Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Esnaf bayramımız kutlu kardeşliğimiz daim olsun.

Ahilik Haftası özellikle bu çerçevede lise öğrencilerimiz arasında yapılan yardımlaşma ve adil paylaşım konulu resim yarışmasında dereceye giren gençlerimizi tebrik ediyorum.

Ecdadın bize miras bıraktığı bu köklü kurumla iftihar ediyoruz. Zamana yenik düşmeyen rengi solmayan değerinden bir şey kaybetmeyen Ahilik bugünün dünyasının ihtiyaçlarına da derman olacak en kıymetli hazinelerimiz.

850. doğum yılının 2021 yılı programına alınması bu bakımdan çok isabetli olmuştur. Bugünkü İran şehrinde doğan çocukluğu Azerbaycan'da geçen Hoca Ahmet Yesevi dergahında yetişen Ahi Evran ardından Anadolu'ya gelmiştir. Bir müddet Kayseri, Konya ve Denizli'de kalan Ahi Evran daha sonra Kırşehir'e yerleşmiş ve burada vefat etmiştir.

Bu sebeple UNESCO'ya verdiğimiz teklif dosyamızı Azerbaycan ve İran ile birlikte hazırladık. Gönül hazinelerimizin insanlığın manevi şifası için dünyanın dört bir yanında tanınması günümüz dertleri ile buluşması için 2021 senesini Ahi Evran yılı olarak ilan ettik.

Bu sene aynı zamanda Yunus Emre ve Hacı Bektaş yılıdır.

Esnaf Bayramımızın ilmini  ticaretin ahlakla bütünleştiği ahilik müessesesini tüm dünyaya ve genç nesillere en güzel şekilde tanıtmanın vesilesi haline getirmenin gayreti içindeyiz.

Ahiliğin gücü bilim sanat ve ahlakı birleştirip ekonomik ve sosyal hayatta kalitenin ve güvenilirliğin garantisi olan kuralları taviz vermeden uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Bugün adına toplam kalite yönetimi denen tüketici haklarının korunması dönen yaklaşımlar Ahilerimiz tarafından asırlardır zaten uygulanmaktadır.

Ahilerin sosyal rolü üretici ile tüketici arasında olduğu kadar zengin ile fakir e.mek yine sermaye arasında kurduğu dengeden gelmektedir

Günümüzün en büyük ihtiyacı olan sosyal adalet ve istikrarın reçetesi bu dengedir. Modern dünyanın son yüzyılda keşfettiği çareler bizim ocakların nizamnamelerin de ayrıntısıyla yazılıdır.

İnsanlığın bugün geldiği nokta teknolojide ve bilimde katedilen mesafe asırlara böyle bir birikimin neticesidir.

Bugünkü teknoloji bilimi ekonomik ve sosyal düzeni asırlar öncesinden zemin hazırlayanlar olmasaydı kendimizi şu an çok farklı ve dramatik bir yerde bulabilirdik.

Biz kendi siyaset hayatımızda da devlet yöneticiliği hayatımızda da tek bu anlayışla hareket ettik ediyoruz. İşte bunun için 2023 hedefleri diyoruz 2053 vizyonu diyoruz 2071 vizyonu diyoruz.

Ahi olabilmek için öncelikle çalışmak bir meslek sahibi olmak gerekir.

İşte böyle bir geleneğin günümüzdeki temsilcileri ise siz esnaflarımızsınız, sadece alan satan ticaret yapan varlığı icra ettiği meslekten ibaret biri değil esnaf aynı "o muhittin gözü kulağı sesi vicdanı hamisi yol göstericisidir.

Ülkemizde esnafın araştırma şirketleri sosyologlara siyaset bilimcileri taş çıkartacak sağlam tahliller tahminler yapmasının gerisinde bu kadim kültürü vardır.

Türkiye'de ailesinde esnaf olmayan neredeyse kimseyi bulamazsınız. Bugünkü büyük şirketlerimizin sanayicimizin hemen hepsinin de hikayesi küçük bir dükkandan atölyeden başlar.

Ülkemizin gelişmesinin büyümesinin hedeflerine doğru adım adım yol almasını kökleri esnaf çalışkanlığına ve ahlakına uzanır.

Bu nedenle esnafımızı milletimizin emaneti bu günümüzün ve yarınımızın manevi teminat olarak görüyoruz. Kapısı 72 milleti açık esnafın olduğu yerde bir ırk ayrımı olmaz.

Rızık Allah'tandır diyerek dükkanını atölyesini ekmek teknesini açan esnaf ve sanatkar rızkın kimin eliyle geleceğini seçmez. Usta çırak ilişkisi ile kazanılan kabiliyetler gençleri sadece meslek sahibi yapmakla kalmaz aynı zamanda onlara vatan ve millet sevgisini edebi adabı saygıyı dürüstlüğü tevazu kanaati de öğretir.

Devirler geçse de dünya değişse de değişmeyecek olan bizim birliğimiz beraberliğimiz.

Kardeşliğimiz dayanışma bu millete ne badireler atlattı ne imtihanlardan geçti. Sadece son 8 yılda yaşadıklarımız bile başlı başına bir ibret vesikasıdır.

