SEC açıklamaları ve şirketlerin kottan çıkması… ABD'de 2020 yılında yürürlüğe giren "Yabancı Şirketleri Tutma Sorumluluğu Yasası" ile hisse senetleri ABD borsalarında işlem gören yabancı şirketlerin bağımsız denetçilerinin 3 yıl üst üste ABD makamlarına gerekli belgeleri sunmaması halinde, bu şirketlerin hisse senetleri ABD borsalarından çıkarılabilir. SEC Başkanı Gary Gensler, menkul kıymetlerinin ABD borsalarında işlem görmesini isteyen şirketlerin bağımsız denetçilerinin ABD makamlarının incelemesine tabi tutulması gerektiğini belirterek, Çin ve Hong Kong'un ABD yetkililerinin incelemesine izin vermediğini de sözlerine ekledi.
Sorunun ana hatları… ABD'de kamu menkul kıymetleri ihraç etmek istiyorsanız, defterlerinizi denetleyen firmaların Enron ve WorldCom muhasebe skandallarına yanıt olarak kabul edilen 2002 Sarbanes-Oxley Yasası kapsamında Halka Açık Şirket Muhasebe Gözetim Kurulu tarafından denetlenmesi gerekiyor. 2020 Holding Yabancı Şirketler Sorumluluğu Yasası, gözetim kurulu şirketlerin denetim firmalarını üç yıl boyunca incelemediği sürece, denizaşırı işletmelerin Amerika Birleşik Devletleri'nde listelenmesini yasaklıyor. Çin ve Hong Kong, Washington'un 2002'den beri talep etmesine rağmen teftişlere izin vermeyi reddeden yegane iki ülke. SEC başkanı, 50'den fazla yabancı ülkenin bu tür incelemelere izin vermesine rağmen, Çin ve yarı özerk bölgesi Hong Kong'un şu anda izin vermediğini söyledi - ABD'de işlem gören birçok Çin hisse senedinin 2024'te listeden çıkarılma ile karşı karşıya kalmasına kapı açıyor. Yani bu şirketler üst üste iki yıl daha denetim kurallarına uymazlarsa, 2024 yılından itibaren paylarının ABD sermaye piyasalarında işlem görmeleri yasaklanabilir.
ABD ve Çin gerilimi ve denetim sıkılaştırması… SEC'in, düzenleyicinin listeden çıkarmaya tabi şirketleri nasıl belirleyeceğini ve uyumlu olmayan firmaları borsalardan atma prosedürünü belirleyen yeni kuralı, dünyanın en büyük iki ekonomisindeki finans yetkilileri arasındaki mücadeledeki en son gelişmedir. Son zamanlardaki gerilimin çoğu Çinli firmaların ABD'de listelenmek için kullandığı paravan şirketler etrafında olsa da, düzenleme onlarca yıl öncesine dayanıyor. Konu, iki ülke arasındaki artan gerilim ve Luckin Coffee Inc.'deki yüksek profilli muhasebe skandalının ardından aciliyet kazandı. Trump yönetimi sırasında nadir görülen iki taraflı bir hareketle, Aralık 2020'de Kongre, Çinli şirketlerin nihayet defterlerini açmasını zorunlu kılmıştı.
NASDAQ Golden Dragon Endeksi ve Alibaba hisse senedi karşılaştırması… NASDAQ Golden Dragon Çin Endeksi, hisse senetleri Amerika Birleşik Devletleri'nde halka açık olarak işlem gören ve çoğu Çin Halk Cumhuriyeti'nde yürütülen şirketlerden oluşan değiştirilmiş bir piyasa değeri ağırlıklı endekstir. Kaynak: Bloomberg
Kuralın işleyişi… Yeni kuralın ilk adımı olarak kurum, denetim teftiş gerekliliklerine uymayabilecek şirketleri belirleyecek. Bir şirket, SEC tarafından "komisyon tanımlı ihraççı" olarak sınıflandırıldığında, hükümete ait olmadığını veya hükümet tarafından kontrol edilmediğini kanıtlayan belgeleri sunması gerekecektir. Firmalar ayrıca faaliyet gösteren şirket ve ticarette kullanılan herhangi bir paravan şirket hakkında ek bilgileri yıllık raporlarında belirtmek zorunda kalacaklardır: Bir devlet kurumunun sahip olduğu hisselerin yüzdesi, Devlet kurumlarının bir finansal çıkarı olup olmadığı, Çin Komünist Partisi'nden yönetim kurulunda olan her üyenin adı. SEC kuralı, 2020 yasasının gerektirdiği şekilde, üç yıllık uyumsuzluktan sonra firmalara ilk ticaret yasağı uygulama sürecini ortaya koymaktadır.
Nasdaq Golden Dragon Endeksi düşüşüne hız verirken, Alibaba ve Didi gibi hisse senetlerinde de büyük düşüşler söz konusu…
Sonuç? Sorun görünürde muhasebe standartlarından ve denetimdeki şeffaflık eksikliğinden ileri gelmekle beraber, Çinli şirketlerin paravan, offshore şirketler üzerinden hükümet görevlilerine finansal çıkar sağlamalarına yönelik şüphe aslında listeden çıkarılmanın asıl sebebini oluşturuyor. ABD’de listelenen Çinli şirketlerin izdüşümleri de, Çin piyasasına girmektense liberal bir ABD piyasasına girmeyi daha cazip gören uluslararası yatırımcı açısından uygun görünüyor. Dolayısıyla, bu şirketler ciddi bir piyasa dominasyonu elde edebiliyorlar. Çin, yarı kumanda yarı liberal bir ekonomi olsa da dünya ekonomisinde kapladığı alan yatırım seçenekleri itibariyle dışlanmasını imkansız kılıyor. ABD ile Çin arasındaki politik gerilim kadar, Hong Kong’un ana kara Çin’e daha fazla bağlanması noktasındaki gerilim de piyasa işleyişi açısından uluslararası yatırımcıya zarar verebilecek bir olgu.
Kaynak Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı