CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Toprak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Güney Kıbrıs-Katar-ABD arasında doğalgaz arama ve üretim anlaşmasının 10 Aralık’ta imzalandığını belirterek; “İktidar, verilen arama ruhsatıylaTürkiye kıta sahanlığı ve karasularına tecavüz edildiğini ilan etmesine karşılık, yürürlüğe giren anlaşmaya suskun kaldı. Erdoğan’ın Katar ziyaretinde ulusal çıkarlarımız ve Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarımızdan hangi tavizler verildi?” dedi.
Toprak, Katar ile imzalanan 15 mutabakatın sıradan metinler olduğunu dile getirdiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’ın güvenliğini Türkiye’nin güvenliğinden ayrı tutmadığını söylerken Katar, ülkemizin Doğu Akdeniz’deki egemenlik ve ekonomik haklarını, ulusal çıkarlarını tehdit eden anlaşmalara rahatlıkla imza atıyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Katar Devlet Petrolleri ve Amerikan şirketi ExxonMobile arasında törenle imzalanan doğalgaz arama-sondaj-üretim anlaşmasının kapsadığı sahanın Türkiye kıta sahanlığını ihlal ettiğini ve buna izin verilmeyeceğini açıklayan iktidarın şimdi sergilediği mahcup sessizlik bazı gizli pazarlıkları düşündürüyor!
Bu konuda sadece üzüntüsünü ilettiğini söyleyen Cumhurbaşkanının tavrı Katar’ın ortağı olduğu faaliyetler içinbazı tavizler verildiğini akla getirmektedir. Daha önce aynı sahadaki arama ruhsatlarını ‘casus belli-savaş nedeni’ sayacağını ilan edip bölgeye donanma eşliğinde sondaj gemileri gönderen iktidar, Katar’ın ABD ile ortaklığı, Fransa ve İtalya devlet petrol şirketlerinin aynı bölgedeki başka bir sahada ruhsat almasına karşı derin bir suskunluk içinde!
İktidar bir yandan Katar Emiri’ne Mehmetçik ile güvenlik garantisi verirken diğer yanda Katar’da yapılacak 2022 Dünya Futbol Şampiyonası’nın güvenliğini üstlenerek 3 bin çevik kuvvet polisini Katar’ın emrine veriyor. Maaşları halkın vergileriyle ödenen asker ve polislerimiz için iktidarın İçişleri Bakanı ‘Sanki düğüne gidiyoruz’ diyerek övünüyor. 2017’deki krizde Katar için tüm Körfez ve Arap ülkelerini karşısına alan iktidar, şimdi bu ülkelerle yeniden barışabilmek-normalleşmek için her gün yeni bir U dönüşü gerçekleştiriyor.
Dış politikada ülkemizin, halkımızın hak ve çıkarları öncelikli olmalı, onurlu bir duruş sergilenmelidir. Türk askeri kimsenin paralı askeri, devletin polisi de kimsenin özel güvenlikçisi değildir. Katar dilerse parasıyla özel güvenlik şirketlerinden bu hizmeti alır. Katar FIFA 2022’ye talip olurken Türk polisine mi güvendi? Komşularımızla, bölge ve dünya ülkeleriyle saygın, onurlu, ilkeli, güvenilir ve barışçı ilişkiler kurulması dış politikamızın esası olmalıdır. Türkiye’nin hak ve çıkarları, egemenliği, kişisel dostluklarla, şahsi sözlerle bir ülke için ya da para gelecek diye feda edilemez.
Katar ile imzalanan rutin ve göstermelik 15 mutabakat içinde iktidarın yegâne beklentisinin 15 milyar dolar karşılığı Katar riyali tutarındaki swap anlaşmasının süresini bir yıl dahauzatabilmek, Merkez Bankası’na kâğıt üzerinde rezerv bulmakolduğu anlaşılıyor. Bunun için de Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı ve karasuları ihlaline göz yumulup taviz veren iktidar, Mavi Vatan’ın adını bile anmıyor.
Anlaşıldığı kadarıyla BAE ve Suudi Arabistan ile sorunlarını çözen, İsrail ile yakınlaşan, Körfez Ülkeleri Zirvesi’ne davet edilen Katar, yavaş yavaş yüzünü Türkiye’den çeviriyor. Artık eskisi gibi milyarlarca dolarlık yatırım vaadinde bulunmadığı gibi Türkiye’de kelepir şirket ve arazi kapatmayı tercih ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu defa Katar’da umduğunu bulamadığı, swap anlaşmasını yenileme dışında eli boş döndüğüapaçık görülüyor.”
Hibya Haber Ajansı