Haber Merkezi Gaphaberleri.com
Devletin eylem anlayışı bu toplumu her zaman şiddete yöneltmektedir yapılan araştırmalara bakılınca bir insan oturma eylemi yaparsa belli bir süreden sonra bedeni yorgun düşer eyer sesli bir eylemse en fazla 4,5 saat bağıra bilir 4,5 saatten sonra ses telleri yorulur ve ses kısılmaya başlar ama gel gör ki her eylemde bir provokatör bulunmaktadır halkı galeyana getirerek eylemi şiddete yöneltmektedir eylemlerde polisin rolü ise her şeyden daha çok önemlidir.
Bir polis memuru eyleme müdahale ederken şiddete başvurmamalıdır asla eylem yapan halka yapılacak olan her müdahale aynı şekilde karşılık bulur.
Bugün bakıldığında eylem denilince her gencin aklına taş atmak geliyor ama eylem taş atmak değildir eylem bir hakkın savunulması yönünde yapılan bir topluluğun o yönde yaptığı hareket ve söylemden ibarettir. Şuanda Türkiye’de eylem denilince akla ilk gelen şeylerden bir kaçı (biber gazı, jop, toma ) gerek ki bu tür hareketlere başvurulmamasıdır.
Eylemlerde yaralanan hatta ölen kişiler çoğu zaman hakkını alamamaktadırlar günümüzde hala faali meçhul ölümlerin yaşanması bizleri üzmektedir
Teknoloji ve biyokimyanın geldiği bu noktada cinayetlerin çözülememesi Türkiye’nin bir eksikliğidir.
Yazar:Muhammed Ezcan Erdem