Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Pekin Büyükelçimiz Abdulkadir Emin Önen, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum yıl dönümü olan ve halk arasında Mevlid Kandili olarak söylenen mübarek gece nedeniyle bir mesaj yayınladı. Büyükelçimiz Önen mesajında; Sevgili Peygamberimizi anmanın, hatırlamanın ibadet olduğunu, Peygamberimizin hayatını örnek alanın dünya ve ahret saadetine kavuşacağını, Mevlid Kandilinin de Müslümanlar için neşe ve sevinç günü olduğunu belirterek Şanlıurfalıların ve İslam âleminin Mevlid kandilini tebrik tetiğini, bu mübarek gün vesilesiyle ülkemizin birlik ve beraberliğinin daim olması dileğinde bulundu. 

Peygamberimizi örnek alan dünya ve ahret saadetine kavuşur

 28 Kasım 2020 Çarşamba günü akşamı Mevlid Gecesi olduğunu hatırlatan Çin Halk Cumhuriyeti Pekin Büyükelçimiz Abdulkadir Emin Önen, “Sevgili Peygamberimizi anmak ibadettir. Doğum Günü Mevlid Gecesi, halk arasında da Mevlid Kandili olarak tanımlanır. Peygamber Efendimizin doğumu olan Rebiul-Evvel ayının 12. Gecesi, yani Mevlid Gecesi bu yıl 28 Ekim’e rastlamaktadır. Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-Evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber Efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır. Mübarek geceler, İslam dininin kıymet verdiği gecelerdir. Allahü Teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibadet yapması, dua ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır. Onun için bu mübarek gün ve gecelerde kendi ailemiz için yaptığımız duaların yanısıra Müslümanların, ülkemizin, milletimizin birliği ve dirliğinin daim olması için de dua etmemiz hepimizin faydasına olacaktır. Bizler de Müslümanlar olarak dinimizin gereğini yerine getirmeliyiz. Sevgili Peygamberimizin hayatını kendimize örnek alırsak hem dünyada, hem ahrette saadete ereriz. Tek kelimeyle huzur buluruz. Yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim’de; şahit, uyarıcı, müjdeleyici ve örnek olarak nitelendirilen Hz. Peygamberin Müslümanlara ve bütün insanlığa örnek olan ahlakını bütün yaşantımızda hâkim kılabildiğimiz takdirde, dünya ve ahirette gerçek kurtuluşa ereceğimizden şüphemiz yoktur. İslam dünyasının bugün içinde bulunduğu sorunlara baktığımızda, sorunun temelinde Müslümanların, Hz. Peygamber’in işaret ettiği birlik, beraberlik, doğruluk ve merhamet gibi erdemlerinden uzaklaşmasının en önemli neden olduğu anlaşılmaktadır” dedi. 

Doğum gününü kutlamak Allahü Teâlâ’ya şükretmek olur

 Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in son peygamber olduğunu hatırlatan Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen, “Mevlid Gecesi yada halk diliyle Mevlid Kandili, Peygamber Efendimizin doğum günüdür. Bu gece; Sevgili Peygamberimiz, Allahü Teâlâ’nın Habibi Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi vesellem doğduğu için sevinenler affedilir. Bu gecede, Resulullah doğduğu zaman görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevabdır. Kendisi de anlatırdı. Eshab-ı kiram da bir yere toplanıp anlatırlardı. Hatta Mevlid Gecesinde erkek kadın karışık olmadan, çalgı ve başka haram karıştırmadan, Allah rızası için Kuran-ı Kerim okumak, salevat-ı şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece o gecenin şükrünü yerine getirmek lazımdır. Doğum gününü kutlamak Allahü Teâlâ’ya şükretmek olur” diyerek bu geceyi bütün Müslümanların en iyi şekilde ihya ettiklerine inandığını belirtti.


Peygamber Efendimizin doğum günü Müslümanların bayramıdır

Bilindiği gibi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed sallalahu aleyhi vesellem; Mîlâdî 571 yılında, Hicretten 53 sene evvel Rebîulevvel ayının 12. Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke’nin Haşimoğulları mahallesinde, Safâ Tepesi yakınında bir evde doğdu. O gün henüz güneş doğmadan âlem nûr ile doldu. Âdem aleyhisselâmdan beri babadan evlâda intikal edegelen nûr asıl sahibine ulaştı.
Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de Müslümanların bayramıdır. Neşe ve sevinç günüdür. Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir; hatta Mevlid gecesinin Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildiren âlimler de vardır.
Cenab-ı Hak Resulünün nâmını dünya ve ahirette de yükseltti. Hiçbir şehadet getiren, hiçbir namaz kılan yoktur ki şehadet kelimesini ve Resulullah’ın mübarek adını zikretmiş olmasın. (Katâde)
Allahü Teâlâ buyurdu ki: “Ben anıldıkça Habibim sen de benimle birlikte anılmak suretiyle şânını yükselttim.” [Ebu Ya'la, İbni Hibban]
Senin ismini doğuda, batıda, yeryüzünün her yerinde yükselttim. (Savi tefsiri) [Batıya doğru, bir tul derecesi gidilince, namaz vakitleri 4 dakika gecikiyor. Her 28 km gidişte, aynı vaktin ezanı birer dakika sonra tekrar okunuyor. Böylece, yeryüzünün her yerinde, her an ezan okunmakta, Muhammed aleyhisselamın ismi, Allahü Teâlâ’nın ismi ile beraber her an, her yerde işitilmektedir.]
Öyle bir yükseltme, yüceltme ki kendi ismini Habibinin ismi ile birlikte andırdı, Ona itaati kendisine itaat olarak gösterdi, melekler Ona salât etti, müminlere de Ona salevât getirmeyi emretti, Onu ismiyle değil, hep Resulüm, Habibim gibi güzel sıfatlarla andı. (Beydavi)
“Resulullah’ta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.” [Ahzab 21]
Ezan, ikamet, teşehhüd, hutbe gibi birçok yerde benimle beraber adını andırmak suretiyle şanını yücelttik. (Celâleyn)