Kardeşlerim bizi çimento gibi birbirimize kenetleyen kardeşliğimiz sayesinde Allah'ın yardımı milletimizin desteği bütün bunlarla beraber hepsinin üstesinden geldik. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde geleceğiz.

Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını birlikte gerçekleştireceğiz.

Salgın sürecinde en çok etkilenenlerin başında esnafımız ticaret erbabımız geliyor.

Halkbank'tan kullandığı kredilerin geri ödemelerini 3 defa erteledik. Kredi ve Kefalet Kooperatifi ortağı esnafımızın borçlarını 2 yıl art arda yapılandırdık.

Halkbank vasıtasıyla işletme kredisi ve ticari kredi kartı desteklerini hayata geçirdik.

Bu çerçevede 16 Mart 2020 5 Şubat 2021 tarihleri arasında 760000 esnafımız yaklaşık 19 milyar lira faiz indirimi kredisi kullandı. Bankanın verdiği diğer işletme ve yatırım kredileri ile birlikte 2020 yılı içinde toplam kullanılan kredi miktarı biliyor musunuz? 43 milyar liraya faiz indirimli kredilerden faydalanan esnaf ve sanatkar sayısı 985 bine ulaştı.

2021 yılı içerisinde ise 140000 esnaf ve sanatkara yaklaşık 17 milyar lira faiz indirimli kredi temin ettik. Esnaf ve Sanatkarlarımızın KOSGEB'den kullandıkları kredilerin geri ödemeleri de yine aynı şekilde faizsiz olarak yanında esnafımızın özel sermayeli bankalara olan borçlarına da erteleme imkanı getirdik.

Salgın nedeniyle iş yapamayan ve temerrüde düşen esnafımızın kredi sicillerine mücbir sebep kaydı düşülmesine imkan sağlık kredilerden yararlanma şartlarını kolaylaştırdık.

Gelir kaybı desteği ve kira desteği başlıkları altında 4 ay süreyle yaklaşık 5 milyar liranın üzerinde hibe desteği verdik.

Kapanma tedbirleri sürecinde yaşanan ekonomik kayıpları telafi amacıyla bir defaya mahsus olmak üzere 3000 ve 5000 liralık dilimler halinde toplamda 4,3 milyar liranın üzerinde ödeme yaptık.

İcra ve İflas takiplerini durdurduk. Hazine ve vakıf taşınmazlar üzerinde tahsisli olan işletmelerden kira bedeli alınmaması ertelenmesi veya açık olan işletmelere kira bedelinde indirin sağlanması yoluna gittik.

Acil tedbirlerin dışında yıllık gelir vergisi beyanname verilme ve ödeme süresini uzatıp SGK prim ödemelerini erteledik.

KDV oranları konuları sebebiyle asgari düzeye indirdik.

Kadrolu felaket tellalları endişe ve karamsarlık havası yaymak için uğraşsa da sizler bu samimi gayretlerimiz iyi biliyorsunuz.

Onlara kalsak Türkiye bugüne kadar defalarca batmıştı bitmişti yerle yeksan olmuştur. Ant olsun ki gelişmiş ülkelerin bile ciddi sarsıntılar yaşadıkları bir dönemde biz kayıplarımızı kısa sürede telafi ederek yolumuza devam ediyoruz.

Türkiye'nin ve milletinin felaketinden kendine pay çıkarmaya çalışanların da utanması olmadığını hep birlikte görüyoruz.

İhracat da rekor üstüne rekor kırıyoruz. İstihdam salgın dönemi öncesinin dahi üstüne çıktı. 

Enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığı konusundaki sıkıntıları da enflasyonu da kontrol altına alarak raflardaki etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz.

Şeker pancarının alım fiyatını geçtiğimiz yıl ton başına 336 lira olarak belirlemiştik. Bu yılki şeker pancarı alım fiyatımız ton başına 420 liradır. İyi mi 100'de 25'lik bir artış ifade eden şeker pancarı alım fiyatımızı ülkemize ve çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Türkiye şanlı tarihi bağlarının kesilmeye çalışıldığı bir dönemi yaşadı. Ahi Evran başta olmak üzere bizi biz yapan bu toprakları vatanımız haline getiren medeniyetimize rengini veren değerlerimizi milletimize unutturmak isteyenler var. Eğitim sistemimizden kültür politikalarımıza ve medyamıza kadar tüm taşıyıcı kanallarımız bu doğrultuda düzenlendi ama milletimiz değerlerini tüm kalbiyle ve ruhu ile sahiplenerek bu gayretleri boşa çıkarmıştır."

Milletimizi tarihi ile ve medeniyeti ile en güçlü şekilde tekrar buluşturmak için imkanlarımızı seferber ettiğimiz bir dönemdeyiz. Eğitim ve kültür politikalarımızdan mimarimize kadar her alanda bu anlayışın tedavüllerini görmek mümkündür. Yıldönümleri bile tek başına bu yaklaşımın nasıl derinleştiğini anlatmaya yeterlidir. Düzenlenen etkinlikleri bu şekilde görüyorum.


Hibya Haber Ajansı