Genel seçimlerden çıkan oy dağılımı ve olası koalisyon ortaklarının talepleri doğrultusunda Almanya’da yeni hükümetin kurulması zaman alacak görünüyor. Dolayısıyla, Almanya’nın bütçesini açacak bir hükümet beklentisi bağlamında, piyasalar henüz net bir olguyu fiyatlayacak durumda değil. Seçim sonrası ortaya çıkan sonuç, Sosyal Demokratların en çok oy alan parti olduğunu göstermekle beraber; ikinci sırada kalan CDU/CSU bloğu da hükümeti kurma iddiasında bulunabilecek bir pozisyonda. Meclis çoğunluğunu sağlama noktasında; öne çıkan daha küçük koalisyon ortakları Yeşiller ve FDP (Liberaller). Koalisyon senaryolarının değerlendirilmesinde de, büyük koalisyon (SPD-CDU/CSU) dışındaki seçenekler üçüncü ortağı gerektiriyor ve bu olası üç ortaklı oluşumlarda da bütün talepler benzeşmiyor, ayrışımlar ve farklı görüşler var.

Sandık çıkış anketleri, anket ortalamaları ve 2017 seçimlerine göre performans kıyaslaması… (Kaynak: Bloomberg)

SPD’nin lideri Olaf Scholz, mevcut Merkel hükümetinin Maliye Bakanı; CDU/CSU lideri Laschet ise Merkel’in partideki halefi. İki olası Şansölye adayının koalisyon turlarında, büyük koalisyon öncesindeki seçenekleri Yeşiller ve FDP ile olan temasları olacak. Yeşiller, genel talepler ve siyasi çizgi itibariyle SPD ile daha rahat. FDP ise daha muhafazakar bir hükümet içinde olmayı isteyebileceğinden CDU/CSU bloğuna daha yakın, ancak istedikleri bakanlıkları elde etme (başta Maliye Bakanlığı) derecesinde tandanslarını değiştirebilirler. SPD, eğer CDU/CSU ile birleşmek istemiyorsa Yeşiller ile olan koalisyonunda FDP’ye ihtiyaç duyuyor (Trafik Işıkları). FDP, vergileri ve harcamaları artırmak istemiyor; bu da altyapı harcamalarını artırmak, servet üzerinden daha çok vergi almak, asgari ücreti artırmak, kurumlar vergilerini yeniden düzenlemek isteyen SPD ile Yeşiller için karşılanması zor bir talep. Yeşiller enerjiden ulaşıma iklim politikası üzerinde geniş kapsamlı reformlar da istiyorlar. Dolayısıyla, ideolojik ayrım normalde ilk seçenek olabilecek böyle bir koalisyonu zora sokabilir. Piyasanın olumlu karşılayacağı olgu ise, daha fazla harcama yapacak ve bütçeyi daha fazla açıp borçlanma yapacak bir hükümet olacaktır.

Bu koalisyon, eğer FDP harcamalar ve vergilendirme konusunda ikna edilebilirse en olumlu karşılanacak model olacaktır. Aslında FDP’den ziyade Sol Parti’nin (Linke) olması kamu harcamaları, yeşil yatırımlar ve zenginlere daha fazla vergi olgularını kesinleştirirdi, ancak Meclis çoğunluğu devreye girebilir ve azınlık hükümeti pek de tercih edilen bir unsur değil. CDU da aynı şekilde Yeşiller ve FDP ile koalisyon (Jamaika) olasılığını yoklayacaktır. 2017’de bu girişim sonuçsuz kalmıştı. Şimdi, bu aritmetikte kilit küçük koalisyon ortaklarının (Yeşiller, FDP) elinde.

Büyük koalisyon ise (SPD-CDU/CSU) Federal Meclis içinde en sağlam çoğunluğu oluşturacaktır. Hükümetin kurulması yönünde, her iki taraf da Başbakanlığı hedeflediği için bir araya gelmeler en son seçenek gibi görünüyor. Ayrıca önemli farklılıkların da ortadan kaldırılması gerekiyor. Hükümetin kurulamaması ise, yeni seçim ihtimalini gündeme getirebilir. Bu da en son seçenek, çünkü Almanya demokrasisi siyasi istikrar ve devamlılığı esas alır. Ayrıca Almanya’nın hep koalisyon hükümetleri ile yönetilmesi de belki aylar sürse bile koalisyon hükümetin kurulacağına dair ihtimali kuvvetlendirir.

Kaynak: Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı