünden elde edecekleri geliri aşan ve ödemesi imkansız miktarlara ulaşmıştır. çiftçilerin derdini anlatabilecekleri ve itiraz edebilecekleri bir merci bulamamaları büyük bir sosyal/ekonomik probleme dönüşmüştür. Bütün bu olup bitenler karşısında hiçbir itirazı kabul etmeyen DEDAŞ’ın borç karşılığı çiftçinin ürününe el koyarak kanunları çiğnemeyi sürdürmektedir.

Dünyanın koronavirüs sonrası “gıda üretim”in değerinin tekrar anlaşıldığı, kamusal hizmetlerin özelleştirilmemesi gerekliliğinin farkına varıldığı bir döneme denk gelmiştir.

Günümüzde yaşamsal öneme sahip olan elektrik gibi bir kamu hizmetinin piyasanın kar hırsına bırakılmasının cefasını çekmeye başlayan halkımızın, yakın zamanda içinden çıkılamaz kaos ortamlarına sürüklenmesi de şaşırtıcı olmayacaktır.

Enerji herkes için en vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Enerjiye ulaşmadan neredeyse hiçbir işin yapılamadığı, adeta yaşamın durduğu günümüzde enerjiyi kullanıcılara ulaştırmak gibi bir kamusal sorumluluğu kar hırsına terk ederek hizmet odaklı anlayıştan vazgeçmek kabul edilemez bir yanlıştır. Bu haseple özelleştirme yanlışından geri dönülmeli, halkımızı ve çiftçilerimizi oldukça ciddi sıkıntılara sokan özelleştirilmeden derhal vazgeçilmelidir

Sağlık ve elektrik hizmetleri gibi temel hizmetlerin hem üretimi hem de yurttaşların sağlığını doğrudan etkilediği enerji sektöründe kamulaştırmanın ivedilikle yapılması kaçınılmazdır. Bu bağlamıyla, Türkiye’nin tarımsal üretiminin üzerindeki DEDAŞ kamburundan kurtulmak için DEDAŞ’ın kamulaştırılması gerekmektedir.

DİCLE ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETİNİN (DEDAŞ) KAMULAŞTIRILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

Madde 1 – Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi (DEDAŞ) kamulaştırılmıştır.

Madde 2 – (1) Dicle Elektrik Dağıtım Şirketinin (DEDAŞ) kamulaştırma maliyeti Hazine ve Maliye Bakanlığına 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinden ayrılan bütçeden karşılanır.

            (2) Dicle Elektrik Dağıtım Şirketinin (DEDAŞ) kamulaştırılmasında Hazine ve Maliye Bakanlığının ödeneğinin yetersiz olması durumunda bu ödemenin tamamlanması için 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinden Cumhurbaşkanlığı için ayrılan bütçeden transfer yapılır.

Madde 3 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 4 – Bu kanunun hükümlerini Cumhurbaşkanlığı yürütür.

“DEDAŞ kamburundan kurtulmak için DEDAŞ’ın kamulaştırılması gerekmektedir”