Bölgenin tahıl deposu Mardin Ovası’nda, Aralık ayı olmasına rağmen ikinci ürün olarak ekilen mısırın hasadına başlanamadı. Yıl içinde Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (DEDAŞ) bölgedeki elektrik kesintileri nedeniyle tarlalar sulanamaması, hasadın gecikmesine neden oldu. Yağışların da başlamasıyla hasat yapamayan çiftçileri kara kara düşündürmeye başladı.
 
Bölgede kimi yerlerde hasat yapılsa da bölgeye gelen biçerdöverlerin birçoğu tarlaların çamur olmasından dolayı yol kenarlarında beklemek zorunda kalıyor. Elektrik kesintileri nedeniyle Mardin Ovası’nda tarlaların yüzde 60’ında ekim yapılamazken, gecikmeli ekim ve yetersiz sulama nedeniyle bölgede verim de yüzde 20 oranında düştü.
 
ÇİFTÇİNİN BELİ BÜKÜLDÜ
 
Çiftçinin perişan olduğunu belirten çiftçi Veysi Dalmış, tohum ve gübrenin pahalı olmasının çiftçinin belini büktüğünü söyledi. Batıya göre daha geç hasat yapmalarından dolayı Mardin bölgesinde yetişen mısırın batıdaki mısıra göre daha ucuz olduğunu aktaran Dalmış, çiftçinin fiyat düşüklüğünden dolayı kazanamadığını ifade etti. Bu yıl verimde düşüşün de olduğunu dile getiren Dalmış, yeterli sulama ve yeterli gübreleme yapamadıklarını belirtti.
 
Dalmış, DEDAŞ’ın çiftçilerin kaderiyle oynadığını ve uygulamaların devam etmesi durumunda buğday ekiminde de benzer sorunlarla karşılaşacakları uyarısında bulundu. Sulama yapılamaması, fiyatların yüksek olmasından dolayı ilaçlama ve gübrelemenin de eksik yapıldığını sözlerine ekleyen Dalmış, bu nedenlerden dolayı verimin düştüğünü aktardı.
 
ÇİFTÇİ TEDİRGİN
 
Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbey de hasadın başladığını ancak aralıklarla yapılabildiğini belirterek, bir diğer nedenin ise çiftçinin mısırı geç ekmesi olduğunu söyledi. Bölgede elektrik kesintileri ve enerji verilmeyeceği endişesiyle tarım arazilerinin yüzde 60’ının ekilmediğine dikkat çeken Erbey, çiftçinin mağdur edildiğini dile getirdi. Geç ekilen mısırda verim düşüklüğü yaşandığını kaydeden Erbey, bu durumun döllenme sürecinin de gecikmesine neden olduğunu anlattı. Hasadı başlayan mısırın da fiyatının düşük olduğunu ve çiftçinin bir kez daha mağdur olduğunu ifade eden Erbey, yaşananlardan dolayı hem çiftçinin hem de ekonominin zarar gördüğünün altını çizdi.
 
ÇİFTÇİ NE YAPSIN?
 
Çiftçinin sırtına her geçen ağır bir yükün daha bindirildiğini söyleyen Erbey, hükümetin ithal mısır, buğday, arpa ve pamukta gümrük vergisini sıfıra indirmesiyle fiyatların düştüğünü vurguladı. Erbey, “Döviz yükseldiği halde çiftçinin ürünü yerinde sayıyor. Çiftçi ne yapsın, çiftçi nereye gitsin? Pandemi döneminde gıdanın ne kadar önem arz ettiğini hepimiz biliyoruz. Çiftçi bin bir emekle pahalı mazot, pahalı gübre, ilaç parası ile bölgede özelleştirilen bu şirkete rağmen üretim yapmak istiyor” dedi.
 
‘HÜKÜMET DEDAŞ’A DESTEK ÇIKIYOR’
 
Çiftçiye destek çıkması gereken hükümetin DEDAŞ’a destek çıktığını dile getiren Erbey, “Mardin, Mezopotamya Ovası’nda yüzde 60 mısırın ekilememesi hem ülkeye hem de bölge insanına darbedir. Önümüzü göremiyoruz. Çiftçi tedirgin, ne yapacak? Bir yandan elektrik, bir yandan girdi maliyetleri, bir yandan da gümrüğün sıfıra indirilmesi… Bu çiftçiye, üretime zarardır. Çiftçi tarlasını ekmek istemiyor ama ekse de kazanamıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘ÇİFTÇİYE DARBE’
 
Her yıl Ekim ile Kasım aylarında tarım arazilerinde hasat olduğunu ancak Aralık ayına girilmesine rağmen hala tam anlamıyla bölgede hasada başlanamadığını değinen Erbey, “Üst üste gelen onca sorunlardan dolayı çiftçiler çok zorlanıyor. Bu dönem buğday ekim zamanı olmasına rağmen mısır hasadı yapılmadığından buğday da ekilemiyor. Bu yıl buğday ekiminin de geciktiği için çiftçi zarar edecek. Tarım Bakanı’na, Cumhurbaşkanı’na şunu söylüyorum: Çiftçiye sahip çıkın, pandemi dönemidir, üretimin ne kadar önemli olduğunu hepiniz gördünüz. Bölgede özelleştirilen şirketler ‘enerjiyi keseceğim’ dediğinde, aynı sorun buğday üretiminde de yaşanacak. Bu da bölgedeki tarıma darbe vuracak. Bir an önce yaşanan sorunlar için diyalog kurulmalı, özel şirketlerin pandemi döneminde çiftçiyi kıskaca almamalarını istiyoruz” diye seslendi.
 
MA / Ahmet Kanbal