Şanlıurfa’daki çiftçilerin çilesi saymakla bitmiyor.

DEDAŞ ile sürekli enerji problemi yaşayan çiftçiler bazen su sıkıntısı da yaşıyor. Artan maliyetler, gübre fiyatlarındaki durdurulamaz artış ise Şanlıurfa çiftçisinin belini bükmüş durumda.

Viranşehir’e bağlı Büyükmutlu Kırsal Mahallesi sakinlerinden Ahmet Çınar, elektrik dağıtım şirketi DEDAŞ tarafından elektriklerinin kesildiğini söyleyerek, köylerine barajdan su verilmediğini de iddia etti.

“DEDAŞ ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETİ KURAKLIK MEVSİMİ GEÇTİĞİ HALDE GELİP GÜNEYDOĞU’DAKİ BÜYÜN ÇİFTÇİLERİN ELEKTRİKLERİNİ KESİYOR”

Viranşehir’e bağlı Büyükmutlu Kırsal Mahallesi sakinlerinden Ahmet Çınar, DEDAŞ tarafından elektriklerinin kesildiğini ifade ederek, “Bizim şu anda buğdaylarımız kurumak üzere, DEDAŞ elektrik dağıtım şirketi kuraklık mevsimi geçtiği halde gelip Güneydoğu’daki büyün çiftçilerin elektriklerini kesiyor. Elektrik kesildiği zaman bu buğdaylar zaten kuruyacak. Bu buğdaylar Türkiye Cumhuriyeti için bir milli gelirdir. Çiftçiler içinde bir gelir kaynağıdır. Bugün eğer çiftçinin geliri gelmese çiftçi batar, devlette batar. Bizim şu anda devletten tek bir ricamız bu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çiftçilerin elektrik, enerji sorununa bir el atsın ve bu sorunu çözsün” dedi.

“BİZİM KÖYÜMÜZDE 12 BİN DÖNÜM ARAZİ VAR VE BİZİM KÖYDEKİ HİÇBİR ÇİFTÇİYE ATATÜRK BARAJI’NDAN BİR DAMLA SU VERİLMİYOR”

Ahmet Çınar, köylerinden su kanalı geçtiği halde kendilerine su verilmediğini belirterek, “Bizim köyün tam ortasında büyük bir su deposu yapıldı. Buradan 10-15 kilometre köylere su veriliyor. Maalesef bizim köyümüzde 12 bin dönüm arazi var ve bizim köydeki hiçbir çiftçiye Atatürk Barajı’ndan bir damla su verilmiyor. Bizim bu mağduriyetimizi devlet büyüklerimizin görmesini istiyoruz. Bu sorunumuzu bir çare bulmalarını istiyoruz, gerçekten biz mağduruz. Eğer mağdur olmasaydık, belki durumumuz daha bambaşka olurdu. Şu anda yüzlerce binlerce bizim Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde vatandaşımız işsizlikten dolayı, geçimsizlikten dolayı İç Anadolu Bölgesi’ne, Karadeniz Bölgesi’ne, Ege Bölgesi’ne gidip gündelik işçi olarak çalışıyor. Hâlbuki bu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki verimli Mezopotamya topraklarında eğer devlet el atsa ve bu çiftçilere destek verirse bizim buradan dışarıya giden çiftçilerimiz bölgedeki insanların işine yetmez. Ama maalesef büyük bir mağduriyet yaşıyoruz. Bu soruna bir çözüm bulunması lazım. Türkiye’deki işsizliğin büyük oranı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndedir. Bu işsizliğin giderilebilmesi için Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çiftçiye büyük bir destek verilmesi lazım” diye konuştu.

“DEVLETİN BU ÇİFTÇİLERİN DERDİNE BİR DERMAN BULMASI LAZIM”

Çiftçiye destek verilmediğini ifade eden Çınar şöyle konuştu:

“Maalesef şu anda biz devletten hiçbir destek alamıyoruz. Doğrudur mazot ve gübre desteklemeleri diyorlar. O neye yeter? O, hiçbir şeye yetmez. Gübrenin fiyatı üç beş kat olmuş. Tohumun fiyatı üç dört kat olmuş. Zaten mazot alınamıyor. Eğer bir çiftçiye 2 traktör lazımsa birini satmış, birisiyle idare ediyor. Kimi çiftçi traktörünü de satmış, parayla ücretle tarlasını sürüyor, ücretle işini yapıyor. Bu bölgedeki çiftçilerin mağduriyetinin gerçekten duyulmasını istiyoruz. Devletin bu çiftçilerin derdine bir derman bulması lazım. Biz zor durumdayız, bu çiftçiler eğer kazancını, gelirini kaldırmasa bu şekilde kurusa bu gelir, ben ne yapacağım, çiftçiler ne yapacak?”

( İbrahim Halil KUŞ-Özel Haber)