ABD’de enflasyon olgusu, tanımlayıcı faktörleri… Enflasyon merkezde olmayı sürdürüyor. Tedarik zinciri sorunları devam ediyor ve girdi maliyeti enflasyonu rekor bir artış kaydediyor. Fed Başkanı Powell, bu denklem içinde enflasyona yönelik “geçici” görüşünü kaldırarak daha hızlı daralma olasılığının artmasını sağladı. Hane halkları bu süreçte harcama yapmaya devam ederken, enflasyonun gelirleri aşındırıcı etkileri ve işgücü arzı gibi faktörler yüksek ücret artışlarını destekliyor.

 

sg2021120818492

Enflasyon ve teslimat süreleri karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg

 

Kalıcı enflasyon endişeleri… Covid-19 Omicron varyantına ilişkin endişelerin alevlenmesi, küresel üretimin kalıcı arz kıtlığı ve fiyat baskılarıyla karşı karşıya olmasına da sebebiyet verebilir. Dolayısıyla, aslında karar alıcıları normalde sıkılaştırıcı politikadan alıkoyabilecek bir yavaşlama etmeni de enflasyon ısındırıcı olabileceğinden dolayı ters taraflı olarak ele alınabilir. Bu da aslında, enflasyonun tek bileşen olmadığının ve analitik bir hareket düzleminin gerektiğinin işareti olarak düşünülebilir. Fed Başkanı Powell'ın enflasyonun artık 'geçici' olarak etiketlenmemesi gerektiğini kabul eden şahin yorumları, yeni varyantla ilgili piyasadaki tedirginliklere de aslında farklı bir açıdan bakılmasını getirebilir. Ekim ayında sırasıyla %6,2 ve %4,6 gelen ABD manşet ve çekirdek TÜFE verilerinin Kasım’da %6,8 ve %4,9 oranlarına hızlanması bekleniyor. Ekim ayı TÜFE sürprizi, dikkatleri daha hızlı enflasyonun Fed'in daralma planlarını daha da hızlandırabileceği Kasım verilerine çekiyor. Sanayi göstergelerine göre, fiyat baskıları henüz azalmadı ve bu da daha katı enflasyonla ilgili endişeleri artırabilir.

 

Çift taraflı ekonomik risklerle politika analitiği… Piyasalar şu anda Omicron varyantı ve artan enflasyonla ilgili ikiz endişe duymaktadır. Aşıların yeni varyanta karşı etkinliğini değerlendirmek için daha fazla zamana ihtiyaç olabilir. Bu süreçte önümüzdeki hafta ABD tüketici fiyat göstergelerinde ve üretici fiyatlarında yapılan güncellemeler şeklinde enflasyon hakkında yeni ipuçları getirecektir. Enflasyon şu anda ABD'de %6,2 ile 31 yılın en yüksek seviyesinde seyretmektedir. Arz kısıtlamalarının piyasa etkileri, şu anda enflasyonda zirvenin henüz oluşmadığına ve daha yüksek oranlar oluşabileceğine işaret edebilir. Arz baskıları ilerleyen dönemde hafiflese de (son dönemde Çin kaynaklı emtia fiyatlarında yumuşama var, izlemek gerek), ücret artışı arttıkça hizmet sektörü maliyetleri artıyor ve bu da daha katı enflasyon endişelerini artırıyor. Söz konusu denklem 2022 içlerine doğru enflasyon oranlarının yükselme eğilimini sürdürmesine neden olabilir.

 

sg2021120818571

ABD tahvil faizleri 2 ve 10 yıllık vade ile reel faiz karşılaştırması (Reel faiz=Fed fonlama oranı-TÜFE)… Kaynak: Bloomberg

 

Konut piyasası ve krediler… Enflasyonda tedarik zinciri önemli bir problem olmakla beraber, konut fiyatları ve kira artışlarında da bir yayılma etkisini gözlemliyoruz. Özellikle enflasyonun ilerleyen dönemlere devretmesi noktasında fiyat değerleme ve kira sözleşmesi gibi unsurlarda yüksek artış oranları sonraki dönem enflasyonuna da etki ediyor. İstihdam piyasası ve ücretlerin nasıl çift taraflı bir etkileşimi oluyorsa, burada da aynı etkiden bahsedilebilir. İlerleyen dönem fiyat artışlarını belirleme noktasında, piyasanın enflasyon beklentilerindeki bozulmanın yansımasına iyi bir örnek.

 

Kredilere olan yansımada, Fed’in faizleri artırma konusu çok önemli olacak. Finansal koşulların gerçek anlamda sıkılaşması da bu sayede olacaktır, piyasa da daha erken bir faiz artırımına yönelik beklentilerini yoğunlaştırdı. QE’nin bitiminin Mart-Nisan 2022 olabileceğini düşünecek olursak, yıl ortasında ilk, son çeyrekte ikinci olmak üzere 2022’de iki faiz artırımı görülmesi olasılığı belirdi. Bu nedenle Merkez bankası bilanço büyümesinin durdurulması, tapering hızlandırılması ve QE’nin sonlandırılması aşamalarından sonra faiz artırımı muhtemelen çok gecikmeyecektir. ABD’de reel faizler halen düşük eğilimde, kısa vadeli faizlerdeki yükselişin reel faizlere de yansıdığını gördüğümüz zaman gerçek sıkılaşma koşullarını yaşayacağız.

 

Sonuç? FOMC açısından politika ilerlemesinin ölçütü enflasyon beklentileridir. Arz kaynaklı kısıtlar veya limanlardaki problem her ne kadar para politikasının alanına girmese de, beklentilerdeki bozulmayı yönetmek oldukça önemli. Kısa vadeli enflasyon beklentilerine dair göstergeler yükselirken, daha uzun vadeyi işaret eden 5 ve 10 yıllıklarda da kısmi yansıma görülmektedir. Bu durumda, enflasyonda geniş temelli artış beklentisi, yani geçici olmayacak bir enflasyon beklentisi, daha fazla talep ve yeni fiyat değerlemesiyle enflasyonu yapısal hale getirme riskini taşır. Faiz oranlarını yükseltmeye yönelik hareket, Fed’in beklentilerin kontrolden çıkmamasına ve enflasyon çıpasının korunmasına önem verdiğini gösterir. 

Kaynak Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı