Pandemiyle sarsılan inşaat sektörünün geleceğinin, sürekli artan dünya nüfusu ve kentleşme oranları sebebiyle parlak olacağı tahmin ediliyor. Sektörü zorlayan dar kâr marjı sorununun çözümünün teknolojide yattığını söyleyen Çözümevi Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, “Küresel hasılanın %13’ünü temsil eden bu dev endüstride son 20 senede yıllık %1 gibi yetersiz bir verim artışı görüldü. İnşaatta gerçekleştirilecek tam ölçekli dijitalleşmenin, 10 yıl içinde küresel maliyetlere büyük tasarruf getirmesi bekleniyor. Konut dışı inşaatların tasarım, mühendislik ve inşa aşamalarında 0,7 ila 1,2 trilyon dolar, işletme aşamasında ise 0,3 ila 0,5 trilyon dolar tasarruf edileceği hesaplanıyor” dedi.

İnşaat aradığı dijital geleceği pandemi sayesinde buldu

Toplum, ekonomi ve hatta karbon emisyonlarıyla çevre açısından büyük önem taşıyan inşaat sektörünün kısa bir süre öncesine kadar kalite, güvenlik ve üretkenliği artıracak değişime direnç gösterdiğini söyleyen Gökhan Arıksoy, “Milenyumun ardından en az 20 yıl geride kalan inşaat sektörü, aradığı dijital geleceği pandemi sayesinde buldu. Otomasyon, robotik süreçler, ileri analitikler gibi yeni nesil çözümlerden kaçınmanın artık mümkün olmadığı kanıtlandı. Yoksa 2050’ye kadar 2 milyar artacak dünya nüfusunun yapı ihtiyaçlarına yetişmek mümkün olamayacaktı. 30 yıl içinde her 3 kişiden 2’sinin (%68) şehirlerde yaşaması bekleniyor. Bu şehirli nüfusu desteklemek için sektörün her gün ortalama 13 bin bina, yaklaşık 90 bin köprü ve 1,1 milyon km yol inşa etmesi gerekiyor” dedi.

İnşaat sektörünün dijitalleşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nurol Holding Bilgi Teknolojileri Grup Başkanı Nesrin Sarı şunları aktardı: “Teknolojinin hızla ilerlemesi şirketleri iş yapış şekillerini tekrar gözden geçirmeye ve geleneksel iş modellerini terk edip, hızlı bir şekilde dijitalleşme trendine göre hareket etmeye zorluyor. Sektörün yapısından kaynaklı olarak bu değişime en fazla direnç gösteren inşaat sektörü sonuçta verimliliği artırarak mümkün olduğunca düşük maliyetle kaliteli üretim gerçekleştirerek, rakiplerine karşı avantaj elde etmek için bilgi teknolojileri yatırımlarına eskiye oranla daha fazla önem vermek zorunda.”

3 kıtadaki inşaat projeleri anlık olarak takip ediliyor 

Nurol İnşaat’ın teknolojiyi her zaman yakından takip eden bir şirket olduğunu da aktaran Sarı, “1980’li yıllardan itibaren ticari uygulamaların yanısıra, teklif hazırlama, hakediş hazırlama, birim fiyat analizleri, metraj ve proje bütçe takibi gibi inşaat sektörüne ait birçok sürecini bilgisayar ortamına taşıyan, teknolojik gelişmeler sonrasında şantiyelerini merkez ile haberleştirerek, proje maliyet takibini merkezdeki yönetim kuruluna günlük olarak izleten, teknolojiye yatırım konusunda önder şirketlerden biri konumundayız. Romanya, Cezayir, Fas, Gürcistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak gibi yaygın bir coğrafyada birçok başarılı projeye imza atmış olan Nurol İnşaat, BAE dışında devam eden tüm projelerinde Nurol SAP ERP sistemini kullanmakta, tüm inşaat faaliyetlerini, geçmiş ERP tecrübesinde olduğu gibi bugün de dijital ortamda takip ediyor. Projemizin 3.Fazında İş Zekası ve İş Analitikleri modüllerini de hayata geçirerek, verilerin analiz edilebilmesi ve verimli kararlara dönüşmesini sağlayarak, Yönetim Kurulumuzun SAP ERP’ye Geçiş Projemizden en büyük beklentilerini karşılıyor olacağız. “ENR - Dünyanın En Büyük Müteahhitleri Listesi”nde son 16 yıldır gururla yer almakta olan  Nurol İnşaat’ın ulusal ve uluslararası geldiği saygın ve başarılı konumda, teknolojinin yakından takip edilmesinin büyük payı olduğunun bilincindeyiz” dedi.

Projeler tamamen SAP üzerinde yürütülebiliyor

Türkiye’nin önde gelen inşaat şirketlerinin dijitalleşmek için Çözümevi uzmanlığını tercih ettiğini ifade eden Gökhan Arıksoy, “Yıllarca süren inşaat, taahhüt ve mühendislik işleri, devasa bütçelere sahip. En küçük hata ve aksamalar bile, büyük kâr kayıplarına neden olabiliyor. Kurumsal uygulamalarda dünya lideri yazılım şirketi SAP’nin Türkiye’deki ilk iş ortaklarından biri olarak, sektörün tüm ihtiyaçlarını uçtan uca karşılayacak çözümler sunuyoruz. Örneğin: Nurol Holding’de yaptığımız projenin ilk iki fazı 4 farklı şehirde Çözümevi tarafında 50’den fazla danışmanın, müşteri tarafında da 200’den fazla anahtar kullanıcının katılımıyla 15 ay sürdü. Şimdi projenin üçüncü fazı olan İş Analitikleri üzerinde çalışmalarımız ile devam ediyoruz. Bu kadar uzun süren kapsamlı bir dönüşüm projesinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için üst yönetimin desteği gerçekten çok önemli” dedi.

Genel Müdür sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası iş ortağımız SAP yazılımları üzerinde inşaat ve mühendislik alanına yönelik geliştirdiğimiz “SolutionProject” çözüm paketimizle uzun ve zorlu dönüşüm projelerinin bütçesini ve zaman planını kontrol altında tutmak mümkün olabiliyor.   

Özetle, sektöre özel ‘SolutionProject’ çözüm paketimizin sağladığı avantaj ile inşaat ve taahhüt şirketleri, ihtiyaç duydukları gerçek zamanlı maliyet analizleri, nakit akışı ve hazine yönetimi, mali denetim, insan kaynakları yönetimi gibi önemli kazanımlara kavuşuyor.”