Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Eren, sağlık personeline yönelik verdiği seminerde diyabet hastalığına dikkat çekerek bu hastalığın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hasta sayısının giderek artan çok önemli bir hastalık olduğunu altını çizdi.
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Eren hastane bünyesinde çalışan sağlık personellerine verdiği, “İnsülin çeşitleri, insülin kullanımı ve saklama koşulları” seminerinde önemli bilgiler verdi. Özellikle diyabet hastalığı üzerinde duran Prof. Dr. Eren, diyabetin tüm dünyada hasta sayısı giderek artan çok önemli bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
Endokrinolog Prof. Dr. Mehmet Ali Eren seminerde diyabet ile ilgili şunları ifade etti:
"Diyabet, her ne kadar hasta sayısı artan bir hastalık olsa da artık doğru tedavi, yakın takip, hasta uyumu ile olumlu ve etkili sonuçlar alabileceğimiz bir hastalık haline geldi. Öyle bir aşamaya geldi ki; yeni tedavi yöntemleriyle hastalar hem diyabet hem de kalp hastalıkları bakımından daha sağlıklı hale gelmeye başladı. Hala dünya çapında milyonlarca diyabetli insan tedavi ve bakıma erişememektedir. Diyabetli kişiler, durumlarını yönetmek ve komplikasyonlardan kaçınmak içinsürekli bakım ve desteğe ihtiyaç duyabilmektedir. İlaç, teknoloji, destek ve tedavi, ihtiyacı olan tüm diyabetli insanlara sağlanmalıdır."
'DİYABETİ TEDAVİ EDERKEN KALP SAĞLIĞI DA İYİLEŞİYOR’
Dünyada diyabetli olan 460 milyondan fazla kişinin yanı sıra risk altında milyonlarca insanın bulunduğunu belirten İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Eren, diyabetli hastalar için önemli çalışmalar yapıldığını kaydetti. İnsülinle beraber diyabete yönelik her geçen yıl tedavi yöntemlerinin geliştiğini ve hastaların yaşamlarını kolaylaştırıp uzattığını belirten Prof. Dr. Eren, "Diyabet açısından çok sınırlı olan tedavi yöntemleri son yıllarda hem tedavi seçeneği olarak artmış hem de tedavilerin yan etkileri azalıp etkinlikleri artmıştır. Özellikle iyi kontrollü ve uyumlu diyabet hastalarında yeni tedavi yöntemleriyle yaşam kaliteleri ve süreleri geçmiş yıllara göre çok uzamaktadır. Yeni geliştirilen insülin tedavileri ile birlikte hem acısız hem de az sayıda uygulamalar başlamış olup hastaları hayat konforundan uzaklaştırmadan etkin ve kilo alma kan şekerinde düşme gibi şikayetlere yol açmadan tedavi edebilme şansı oluşmuştur” dedi.
“Diyabet tedavisinde son yıllarda insülin dışında birçok yeni ilaç ve tedavi yönteminin geliştiğini aktaran Prof. Dr. Eren, GLP1 analogları ve SGLT 2 inhibitörleri gibi yeni tedavilerin hastalarda hem kilo kaybı sağladığını hem de kan şeker regülasyonunu düzenlediğini ifade ederek, bu tedavilerle birlikte kalp hastalıkları risklerinin azalarak mevcut kalp hastalıklarında iyileşme görüldüğünü belirtti.
Prof. Dr. Mehmet Ali Eren şunları ekledi: “Hastalar bu tedavi yöntemleriyle hem diyabet hem de kalp hastalıkları bakımından daha sağlıklı hale gelmeye başlamıştır. Yine son yıllarda diyabetik hastalarımızın özellikle ev şartlarında acısız ya da daha az travma ve kan şeker takiplerini yapabilmeleri amaçlı yeni tip glukometreler veya sürekli kan şeker ölçümü yapabilen cilde yerleştirilen kan şeker ölçüm cihazlarıyla daha yakın kan şeker ölçümü ile daha iyi kontrol sağlama imkanına sahiptir.”
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Güzelçiçek ise diyabetin artmakta olan bir hastalık olarak görünmesine rağmen artık doğru tedavi, yakın takip ve hasta uyumu ile kesin ve etkili sonuçların alındığı bir hastalık olma yolunda ilerlediğine dikkat çekti.
Başhekim Güzelçiçek, “Bu kapsamda hastanemizde de büyük mücadele veren Endokrinoloji ve Metabolizma uzman ve hocalarımıza teşekkür ediyor, tüm hastalarımıza acil şifalar diliyorum” diye konuştu.